14 ×_× Sarılış

1K 106 69
                                    

Multimedia : Melisa 😻

* * *

"Dediğimi yaptın mı?" Kadın adamın lafı üzerine ona doğru döndü.

"Mektup işini diyorsan, evet evinin önüne bıraktım. Onlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacağız." Son söylediği cümleyi keyifli bir sesle söylemişti. Adam da bunun üzerine istediğini elde etmiş bir edayla konuştu.

"Güzel. O itin çırpınışlarını gördükçe keyfim yerine geliyor." Kadın sırıtarak pencereye döndü

"Aynen öyle."

* * *

"Ver şu zarfı!"

"İpek sakin ol. Benim evimin önüne bırakılmış bir zarf bu. Melisa'dan olduğu kesin değil!" İpek Rüzgar'ın ona ısrarla vermediği zarfı almak için uğraş veriyordu. Daha Rüzgar'da okumamıştı ve İpek'e hemen göstermemesinin nedeni eğer içinde kötü bir şey varsa üzülmemesiydi -ki bunun olmaması için içinden bildiği tüm duaları okumuştu-

İpek haklı olduğunu düşünüp geri çekildi

" O zaman aç şu lanet olası mektubu ve Melisa'yla ilgiliyse bana da ver." sesi titreyerek konuşmasının üzerine Rüzgar'ın ruhu ne kadar acısa da belli etmeyerek zarfı yavaşça açtı. İçinden çıkan kağıt bilgisayar çıktısıydı. Derin bir nefes alarak gözleriyle okumaya başladı.

"Selam. İlk mektubum doğru anlaşılmış ki şimdi Rüzgar'ın evinde toplanmışsınız. Ancak şunu söyleyeyim ki polise gitmeniz hiç hoşuma gitmedi ve bu davranışınızın bir cezası elbette ki olacak. Ancak şunu da belirtmek istiyorum ne yaparsanız yapın biz istemedikçe Melisa'yı asla bulamazsınız. O yüzden boşuna uğraşmayın. Bu yaptıklarınızla sadece Melisa'ya zarar veriyorsunuz. Bu arada belki kızınızı özlemişsinizdir diye zarfın içine kızınızdan bir parça koydum. Bu iyiliğimizi de sakın unutma!"

Rüzgar'ın elleri titremeye başlamıştı. Mektubu alırken Zarfın içinde bir şey görmemişti ancak şu anda o kağıt parçasının içine bakmaya korkuyordu.

"Rüzgar mektup Melisa'yla ilgili değil mi? Hissettim ben. Hadi uzatma da ver artık şu kağıdı." İpek'in sesi yalvarır gibi kısık çıkmıştı. Rüzgar dayanamayıp elinde tuttuğu mektubu İpek'e uzattı. İpek kağıdı alır almaz okumaya başladı.

"Ne var zarfın içinde?" Rüzgar hala zarfın içine bakmamıştı ve şu anda İpek'in sesi fazlasıyla telaşlı ve korkulu çıkmıştı. İpek uzanıp zarfı da almaya kalkışınca Rüzgar

"İpek dur bir saniye." Diye geri çekilip zarfı ona göstermeden açtı. Zarfın dibinde bulunan şeyi alıp çıkarttı.

"Saç bu. Melisa'nın saçı mı?" Rüzgar'ın elinden ufak kesilmiş saçı aldığı gibi gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Kızının saçıydı elindeki. Görünüşüne önem veren kızının saçından ufak da olsa kesmişlerdi ve bu bile İpek'i yıkmaya yeterdi.

Rüzgar küfredip evden dışarı çıktığı gibi korumaların yanına gitti.

"Üç gün oldu hala bir iz bulamadınız mı lan!" Korumaların içinden biri bir kaç adım öne çıkıp

"Rüzgar Bey arıyoruz anc-" Koruma daha sözünü bitiremeden Rüzgar'ın ona attığı yumrukla susmak zorunda kalmıştı. Rüzgar hırsını alamamış olacakki adamı duvara sıkıştırıp yumruklamaya devam etti. El mahkum ne Rüzgar'ın gazabına maruz kalan koruma ne de diğer korumalar onu tutamıyordu.

Rüzgar en sonunda yanındaki duvara bir yumruk atıp geri çekildiğinde ağır bir küfür edip garaja doğru ilerledi.

Nereye gittiğini bilmeden ilerlerken son anda karar verip aracını boğaz kenarına çekip kendini hızla arabadan dışarı attı. Kapalı alanlarda bunalmaya başlamıştı.

Geriye Dönmek Mi? ASLA! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin