25 ^_^ Uyanış

692 72 101
                                    

Aldıkları haber sonrası Oğuz ve Özge'yi uyandırıp Melisa'yı arka koltuğa yatırdıktan sonra hızla yola koyulmuşlardı.

İki saatlik yolu bir buçuk saate yakın zamanda bitirip hastahaneye geldiklerinde Özge'yi zorla arabada, Melisa'nın yanına bıraktıktan sonra yukarı çıktılar. Komiseri Aleyna'nın odasından çıkarken görüp yanlarına gittiler.

"Ne dedi?" Komiser Rüzgar'a bakıp hafifçe gülümsedi.

"Size de günaydın Rüzgar Bey. Hiçbir şey demedi."

"Nasıl hiç bir şey demedi!" Komiser İpek'e dönüp

"Konuşmayacakmış."

"Geberseydi o zaman!" Rüzgar sinirle konuşup hastahanenin delikli sandalyelerinden birine oturdu. İpek yüzüne bir saniyelik sahte bir tebessüm yerleştirip Rüzgar'ın yanına ilerledi. Oğuz, komiser ile bir şeyler konuşuyordu.

"Hepsi benim yüzümden!" Rüzgar kafasını hastahanenin soğuk duvarına yaslanmış tavanı seyrediyordu. Söyledikleri İpek'in kaşlarını çatmasına sebep oldu.

"Ne senin yüzünden?" Rüzgar derin bir nefes aldı. Hala tavanı seyrediyordu.

"Benim korkaklığım yüzünden Aleyna'yı başımıza bela aldık. Üstelik ben Aleyna'nın kime yardım ettiğini tahmin edebiliyorum ve o kişi de başımıza benim yüzümden bela oldu." İpek buruk bir tebessüm edip Rüzgar'ın bacağının üstünde duran elini avuçları arasına aldı. Bu hareket ile Rüzgar kafasını duvardan çekip İpek'e baktı.

"Aslında beni affetmemeliydin!"

"Sana mı soracağım?" Rüzgar gülümseyip İpek'i omzundan tutarak kolları arasına çekti.

"Kendimi asla affetmeyeceğim." İpek Rüzgar'ın kollarından çıkmak için hareketlendi ancak Rüzgar izin vermeyerek daha çok sarıldı.

"Ben bile affetmişim seni. Sen mi affedemeyeceksin kendini?" İpek kaşlarını çalıp gülümseyince Rüzgar da gülümsedi ve kollarındaki kadının saçına bir öpücük kondurdu. Sonra fısıltı halinde konuştu.

"Seni çok seviyorum!"

Oğuz, komiser ile vedalaşıp Rüzgar'a döndüğünde gördüğü görüntü bir an duraksamasına neden oldu. Sonrasında gülümseyerek yanlarına gitti. İpek ile Rüzgar'ın barıştıklarından haberi yoktu.

"Bu ne hal?" İpek Oğuz'un sesini duymasıyla farkında olmadan kapattığı gözlerini aralayıp ona baktı. Oğuz'un haberi olmadığını hatırlayınca gülümseyerek Rüzgar'dan ayrıldı ve omuzlarını silkti.

"Ama ben hissetmiştim senin benim yengem olacağını. Boşuna demedim sana yenge diye." Oğuz İpek'e göz kırptıktan sonra Rüzgar'a döndü.

"Ayrıntıları sonra alırım!"

"Peki." Rüzgar gülümseyip oturduğu yerde biraz dikleşti.

"Ya şey diyorum. Acaba şu Aleyna ile bir de ben mi konuşsam? Belki bana bir şeyler anlatır."

"Tabii ki anlatır canım. Sonuçta seni takıntılı seven birisi değil mi? Ağzından laf almak kolay olacaktır." Rüzgar İpek'in çatılmış kaşlarına bakıp kahkaha attı.

"Ne gülüyorsun be!" İpek Rüzgar'ın omzuna yumruk attığında kahkahasını durdurup gülerek işaret parmağını İpek'in kaşları arasına bastırdı.

"Çatma kaşlarını güzelim." Sonra eğilip İpek'in alnından öptü.

"Şu hallerini o kadar çok özlemişim ki!" İpek hemen yumuşayıp gülümseyince Oğuz yalandan öksürüp gülümsedi.

Geriye Dönmek Mi? ASLA! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin