Bildirim için üzgünüm fakat ben hikayeyi düzenledim sanmama rağmen watty eksik olanı yayımlamış. Bir arkadaşımızın bugün yine uyarması ile fark edebildim. Eksik okuyanlardan özür dilerim. 🙈 Umarım aynı sıkıntıyı yaşamam. Bu sefer tam olarak atıyorum.
♥️16.54
HASTAHANE BAHÇESİ"Bugün eve gidiyoruz ve hiçbir şekilde itiraz istemiyorum Tae." Jimin son iki gündür arkadaşında bir tuhaflık olduğunu seziyordu. Dün hiçbir bahanesi yokken eve gelmeyi reddetmiş, hastahanede kalması gerektiğini söylemişti.
Taehyung hastalarına her zaman düşkün bir doktor olmuştu. Ama bu diğer doktorlarla hemen hemen aynı seviyedeydi. Şimdiye kadar hiçbir hastası için evine gidip dinlenmekten feragat etmemişti. Gözü sürekli cebinde duran cihazdaydı. Sinyal vermese bile arada çıkarıp kontrol ediyordu. Bu hastaya neden bu kadar takıntılı kaldığını anlayamamıştı Jimin. Sorduğundaysa sadece geçiştirme cevapları alıyordu.
Hastanın bu sabah uyandığını söylemişti Taehyung bahçeye çıkıp banka oturduklarında. Yine de onu rahatsız eden bir şeyler var gibi görünüyordu. Ama Jimin arkadaşını tanırdı. Anlatacağı bir şey varsa asla susmayacağını, söylemek istemediği şeyler olduğunda da asla konuşmayacağını çok iyi bilirdi. Bu yüzden onu eve götürmek istiyordu. Çünkü Taehyung'un ne kadar yorgun olduğunu 5 metre öteden yüzüne bakan herhangi bir insan bile fark edebilirdi. Gözlerini zorlukla açık tutabiliyordu ve bunu kamufle etmek için öğrencilik dönemlerinden kalma alışkanlığı olan gözlüğünü takıyordu.
Fakat karşısındaki kişinin Jimin olduğunu unutuyordu."Gün içerisinde bir ameliyatın olmadığını biliyorum. Benim de yaklaşık 1 saatlik bir işim kaldı. Sonra eve gidiyoruz. Arkadaşın olarak sana bu iyiliği borçluyum çünkü korkunç görünüyorsun."
Taehyung kafasını yasladığı bankın başlığından kaldırdı ve kollarını açarak gerinmeye başladı. Her bir zerresi ağrıyordu. Dinlenmesi gerektiğinin o da farkındaydı ve arkadaşına direnmeyecekti. Başını Jimin'in dizlerine koyup bankta uzandı. Gözlerini kapatarak temiz havayı içine çekti.
"Jiminie," dedi az önce söylediklerini cevapsız bırakırken. Zaten bir şey söylememesi de kabullendiği anlamına geliyordu. Aklında başka bir şey vardı. "Yoongi'yi sevdiğini nasıl anladın?"
Kısa bir sessizlik oldu.
"İlk görüşte." dedi sonra Jimin. "Gözlerine baktığında yeryüzü nüfusu yalnızca tek bir kişiye düşüyor. Ondan başka kimseyi ya da hiçbir şeyi düşünmüyorsun. Onun sayesinde mutlu olup, onun sayesinde üzülüyorsun. Ve işin garibi hüznü bile sana tatlı geliyor. Kızamıyorsun. Kıyamıyorsun. Kalbin onu her gördüğümde duracakmış gibi atıyor ama asla durmuyor. Kelimeler anlamını yitiriyor. Zaman duruyor."
Jimin derin bir iç çekerken Taehyung hafifçe kıkırdadı. Arkadaşının bu kadar romantik olduğunu bilmiyordu. En son lisede birinden hoşlanmıştı ama bu yalnızca bir hafta sürmüştü. O günden sonra Jimin aşkla ilgili tek kelime etmemişti.
Ta ki Yoongi'yi görene kadar.
Yoongi Taehyung'la Jimin hastahaneye geldikten 2 sene sonra gelmişti. Ve onu ilk gören Jimin olmuştu. Hastahaneye transfer bir doktor olduğundan habersizdi tabii.
Kafeteryada yemek yerlerken Yoongi de kahve almak için gelmiş, boş masa olmadığı için de tek boş sandalyenin bulunduğu Jimin'lerin masasına oturmuştu. Kısaca kendini tanıtmış ve kahvesini içmeye devam etmişti. Jimin o günden sonra Yoongi'nin varlığına alışana kadar haftalarca tepsisini aldığı gibi bırakmış tüm gün boş mideyle dolanmıştı. Hatta bir keresinde bu yüzden bayılmıştı. Neyseki yanında Taehyung vardı ve başı fazla belaya girmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor of killer's | taekook
FanfictionHayatta herkes bir şeylere tutunmakla yükümlüydü; kimi sevgiye, kimi nefrete, kimi paraya, kimi güce... Tüm seçenekler uzayıp giderdi. Taehyung ise daha ilk seçenekten elenmişti. yoonmin namjin