12 ●_● Kayıp

1.1K 123 45
                                    

Kadın anlaşma yaptığı adamın bulunduğu odaya girip kapısını kapattı. Pis pis sırıtarak adamın oturduğu koltuğun karşısına oturdu. Adam konuşmaya başladı

"O işi sana bırakmıştım. Araştırmanı bitirdin mi?" Kadın koltuğa rahatça yaslandı

"Evet. Ve hiç hoşuma gitmeyen şeyler öğrendim." Adam tek kaşını havaya kaldırdı.

"Sana söylediğim gibi. Eğer birinin canını gerçekten yakarak ona ders vermek istiyorsan, onun canına değil onun çok sevdiği birine zarar vereceksin ki, o bir gün değil her gün acı çeksin. Öyle bir çeksin ki acısı hiç dinmesin. İşte o zaman gerçek anlamda o kişiye ders vermiş olursun." Kadın sırıttı ve oda adama tek kaşını kaldırarak baktı.

"Sen hiç merak etme. Ben öyle birine zarar vereceğim ki, bir taşla iki kuş vurmuş olacağız. Hem senin intikamını almış olacağım, hem de bana yanlış yapan kişiye ders vereceğim."

* * *

İpek Melisa'nın elinden tutup hızlı hızlı yürümeye başladı. Hastahane içerisinde bir müddet saklanacak yer ararken aklına lavabolar geldi ve o tarafa doğru ilerledi.

"Anne nereye saklanacağız?" Melisa kendi oyuna kaptırmış ve kısık sesle sadece annesinin duyabileceği şekilde konuşmuştu. İpek kızına dönüp gülümsedi

"Ben bir yer buldum." diyerek lavaboların yanında bulunan annelerin bebekleriyle ilgilendikleri odaya girdi.

"Şimdi biz biraz dışarı çıkmayacağız ki oyunu biz kazanalım." Melisa hevesi hevesli kafasını salladı.

"Ama anne burası çok sıcak. Bari şu üstümde olan bir kaç kıyafeti çıkartayım." İpek evden çıkmadan önce hem Melisa'ya hem de kendine dikkat çekmeyecek biçimde üst üste kıyafetler giydirmişti ki evden kaçtığında elinde bir kaç parça kıyafeti bulunsun.

İpek etrafına kıyafetleri koyabilecek bir şeyler aramaya başladı. Dolaplara baktığında bir mağaza kıyafeti içerisinde bulunan malzemeleri gördü. Eşyaları çıkartıp bir kenara bıraktıktan sonra Melisa'nın üstünden çıkardığı kıyafetleri içine koydu. Melisa'nın üstünde normal kıyafeti kalınca poşet de dolmuştu. Altında bulunan bir kaç parça eşyayı da almamıştı poşet.

Rüzgar elindeki su şişesiyle hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp İpek'i bıraktığı yere geldiğinde ikisini de görememiş ve sinirden deliye dönmüştü. Hastahanenin özel olmasını fırsat bilerek para yardımıyla yöneticiyi çok kolay ikna etmiş ve hastahaneye adamlarını doldurmuştu. Kapıda iki tane koruma zaten dikildi için dışarı çıkamamışlardı. Bu nedenle elbet onları bulacaktı.

İpek evden çıkarken Melisa'nın gelmesini neden istediğini anlamıştı. Kaçtığı zaman tabii ki Melisa'yı da götürecekti. Ama İpek'i o halde görünce kaçabilmek için yalan söylediği aklına gelmemişti, tek düşündüğü şey İpek'in canının acıyor olmasıydı.

* * *

"Of anne sıkıldım ben. Hem burası çok dar. Artık çıkalım da oyunu biz kazanalım." Odaya girdikten yarım saat sonra dışarıdan gelen sesleri duymuş ve gördüğü ilk dolabı bir yere boşaltıp içine girmişlerdi. Yaklaşık 1 saattir buradaydılar ki daracık olan yer gerçekten bunaltıcıydı.

"Tama-" sözünü bitiremeden odanın kapısı açılmış ve içeriye giren ayak seslerini duymuştu. İkiside a birden sessizliğe bürünmüş ve İpek dolabın arasından sızan ışığa gözünü yaklaştırıp gelen kişiye baktı. Görüş alanına siyah bir ayakkabı ve siyah bir takım elbise girdi. Adamın yüzünü göremiyordu ancak koruma olduğu çok belliydi.

Geriye Dönmek Mi? ASLA! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin