Sen güldüğünde,gülümsemeni alıp kalbime koyasım geliyor.
......................Cenker önce saatine baktı ve yüzünü bana çevirdi,neden hala elimi tutmasına heycanlanıyordum ki?.''saat yedi olmuş istersen önce yemek yiyelim sonra cehennemin diğer bölümünde takılırız.''dedi.
Başımı tamam dercesine salladım ve beni yönlendirmesine izin verdim.Bir iki dakika sonra geldiğimiz değişik dekorlu yerin bir restorant olduğunu anlamam biraz zaman aldı ama etrafta değişik kıyafetleri giyen kişilerin ellerindeki yemekleri görmemle anladım işte.
Cenkere dönüp,Burası nasıl bir yer ya? bakışı attım Çünkü etrafta sokak tarzı vardı yani bilinen sokağı içeri taşımışlardı.Hani garsonların da ne olduğunu anlamamıştım doğrusu.emo desem değil,rapçi desem değildi ama sanki ikisinin karışımı gibi birşeylerdi.
Bana tatlı bir gülümseme yollayıp aklımı başımdan aldı.Aklıma bunu başka bir kızında görebileceği geldi ve etrafıma hızlı bir bakış attım,Neyseki etrefımızda kimsenin bize baktığı falan yoktu.
''Bak bebeğim şimdi burasının ne olduğunu tam olarak anlamamışsındır.'',kafamı onaylarcasına salladığımda devam etti.''burası insanların dışardan bakıp 'ay ne kötü bir yer ya burada oturulur mu ' falan dedikleri yerlerden biri yani senin anlayacağın dışlanmışların takıldığı bir yerden ilhamlanarak açılmış bir yer.'',dedi.
Taklit yaparken o kadar tatlı olmuştu ki kalın sesini hafif incelterek konuşması onu aşırı sevimli göstermişti.Azıcıkta çocuğa benzemişti ama ona her şey yakışıyor zaten.Artık övmüyorum bile.
Değişik kıyafetli bir garsonun yanımıza gelip Cenkerin önceden rezerve ettirdiği yere getirdi,değişik kıyafetli garson gittiğinde yerine başka bir garson geldi.
Bize tatlı bir gülüş takınıp bütün vücudununu bana doğru döndüren garson Cenker den çok benimle muhattap gibiydi.
Ne alacağımızı fazla samimi bir şekilde sırıtarak soran flörtöz garsonu bozan Cenkerin boğazını temizlemesi oldu.
Sanki Cenker buraya yeni gelmiş gibi hani olur ya 'aa sende mi burdaydın türünde bir bakış attı.'sonra kafasını tekrar bana çevirerek dikkatini bana verdi.
Garsonun bu kadar sapık olacağını tahmin edemediğim için şaşırmıştım fakat Cenkerin de ben burdayım gibisinden havası da çok hoşuma gitmişti.
Hiç istifimi bozmadan Garsonu görmezden gelip Cenkere onun ne alacağını sordum.Tabi lafımın arasında da Hayatım kelimesini eklemesem olmazdı.
Ne var yani birazcık çıkıyormuş gibi davransam hiçbir sorun olmayacaktı.Sonuçta evlenmeme bir hafta kalmış ölüm fermanımı imzalayacaktım.
İkimize de biftek söyleyip yollayan Cenkerin keyfi yerind,garsonsa sanki futbol maçını kaybetmiş kenarda duran amigo kızlar gibi görünüyordu.Amerika filmi izliyorum.
Yemeklerimiz bitene kadar aşırı derece de keyifli bir sohbet ettik.Onu bazen kaybolmuş bir parçamı tamamlayan biri olduğunu düşünüyorum.Tatlılarımızı yerkende acayip romantiklik sınırını geçtiğini düşünüyorum.Frambuazlı pasta'nın en sevdiğim tatlı olması benim için sorun değildi,ne yapabilirim demek ki gerçek annem bana hamileyken fazla yemiş o yüzden hastasıyımdır.
İşde ben frambuazlı pasta istediğim de o da aynısından istemişti.Ben pastamı yerken suratıma gülerek baktığında başta hiçbir şey anlamadım anlamadığımı anlamış olacak ki masasından kalkıp benim yanımda ki sandalyeyi kendine çekti.Peçeteyi eline alarak yüzüme bulaşan pastayı sildi,bunu yaparken gülümsemesi oldukça masumdu.Burnumun ucunu öperek tekrar karşıma geçti.Böylesine kusursuz birini kazanmak için ne yapmıştım öyleki yaptığım her neyse onu tekrar tekrar yapardım onun için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli çocuk
ChickLitIşıklarda durduğumda garip bir müzik duyduğumu sandım,radyoyu kontrol ettiğimde kapalı olduğunu gördüm fakat o kulağıma hoş gelen müzik beni telaşlandırmıştı ve bu şarkının ismini bilmiyordum.Telefonumuda çantamdan çıkartıp kontrol edeceğim sırada a...