33 ^_^ İntihar

992 65 51
                                    

- 3 Ay Sonra -

"Tamam kızım geç hadi içeriye." Melisa annesine bu gün okulda yaptıklarını başa sarıp tekrar anlatırken İpek ayakkabılarını çıkardı ve salona ilerledi.

"Ay Özge Allah'tan erken biten bir iş buldum da Melisa'yı okul çıkışı ben alabiliyorum." Özge oflayarak kendini koltuğa bıraktı.

"Ya sana çalışmana gerek olmadığını söylüyorum ama dinlemiyorsun ki beni."

"Yine başlama." İpek nefesini verip mutfağa ilerledi.

"Ya çok acıktım yaptın mı bir şeyler?"

"Evet ocakta vardı yemek." Özge salondan bağırırken İpek mutfağa geçip ocaktaki yemekten bir tabak aldı ve masaya geçip yemeye başladı.

"Erken biten bir işe girdin ama fazla yoruluyorsun prenses." Özge mutfağa girip sandalyeye oturdu.

"Olsun. Halimden memnunum ben."

"Ya İpek... Sana bir şey göstereceğim." İpek ağzına artığı ekmeği çiğnerken Özge'ye bakıp göstermesi için kafasını salladı.

Özge derin bir nefes alıp arkasına sakladığı elini İpek'in görebileceği şekilde masanın üstüne koydu.

"Oha!" İpek boğazına kaçan lokma yüzünden öksürürken Özge hızla sürahiden su doldurup İpek'in ağzına dayadı.

"Bu kadar şaşıracağını bilseydim alıştıra alıştıra gösterirdim Prenses." Özge alayla konuştuktan sonra İpek gözlerini kısıp Özge'nin elini kendine çekti.

"Oğuz ne zaman sana evlenme teklifi etti ya? Hangi ara?"

"Ya dün etti. As-"

"Ve sen bana şimdi mi söylüyorsun?" Özge gülümseyerek su almak için kalktığı sandalyesine tekrar oturdu.

"Dün pek keyfin yerinde değildi. O yüzden söyleyip de benim mutluluğum daha önemliymiş gibi göstermek istemedim."

"Saçmalama Özge. Tabii ki de senin mutluluğun daha önemli. Her ne olursa olsun bana dün söylemeliydin. Çok kırıldım bak." İpek yapmacık bir sinirle konuşup Özge'nin parmağında takılı olan yüzüğe bakmaya devam etti.

"İnşallah hep mutlu olursunuz." Özge gülümseyip kollarını dostuna sardı.

"Anne ben de acıktım... Aaa noldu da sarılıyorsunuz? Ben de geleceğim." Melisa kollarını kaldırınca Özge gülümseyerek kucağına aldı.

"Gel tabi küçük prenses."

"Ya anne bak hala küçük diyor. Ben küçük değilim Özge abla sen fazla büyüksün. Hem ben artık okula gidiyorum." İpek kahkaha attı.

"Ben karışmıyorum kendi aranızda halledin."

"Ya off. Sen de hemen arkadaşının yanında ol zaten." İpek kafasını salladı.

"Özge bir yerlere gidelim. Kutlama gibi küçük bir şey yapalım."

"Ay çok iyi olur." İpek gülümseyerek ayağa kalktı ve salona ilerledi.

"Anne." Melisa Özge'nin kucağından inip annesinin yanına gitti.

"Hani bu gün babamı görmeye gidecektik? Babamı ara da bana versene telefonu." Özge mutfakta oturmaya bir son verip anne kızın yanına ilerledi. Melisa'nın babasını görmek istemesi en doğal hakkıydı ama bu günlerde İpek pek keyifli değildi. Rüzgar'ı unutmaya çalışıyordu ancak onu her hafta görmesi işini zorlaştırmıyor, imkansızlaştırıyordu.

Geriye Dönmek Mi? ASLA! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin