50

4.4K 306 56
                                    


"Bahar, elin iyi değil neden inat ediyorsun?"

"Ferit haklı Bahar, hadi lütfen gidelim hastaneye."

"Deli misin sen Bahar, o manyak yüzünden gözün döndü. Elini ateşe sokmak ne demek? Korkmuyorsun da."

Ani bir şekilde durdum ve arkamı döndüm, bana koşarak yetişmeye çalışan arkadaşlarım da durdular. " Arkadaşlar beni düşünüyorsunuz biliyorum ama benim biraz yalnız kalmam lazım. Bağırıp çağırarak ortalığı inletmek, ardından ağlayabildiğim kadar ağlayıp sonra bir daha ağlamamak için gözyaşlarımı tüketmek istiyorum."

"O iş öyle oluyor mu ya. Gözyaşları tükeniyor mu?" Ferit birkaç saniye sonra "Madem ortalığı inleteceksin, bari bir sebebi olsun." Dedikten sonra hızlı bir hamleyle bacaklarımı kavradı ve beni havaya kaldırarak kucakladı.

"Seni zor kullanarak hastaneye götürüyorum istediğin kadar ortalığı inletebilirsin. Nasılsa bizi kimse duymaz."

Avazım çıktığı kadar bağırıp Leyla'dan yardım istediğimde "Ferit haklı" demekle yetinmişti.

"Acıya saygınız yok mu sizin? Rahat bırakın beni. Ferit seni öldüreceğim."

Leyla koşarak gitmiş ve bir süre sonra arabayla yanımıza gelmişti. Ferit beni arabaya bindirip kemerimi bağlarken, soluk soluğa kalmıştı. "Kaç kilosun sen? Bel fıtığı oldum sanırım."

Leyla'da epey koşmuş olmalı ki hala nefes nefeseydi.

Nankörlük etme Bahar, arkadaşların senin için uğraşıyorlar

Hastaneye kadar hiç konuşmamaya karar verdim, fakat elim çok acıyordu. Sesimi kesince ağrı artmıştı sanki.

Hastaneye varana kadar elimin yanığından başka bir şey konuşmadık. Leyla arabayı acil kapısına yanaştırdıktan sonra Ferit ile birlikte arabadan indik. Ben sadece Ferit'in yanında duruyordum, o gereken açıklamaları yapıp olayı anlatıyordu. Boş olan müdahale odasına girdikten sonra genç bir doktor geldi, ardından Ferit odadan çıktı. Genç doktor tarafından elim temizlendi, pansuman yapıldı ve sarıldı. Tüm bu işlemler bittikten sonra Ferit odaya girdi ve bana müdahale eden doktora yönelerek "Tamam mı Selin?" diye sordu.

"Tamamdır Ferit. Baya ciddi bir yanık, zaten senin ihmal etmeyeceğini düşünüyorum."

"Ben ilgilenirim, zaten karşı apartmandayım. Teşekkürler."

"Rica ederim. Selin odadan çıktıktan sonra Ferit azarlamasına kaldığı yerden devam ediyordu.

"Söz konusu Ahmet olduğunda canını hiçe sayıyorsun Bahar. Bu ikinci oldu, lütfen üçüncü olmasın. Mantıklı hareketler yap, hiçbir şey senin canından kıymetli değil."

"Onun adını duymak istemiyorum. Bir daha konuşmayalım."

"En son böyle dedikten sonra bugün kollarına atlamaya gidiyordun ama."

"Bir hata yaptım, bir daha olmayacak."

"Peki Bahar, dediğin gibi olsun."

Ferit cümlesini bitirmişti ki, Leyla telaş içerisinde yanımıza geldi. Yine soluk soluğaydı.

"Bahar burada mısın?"

"Ne oldu Leyla?"

"Az önce sizinkileri ambulanstan inerlerken gördüm. Deden sedyedeydi."

Duyduklarım karşısında oldukça paniklemiştim. "Gidelim ." diyebildim sadece. Ardından koridora çıktık, ne tarafa gitmem gerektiğini bilememişken Ferit kolumdan tuttu, onu izlemeye koyuldum. Köşeyi döndükten sonraki büyük kapının önünde endişeli gözlerle bekleyen anne ve babamı görmüştüm. Hızla yanlarına gittiğimde "Ne oldu?" oldu ilk sorum.

HAYATIN BAHARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin