Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)

6.8K 202 8
                                    

Alayla gülümseyip onun hayattan bezmiş suratına bir kere daha baktım. Gözlerindeki dünyaya karşı beslediği nefret okunamayacak gibi değildi. Ne kadar yaşamaktan mutlu olduğunu söylese de bunun yalan olduğu kalbinin her atışında bir kere daha kanıtlanıyordu.

Sadece onu bir insan gibi yaşatmak istemiştim, onun da bizim gibi olmasını... Ama o, kafayı yalnızlığa takmış bir aptal. Evet bu o!

''Yaşadığım hiçbir şeyi bilmiyorsun!'' diye bağırdığında yüzümdeki alaylı ifadeyi bozmadım.

''Çünkü bana bunları hiç anlatmadın!''

''Ben yalnız ölmeye mahküm edilmişim. Neden bunu bu kadar önemsiyorsun ki?''

Gözlerimi kaçırdım. İçimden bir ses ona katiyen doğru olanı söyleme diyordu. İlk başta merhametti bu. Sadece merhamet. Herkese karşı beslediğim o duygu, ona karşı bir sevgiye dönüşmeseydi eğer şu an burada olmayacaktım.

''Sadece... Merhamet.'' diyebildim. Doğruları söyleyemedim. Eğer gerçekleri öğrenirse bir saniye bile yanımda durmayacağını biliyorum. Kısacası onu çok iyi tanıyorum.

''Şimdi de bana acıyor musun?''

''Acımam için en ufak bir sebep yok Harry! Sen bana içinde sakladıklarını anlatana kadar da olmayacak!''

Sesim düşündüğümden daha yüksek çıkmıştı. Sinir katsayım artamaya devam ettikçe sesim daha da artacaktı. Zaten normalde de sinirlerime hakim olamayan biri olarak şu an kendimi fazla huysuz hissediyordum. Her an karşımda duran Harry'i parça pinçik edebiirdim.

''Sessiz kalmayı mı tercih ediyorsun! Öyle ol o zaman, hayatının devamını da bir ezik gibi yaşa. Umrumda değilsin. Sen artık benim gözümde bir hiçsin, anladın mı beni? Koca bir boşluk, siyah bir leke! Bir hiç!''

Bu sefer gözlerini kaçıran taraf o oldu. Söylediklerimden gücenmiş olmalı ki yüzü anlam veremediğim bir hızda asılmıştı. Sanki daha önce sevinçten parıldıyordu(!).

''Ben...'' diyebildi. Kısa bir süre hiçbir şey söyleyemedi, sonrasında yutkunup yeniden ağzını açtı. ''Sen haklısın.''

Arkasını dönüp uzaklaşmak için birkaç adım attığında arkasından seslendim. Onun varlığına burada o kadar alışmıştım ki, gitmesi benim için zindan bir hayatın başlangıcı olurdu. O, burada, benim yanımda olmalıydı. Gitmesine izin veremezdim.

''Gitme.''

Sadece bir kelimede bile sesim o kadar buruk, kırgın ve kızgın çıkmıştı ki yanağımdan düşecek iki damla yaşa hakim olamadım.

''Burada kal, yalvarırım. Varlığına ihtiyacım var.''

Derin bir nefes alırken omuzları hafifçe havalandı. İç çekişi aramızda belli bir mesafe olmasına rağmen kulaklarıma gelmişti. Omzunun üzerinden bana baktığında sadece bir gözünü görebilmiştim ve o... O ağlıyordu.

''Harry ben,''

Ağladığını görene kadar onu kırdığımın farkında değildim. Bunun da diğerleri gibi olacağını düşündüm. Beni umursamayacaktı ve en fazla dört saat birbirimize küs kalıp yeniden barışacaktık. O hiç ağlamazdı, tabii bu onun duyguları yok demek değil, ama o ağlamazdı.

''Bir şey söyleme artık, lütfen Shaina. Kalbimi yeterince kırdın.''

Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin