Vazgeçmek korkaklık değildir,vazgeçmek yorulduğumuzun kanıtıdır.
...........O cehennem gününün ardından iki gün geçmişti,fakat Cenkeri her gördüğümde kapalı olduğunu sandığım yara,tekrar açılıyor ve kanıyordu.Canımın bu kadar yanmasına anlam verebilmiş değilim,neden sadece hoşlandığım çocuğun kötü bir hareketinde bu kadar üzülmüştüm ki.
Pekala ben Merte de değer vermiştim ama onun beni terk etmesine bu kadar fazla tepki bile vermemiştim.O zaman hissettiğim tek şey hayal kırıklığıydı,ona güvenmiştim ve o benim güvenimi boşa çıkarmıştı.Adeta bir kum torbasıymışım gibi darbe indirip beni kullanmıştı.Cenker'in de öyle biri olmayacağına kendimi o kadar çok inandırmıştım ki,bu hazırlıksız yakalandığım darbeyi ona karşı kullanamamıştım.
İki günden beri onunla konuşuyorum ama ona değer verdiğimi,ona yansıtmadan.
Televizyonlar da izlediğim dizilerde,kızın güveninin sarsılmasını bu kadar kafaya takmasını eleştirirdim.Fakat şimdi o eleştirdiğim kutununun içindeki kızdan daha beter haldeyim.
Pekala,evlenmeme bir hafta kaldığı için onu affetmeyi düşünecektim.Zatenevliliği yaptıktan sonra onu bir daha görebilme şansımın da olduğunu sanmıyordum.
Hayır yani bu evliliğin olacağı günü beklememin yerine rus ruleti oynamaya bile razı olurdum.en azından işin şansa bağlıydı,ya yaşarsın,ya ölürsün.
Ama bende öyle bir şansta yok.ya evlenirsin ya evlenirsin.Bu kadar.
Gözlerimi kırpıştırıp Cenkerin elini belimden çekmeye çalıştım.
Yatakta huzursuzca kıpırdanıp kalkmaya yelteniyordum ama Cenker sanki bıraktığında kaçıcakmışım gibi beni kendine daha çok çekmesiyle sert göğsüne daha çok yapıştım.
Karşıda ki duvar saatine bakıp dakikaların geçmesi için tek tek saydım.on beş dakika gibi kısa bir sürenin bana bir saat gibi gelmesi sonunda Cenker gözlerini yavaş yavaş araladı.
Gözleri aydınlığa uyum sağladığı zaman,yaramaz bir çocuk edasıyla gülümseyip,kendini bana yaklaştırarak dudaklarıma öpücükler bıraktı.
Onun bu sevgi dolu öpücüklerine nasıl kayıtsız kaldığımı bilmiyordum fakat onu umursamıyormuş rolünü yapmak,bana kendimi oyuncuymuşum gibi hissettiriyordu.
Geçen iki gün içerisin de geçirdiğimiz her dakika içerisinde sürekli benden özür dilemişti,fakat gecenin sonunda ya da başında onu affettiğimle ilgili hiçbir şey söylememiştim.
Onu daha çok süründürmek isterdim ama bunun için o kadar çok uzun zamanımız yoktu.Bende onu affettiğimi bugün söylemeye karar kıldım.Elbette istediklerimi yaptırdıktan sonra.
Son öpücüğünü koyup geri çekilecekken çıplak omuzlarına elimi koyup onu kendime çektim.Dudaklarını ele geçirmeden önce kendine özgü değişik bir ses çıkarttı.İki günde dudaklarının bende bıraktığı etkiyi bu kadar çok özleyeceğimi düşünmemiştim.O o kadar ateşli ve benimdi ki.
Bu düşünceyle dalıp alt dudağını ısırdım.Metalimsi tadın ağzıma ulaşması ile kanattığım yeri emmeye başladım.
ikinci kere inlediğin de hoşuna gittiğini anladım.Pis sadist illa ısırmam gerekiyor dimi hoşuna gitmesi için.Cenker üstüme çıkıp beni bacaklarının arasına aldı ve yükünü başımın yanındaki kollarına vererek beni daha rahat öpmeye başladı.
Bir elimi saçlarına daldırarak saç diplerine arada masaj yapıp bazen de sertçe çekiyordum. diğer elimi de yeni çıkmaya başlayan yanağında ki sakallarına koyup okşamaya başladım.
Çıktığımız uzay gezisinden memnuniyetsiz bi şekilde ayrılmak zorunda kaldık,eğer ayrılmasaydık sonumun nasıl olacağını çok iyi biliyordum.Yeniden Cenkere olan zaafıma lanetler okudum,sonra da Cenkere kıyamayıp lafımı geri aldım.
Odanın içinde sanki bir melodiymiş gibi gelen hızılı nefes alışverişimiz bende daha farklı duygular uyandırıyordu.Hala üzerimde olan Cenkeri kendime biraz daha yaklaştırarak kafamı boynuna gizledim.Yanaklarımın pembe olmasını anlamıyorum onun yerine saçlarım pembeye bürünse daha iyi olurdu.En azından bir şeyler uydurup o benim tarzım saç işte diyebilirdim.
''Ben uyandığımda beni hep böyle öpeceksen senden sonra kalkmaya baştan razıyım.'',boğuk gelen sesiyle daha bir başka oluyordu bu çocuk ya hu .
''Bir hafta kaldı.''Sesimdeki hüznü gizlemeye çalıştım fakat o çıkmak için ısrarcı olunca engelleyemedim.
Söylediğimi anlamamışcasına bir,''Ha''sesini çıkarttı ama ona anlaması için bir kaç dakika verdim.Biraz düşünüp beyni algıladığında ise,geri çekilip yüzümü elleri arasına aldı,gözlerim sanki zamanını bekliyormuşcasına erkenden dolmuşlardı zaten.
Gözlerine bakmam için hafifçe yüzünü aşağıya eğdi ,sımsıcak bakan gözleri gözlerimle buluştıuğunda,içimin sıcacık olduğunu hissettim.
''Sen beni istediğin sürece senin yanında olacağım,bunu bilmeni istiyorum.'',içimden geçen düşünceyi dışarı vurarak,''O zaman her zaman benimle olmak zorundasın,beni umutlandırma.''Gözlerinin parladığına yemin edebilirdim.''Neden seni ümitlendirmeyeyim de ikimiz de aynı şeyleri hissederken neden seni kandırayım.''
''Ama ama bu imkansız biliyorsun bir hafta sonra zorundayım.'',göz yaşlarımdan isyan edenlerin bazıları yanaklarıma süzüldüler.Cenker göz yaşımın geçtiği yerleri öperken,''Şşhh sakın o güzel gözlerini ağlamak için kullanma hayatımın umudu,kimse seni benden alamıyacak,kimse benim kim olduğumu bilmiyor daha,merak etme seni yaşlı kurt'a kaptırmaya niyetim yok.''
Söylediği sözlerle kalbimin mayıştığını hissettim.Bu çocuk nasıl oluyordu da bana bütün duyguları aynı anda yaşatabiliyordu.
Açıkca söylemek gerekirse 'Hayatımın umudu' kelimesi benim için bir çok şeyi ifade ediyordu,evet hiç duymadığım bir kelimeydi ve kendine özgü bir anlam taşıyordu.Ben şimdiye kadar kimsenin umudu olmamıştım.Baş belası bile diyenler vardı ama kimse umudum dememişti bana.
''Bugün seni öyle bir yere götürücem ki kalbini yeniden açıcaksın bana,kırdığım yerleri bizzat kendim onarıcam.''
Ona kalbimi hiç kapatmadığımı söylemek istedim ama bunu bana yapacağı sürprizin ardından söylemek daha mantıklı geldi ve cümleyi boğazımdayken geri yuttum.
Beni sevdiğini ima etmesi bile midemin şekilden şekile girmesini sağlarken akşama nasıl canlı çıkarım hiç bilmiyorum.Artık bir hayvanat bahçesi açmanın zamanı gelmişti zaten,midemdeki filler zürafalar tepinmekten yorgun düştüler.
''Merakla bekliyorum o halde.'',deyip ona tekrar öpücük kondurdum.
..............DİKKAT OKUMADAN GEÇME!
Şimdi çok ekşınsız sevmiyorum diyenler vardır muhakkak bunlar zaten geçiş bölümü gibi düşünün çünkü bölümler ilerledikçe olaylar fazlalaşacak ve sizde ekşınsız hali dahi iyi diyeceğiniz zamanlar gelecek.
Neyse arkiler uzatmıyorum benim diğer bölüm için sormak istediğim bir soru var.Cenkerin sürprizi ne olmalı? Hayal gücünüzü yorumlara katarak yazarsanız memnun olurum,fikirleriniz almak isterim.Yarın ve ya salı günü yb eklemeyi düşünüyorum eğer ne kadar çok fikir olursa o kadar çok uzun bölüm yazabilirim çünkü uzun bölüm yazma konusunda biraz sıkıntı çekiyorum.
Bana yardımcı olursanız özelden de mesaj atarsanız çok memnun olurum.
BusraKL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli çocuk
ChickLitIşıklarda durduğumda garip bir müzik duyduğumu sandım,radyoyu kontrol ettiğimde kapalı olduğunu gördüm fakat o kulağıma hoş gelen müzik beni telaşlandırmıştı ve bu şarkının ismini bilmiyordum.Telefonumuda çantamdan çıkartıp kontrol edeceğim sırada a...