25

6.5K 381 102
                                    

İçeride kimin kime isteneceği belli olmayan insanlar otururlarken karşımda Ahmet'i görmek bir felaketin habercisiydi adeta.

Ahmet'i dışarıya zorlukla çıkardım.

"Senin burada ne işin var Ahmet? Bunları konuştuk."

"Oturup senin istenmeni mi izleyecektim Bahar? Üstelik o herifle."

"Ferit olmayabilir" dedim. Kafam oldukça karışıktı.

"Nasıl yani?"

"İsteyen kişi Ali de olabilir. Biz de tam anlamadık."

"Ali kim?"

"Ferit'in kuzeni."

"Bu ne saçma bir iş böyle. Benim içeri girmem lazım..."

"Belki de beni istemeyecekler Ahmet. Zaten durumlar oldukça karışık, şimdi bir de sen gelirsen her şey daha da karışacak. Hadi lütfen şimdi git. Ben seni arayıp her şeyi anlatacağım."

"Ooo patron bey gelmiş."

O an Ahmet, Ferit'e öyle bir bakış atmıştı ki Ferit dalga geçen imalı tonda başlayan cümlesini güçlükle bitirmişti.

Ferit 'in ardından gelen babam şaşkın ifadeleriyle Ahmet'i selamladı. Artık kaçış yoktu, Ahmet içeri davet edilmeyi bile beklemeden tıpkı biraz önce Murat'ın yaptığı gibi içeriye fırlamıştı.

Ben ise kendimi mutfağa güçlükle atmıştım.

"İşler çok karıştı. Ahmet şimdi niye geldi ki?"

"Sayende Melek. İşleri karıştıran sensin."

"Murat'ı da mı ben çağırdım Bahar?"

"Kızlar bırakın didişmeyi, hadi yapalım şu kahveyi de içeri geçelim. Gücümüz yettiğince olayları kontrol edelim."

"Ben içeriye gitmek istemiyorum. Burada sonsuza kadar saklansak keşke."

"Saçmalama Melek. Bahar sen fincanları hazırla, Melek sen de suları. Ben kahveyi yapıyorum."

Leyla'nın söylediklerini yaptıktan sonra üçümüz de boş gözlerle, hazırlanmış tepsilere bakıyorduk. Hiçbirimiz kahveyi götüren olmak istemiyordu. Melek hızlıca "ben suları aldım" dedi ve kapıya yöneldi. Biz de Leyla ile birbirimize bakıyorduk.

"Leyla, Ahmet buradayken benden o kahveleri götürmemi bekleme lütfen" dedim yalvaran bakışlarımla.

"Ayten teyzeye ne söyleyeceksin?"

"Buluruz bir şeyler. Hadi ben kaçtım."

Kahve servisini emrivakiye getirerek bir şeyden yırtmıştım. Keşke bu geceden yırtmanın da bir yolu olsaydı.

Kızlar servis yaparlarken ben köşede oturuyordum. Ahmet, Murat ve Selim abim yan yana oturmuşlardı. Ferit ve Ali'ye odaklanmışlar, kendi aralarında fısıldaşıyorlardı.

Salih amca kahvesinden bir yudum aldıktan sonra

"Yusufcuğum bizim oğlan sizin kızı pek beğenmiş, böyle aceleye getirmek istemezdik ama baş edemedik " dedi.

Babam küçük bir gülümsemeyle karşılık verdi Salih amcanın sözlerine. Ardından Ferit

"Kahveler de çok lezzetli tuz falan koymadınız herhalde. Heyecandan unuttun mu Bahar?" diyerek direk bana hitap eden bir cümle kurdu.

Salih amca klişe bir şekilde konuşmasına devam etti.

"Hasan amca, Yusuf sebebi ziyaretimiz belli. Biz Allah'ın emri, peygamber efendimizin kavli ile kızınız..."

HAYATIN BAHARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin