29.bölüm¹

606 22 2
                                    

Üzgün olduğumu en içten dileklerimle söylemek istiyorum yoğun bir ygs hazırlığı içerisinde olduğum için ne kitap okumaya ne de kitap yazmaya ilgilenmeye zamanim oldu.Okulda normalde 3 de çıkıyorum ama kursum da olduğu için 6ya kadar okuldayim ve beynim ve vucudum eve geldigim de çok bitkin oluyor.birde haftasonu da kursum var .zaman buldukça yazmaya çalışıyorum sizleri çok seviyorum yorum yaparsanız memnun olurum varliginizi hissedip motive oluyorum şimdiden okuduğunuz için tesekkurler.unutmayın yazmak için değil sevdiğim için yazıyorum.

Karmakarışık olmak,okunuşta ağızdan çıkan küçücük basit bir kelime oysa bu gerçek dünyada oldukça farklı bir tecrübe türü,insanlığın var oluşundan bu yana insanların yaşadığı olayların sonucu içinden bir türlü çıkamadığı durumdur, gariptir ki insanoğlu bu karmakarışık duruma neyin neden olduğunu hiç sorgulamamasi sadece içinde bulunduğu durumun içinden çıkma çabası oluyor,aslında ilk önce yapılması gereken durum her zaman bu karışıklığa neden olan hareketin hata yapıldığı yerdir.Geçmiş;yaptığın hatanın ana kaynağıdır aslında cevap her daim geçmiştedir.Ben ilk önce sorunun kaynağına bakmayı seçtim, benim geçmişime.

Geçmişe baktığımda ise bütün olayın benim doğmam ile gerçekleştiği bütün çıplaklığı ile belliydi,asıl ağızda acı tat bırakan bir başka düşünce ise bu olayda benim piyon olmam acı çünkü ben suçsuz hiç bir şeyden haberim olmayan bir sabiyken benim adıma karar verilmesi ardından o kararın benim bütün bir ömrümü etkilemiş olması,belki bu bir ömür ailem için heba edilmeyi göze alınacak kadar önemsizdi fakat bunu her düşündüğümde sinirlenmemek elimden gelen bir durum değildi .

Kararımı vermiştim belki kararım tamamen aptallık ama bir kere verdiğim kararın arkasında her zaman dururdum.aptallık olsun ya da olmasın verdiğim kararın sonucuna da razıyım.Annem ve babam halen yaşıyorlarsa ki onunla ilgili de herhangi bir fikrim yokdu ama onları buldumda ilk onları görmek,sarılmak sonra hesap sormak istiyorum.Bu düşünceyi gerçeği öğrendikten sonra bir türlü aklımdan atamamistim.pekala beni isteselerdi her halükarda beni bırakmayacaklarını biliyordum fakat bilmediğim bir özlemdi beni dürten duygu,şimdiye kadar tatmadığım bir aile iç güdüsüydü.

Sabah evden kimse uyanmadan kalkıp tek başıma hazırlandım ve kapıyı sessizce kapatarak dışarıya çıktım tabiki d gitmeden önce Cenkere çabucak işimi halledip geleceğimi not olarak yazdım.Aç karna doğru düşünülemeyeceğini idrak edip simit sarayindan bir simit ve bir pogaca çay alıp bir güzel kahvaltimi yaptım bu arada da nereden başlayacağımı düşünüp zihnimi oyaladim.ikinci çay da masaya gelince kol saatimden de saatin on buçuk olduğunu görünce çayı dilimi yakmayacak bir hızla içip hesabı istedim.Cenkerin arabasına oturduğumda anahtarı kontağa takıp arabanın hırlayarak çalışmasını göz ardı ederek telefonun ekran kilidini açarak üvey ebeveynim Seçkin bingölü arama kısmına bastım.Onun ve ailesi bu saatlerde kesin kahvaltıyı yapmış ve şimdi salonlarında sabah kahvelerini yudumluyorlardır.Karşı taraftan arandığına dair sesler geldikten bir saniye sonra kalın erkek sesi cevab verdi.

"Neden aradın Belis"himm tamam direk konuya girmem için kabalığıda yapmıştı."sizinle yüz yüze görüşmem gerekiyor"

"Eğer önemli bir konu değilse başka bir zaman görüşürüz Belis"

"hayır tabiki de önemli,olmasaydı sizinle görüşmek konuşmak dahi istemem"bu sefer karşı taraftan uzun bir sessizlik geldi. "pekâlâ! o zaman Gültepe kafeye gel."

Karşımda duran kır saçlı ama hâlâ genç gözüken Seçkin bingöl'e baktım lafın neresinden başlayacağımı bilmesem de eninde sonunda konuşmalıydım."sizinle bir konu hakkında konuşacağım fakat bana her koşulda dürüst olacağınıza dair söz vermelisiniz."

Ciddi ifadesini bozup kısaca bir kahkaha attı. "tabii ben her zaman dürüst bir adam olmuşumdur bunu biliyorsun"

"Bende fazla uzatma derdinde değilim zaten sadede gelirsek bana yıllar önce beni evlatlık edindiğinizi söylemiştiniz peki ailem ile ilgili ne biliyorsunuz?"

Kafasını dışarı çevirip soğuğun kol gezdiği havaya baktı."Neden öğrenmek istiyorsun?"gerçekten bunu sordun mu dercesine suratına baktım,"gerçekten mi bunu mu soruyorsunuz bana ailemi bulmak istemem size garip mi geldi!"

"Tamam hemen sinirlenme ailen ile ilgili tabiki de bilgim var fakat gerçek olan tüm bilgileri seni bulduğumuz yurttan bulabilirsin"

Heyecanlanmıştım."Ne biliyorsun ?"

"Ailen İzmirli ve birde erkek kardeşin var!"

Düşünebildigim sözcükler sadece izmir ve erkek kardeşimin olmasıydı.peki erkek kardesim de evlatlık verilmiş mi ya da onu benden daha çok sevip yanlarında mı tutmuşlardı?

Konuşurken sesim ve elim titriyordu mecburen ellerimi bağdaş kurdurdum sesim için ise yapabilecek bir şeyim yoktu."pekii pekii! başka bildiğin şeyler var mı lütfen benim için en ufak bir söz bile önemli!"
Kafasını olumsuz anlamda hafifçe salladı."üzgünüm evlat başka diyebileceğim bir şey yok dedigimi yaparsan sonuca en yakin zamanda ulaşırsın" o ayağa kalkıp uzaklaşırken yerine kafamdaki yeni soru işaretleri yerleşti.

Gizemli çocuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin