İYİ OKUMALAR TATLI OKUYUCULARIM
Resimdeki Arsima Belis Bingölve Cenker Barlas Arıkan...
Gizemli çocuğun gittiğini gördüğüm de bende harap olmuş bir şekilde ayağa kalkıp taksi aramaya başladım,taksiye bindiğimde dikiz aynasından bakan şöförün bloody Mary görmüş gibi buruşmuş suratı tipimin mezardan kaçmış bir zombi? olduğunu kanıtlamış oldu,acaba çocuk da beni böyle gördüğü için tiksinmişmidir,doğrusu suratıma bile bakmamıştı o ayrı birşey ama iyi ki bakmamış yani...
Taksiden inip şöförün beş dakika beklemesini söyleyip küçük sarayımıza gidip para aldım,koşarak taksicinin yanına gidip resmi bir şekilde teşşekkür ettim,adam suratıma bakmaya artık dayanamıyormuş gibi gazı köklediği gibi yanımdan uzaklaştı,sanki ben ona bayılmıştım,pis bıyıklı hıyaroski n'olacak,zaten bıyıkları benim çok beğendiğim pala bıyığı gibi değildi!
Havanın benim üzüntüme destek olurcasına göz yaşlarını akıtması yalnız olmadığımı düşündürürken,ağacın kenarına oturmuş beni izleyen hayali küçük Arsima benim zavallı olduğumu söylüyordu,iyi günlerimde yanımda olan arkadaşlarımın şirketimizin batma haberinden sonra teker teker ortadan kaybolmalarıda küçük Arsima'nın tezini doğruluyordu.
Sonuçta yalnızdım.
Terkedilmiş küçük bir kız değildim tabi ama benim yetimhaneden alındığım gerçeğini değiştirmezdi,eğer Bingöl ailesinin gerçek kızları olsaydım beni o yaşlı herifle evlenmeye mahkum etmezlerdi.Neden onların gerçek kızı olmadığımı basına duyurmadıklarını anlayamıyorum,küçük kız kardeşimi öyle kıskanıyordum ki o bile yabancıydı benim için çünkü o evin şımarık yetiştirilmiş,aklı bir karış havada olan küçük kızıydı,onu evlendirmezlerdi kurban bendim.
Her şey planlanmış gibi doğar doğmaz biyolojik annem tarafından yetimhaneye bırakıldım daha sonrada çağresizliğim Bingöl ailesi tarafından görülüp evlat edinilmişim Bunların hepsini de Seçkin ve Nazlı Bingöl ailesi anlatmıştı,tabiki de inanmıştım zaten tek çarem onlara inanmaktı,çünkü benim bir ailem yoktu.
On beş yaşıma kadar bana biyolojik çocuklarıymışım gibi davrandılar gerçek anne baba şevkati ve sevgi gördüm,bende onları sevmiştim.Ta ki on beşinci yaş günümün sadece bir gün sonrası evet evet bir gün sonrası,artık büyüdüğümü ve bana gerçekleri açıklamaları gerektiğini söylediler.
Onların çocuğu olmadığımı öğrendiğimde bir hafta boyunca odamdan çıkmayıp sadece çalışanımız olan Ayşe teyzeyle konuşmuştum,o da yemek getirdiğinde oluyordu,kendimi büyük bir boşlukta terkedilmiş yalnız ve kimsenin beni istemediğini düşünürdüm,Bir bakıma doğruydu biyolojik annem beni sevseydi zaten terk etmezdi.
Gerçek ailem olmadığı için mecburen Bingöl ailesi ile kalmaya devam ettim,önceki samimiyetimizin veya anne kız ilişkisinin olmayacağını bildiğim için soğuk davranmaya başladım Bingöl ailesine.
Onlar benim her zaman yanımda olduklarını,beni çok sevdiklerini,beni anladıklarını söyleyip durdular.Her şeye yeniden alışmıştım,arkadaşlarım çok iyilerdi ama birgün şirketin batma durumu olduğu için beni yaşlı bir herifle evlenmeye itelediler,beni sevmediklerini de o zaman anladım.
Erkek arkadaşıma kendimden çok güvenirdim,kimseye vermediğim değeri vermiştim,onunla güldük,kavga ettik,ayrıldık,barıştık ama bunların hepsinde benim yanımdaydı,nereden bilebilirdim ki kıçı kalkık bir kaltak olduğunu.
İsmimin anlamını bana söylediklerinde çok hoşuma gitmişti,o zaman çocuktum bingöl ailesinin biricik aşk meyvelerinden olduğumu düşünürdüm Arsima 'bir sen bir ben' anlamına Belis 'aşkın ilk meyvesi' anlamına geliyordu.Gerçekleri öğrendikten sonra ismim bana gereksiz bir kelime olarak gözüktü,ben aşkın meyvesi falan değildim öyle olsaydım terk edilmezdim.Annem ile babam her ne kadar kötü durumda da olsa beni sevselerdi ya da isteselerdi bırakmazlardı.
İçeri koşarak girdiğimde kapıyı Ayşe teyze açtı,''hoşgeldin kuzucum'' ''merhaba ayşe teyze ev halkı nerede bakalım''dedim gizemli çocuğun çekedini çıkartırken,ayşe teyze çekedin erkek çekedi olduğunu fark etti ama ses çıkarmayıp askıya asmak için çekede eğildi,hızla yanağından öpüp ''bu emanet çeket ayşe sultancık benim odamda durucak''dedim.
"Suratının hali ne senin öyle,hem sen gece neredeydin bakayim cabuk öt!"
"Arkadaşımda kaldım ama gelirken kavga ettik ona çok içerledim.Hem Ayşe teyze sanki senden başka yokluğumu fark eden olmamıştır bile!."
"Sus eşek sıpası tabiki sorup durdular bana ben idare ettim seni"
"Ya bitanesin sen yaaa"
Yanaklarina kocam buseler kondurup merdivenleri ikişer üçer çıkıp odama girdiğimde Giysi dolabımın kapağını açıp içinden askı aldım ve çekedi güzelce yerleştirdim,gizemli çocukla tekrar karşılaşana kadar güvende olması gerekiyordu benim için emanetler herzaman önemli olmuştur zaten.Etraftan kötü kokular gelmeye başladığında şöyle bir etrafa baktım ama odanın içinde hiç pis birşey yoktu,sadece dünden kalma kıyafetleriyle duran ben vardım ve muhtemelen ben kokuyordum,bu halimden tiksinerek kendime gözlerimi devirdim hızlı bir şekilde kıyafetlerimi çıkarıp banyoya ilerledim küvete sıcak suyu doldurup naneli,çikolatalı duş jellerini döktüm,kendimi pek de kibar olmayacak şekilde küvetin içine attım.--Neden bilmiyorum ama romanlardaki sıcak suya girince gevşeyen veya mayışan bir insan değilimdir,ben genelde ağlayarak rahatlayan bir insandım-- vücudumun kirden iyice arındırdığına ellerimin buruşmasından anladığım için vücudumu suyla son bir kez temizledim ve bornozumu giyerek odama gittim.
Dolabıma gidip pamuk şeker rengindeki takımlarımı alıp hızla üzerime geçirdim,Hello kitty baskılı pijamalarımı da giyip beni bırakmayan tek şeyin yanına gittim,yatağıma.
Uyku ile gerçeklik arasında kalan ince çizgiden kalmışken gerçek dünyadan bir tıklatma sesi geldi ve uykumun dağılmasını sağladı.
Ayşe teyzeyi son anda görüp yaşına hürmeten ağzıma gelen bütün kötü sözleri yuttum.''Üzgünüm kuzucum uykunu bölmek istemezdim ama baban seninle konuşmak istiyor'' uykulu kafayla Ayşe teyzeyi onayladıktan sonra yatağımdan ayaklarımı sallandırıp hop diye atladım. --evet yine benim saçma huylarımdan bir tanesi-- sızlanarak merdivenin kol kısmı şeyine popomu yerleştirerek kaymaya başladım ama eğleniyordum bunu yaparken ben ne yapıyım ,yürümeye eriniyom öyle üşengeç insanım ,Seçkin babamın karşısındaki koltuğa oturdum ve ne söyleyecekse çabuk bitmesi için içimden sabır çektim. ''Arsima seninle yakında olacak evliliğin hakkında konuşmak istiyorum kızım''
Devam etmesi için kafamı salladım ''Sizin düğününüz üç ay sonra olacaktı ya biz onu iki hafta sonraya aldık kızım''
Suratımın hayalet görmüş kadar beyazladığını hissettim,kanım çekiliyordu sanki.
Ne yani iki hafta sonra yaşlı bir adamla evli mi olucam !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli çocuk
Chick-LitIşıklarda durduğumda garip bir müzik duyduğumu sandım,radyoyu kontrol ettiğimde kapalı olduğunu gördüm fakat o kulağıma hoş gelen müzik beni telaşlandırmıştı ve bu şarkının ismini bilmiyordum.Telefonumuda çantamdan çıkartıp kontrol edeceğim sırada a...