İnsanın varlığı sırla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece.
..........................
Tam yanlarına ilerliyecekken simge hanım kolumdan tutup geri çekti.Üstümü gösterdiğinde ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını anladım.Üstüm de sadece gecelik vardı ve ben salak gibi iki kat yukarıya çıkmıştım.Artık sinir beynimi nasıl ele geçirdi ise düşünmeden hareket etmiştim.Bu huyum oldum olası başıma ya dert açmıştır ya da utanç bir şey yapmamı sağlamıştır.Şu an kesinlikle vücudum utanç ile depolandı.
''Tatlım bence sen şimdi böyle bir daha inme,ben sana uygun bir kıyafetimden vereyim.'',dedi.
Teşekkür ettim ve dolabına doğru giden Simge hanımın peşinden ilerledim.Simge hanım çok yaşlı değildi ama bende dört ve ya beş yaş büyük olması gerekiyordu.İki tane çocukları olduğuna göre de kesinlikle erken evlenmişlerdir.
Dolabın dan beyaz uzun,omuzları tülden olan ve göğüs kısmında burkma gibi gözüken bir modeli vardı.Elbise sade olmasına rağmen harika duruyordu.Kafamı kaldırıp tekrar Sinem hanıma baktım yüzünde ki gülümseme ile bana bakıyordu.
Banyolarına doğru ilerleyip bana verdiği elbiseyi giydim.Üzerime tam oturmuştu ve ben muhteşemdim.Bu nasıl bir güzelliktir kendime nazar değdiricem diye korkuyorum.
Simge hanımın yanına geri döndüğüm de beni şöyle baştan aşağı süzdükten sonra beğeni ile gülümsedi''Çok güzel olmuşsun tatlım Cenker seni böyle görünce büyülenecek'',Aklıma Cenker geldiğinde hınzırca gülümsedim,çocuk aklımdan hiç çıkmıyor ya hu,''Gerçekten çok teşekkür ederim, sen de olmasan geceliğim ile bir daha rezil olacaktım.'',cümlenin sonun da geldiğimden beri gülmemek için kendini tutmasına artık dayanamadı ve kahkahayı bastı.
Tabi ben de gülen birini gördüğüm de dayanamayıp güldüğüm için Simge hanım ile beraber gülmeye başladım.Balkon da sesimizi duyan beyler de sonun da kafalarını çevirmişlerdi.Cenkerin yüzün de oluşan gülümseme yavaşça yok oldu,ona tatlı bir gülümseme yolladığım da yutkunup gülümsemeye çalıştı.Ne yani o kadar mı kötü gözüküyordum?
Ayağa kalkıp yanımıza geldiklerinde Adının Melih olduğunu öğrendiğim Simge hanımın kocası çok şirin biriydi.Simge hanım ve Melih bey Cennetin biraz ilerisin de herkesin çok bilmediği bir deniz kıyısına götüreceğini söyledi.Oraya büyülü deniz kıyısı diyorlarmış.
Yürüme mesafesin de olduğu için Cennet in içinden geçerek gitmemiz gerektiğini söylediler.Sabah olduğu için etraf o kadar güzel manzaralar ile doluydu ki hangisine bakacağımı şaşırdım.Etraf da satıcıların olduğu bir yerdi burası,çok geniş bir yer olduğu için yol bölmeleri,ok işaretleri,tabelalar vardı.
Cenker Simgelere biraz beklemelerini söyledi ve elimi tutup beni bir satıcının yanına yaklaştırdı.Satıcı da çok güzel taçlar vardı.Kimisi düz sade taçlardan dı ama benim dikkatimi papatya tacı gibi olan fakat başka bir çiçekten olan taç çekmişti.elime alıp Cenkere gösterdim Gülümseyerek Satıcıya fiyatını sorup elini cebine sokarak para çıkarttı.Parayı verdikten sonra beni sakin bir yere çektiğin de tacı tekrar eline alıp kafama taktı.
''İşte şimdi tam bir melek oldun!''
Yaramazca sırıtıp,''Ben her zaman meleğim'',dedim.
''Çok mütevazisin ama Şeytan da bir melektir güzelim.''
Kollarımı boynuna dolayıp ona biraz daha sokuldum,''Dikkat et de o şeytan aklını başından almasın canım.''dedim.Cenker de salakça sırıtmaya başladı.''Hımm öyle mi?''
''Evet aynen öyle.'',Dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildim.Ellerini tutup geri Simge hanımların yanına ilerlemeye başladık.
''odadayken elbiseyi beğenmediğini düşündüm.'',Dedim
''Saçmalama çok yakışmış elbise sana'',Kafamı ona çevirdim.
''pekala o zaman neden sana gülümsediğim de yutkundun ve bir şey demedin.''
''Çünkü nefesimi kestin ve ne diyeceğimi şaşırdım.'',Bunun üstüne laf söylenmez diye düşünüp memnuniyetle gülümsedim.
Simge hanımların yanına vardığımızda,büyülü deniz kıyısına doğru tekrar ilerlemeye başladık.Ağaçlık bir yerden geçiyor iken ileri de deniz olcağı hiç aklıma gelmezdi.Etrafta ki her şey yeşil olduğu için ileride ki yeşil ve mavi karışımı denizi fark etmemiz zorlaştı.
Denize yaklaştığımız da onlara bizi buraya getirdikleri için teşekkür edeceğimi aklıma not ettim.Burası insanı gerçekten büyülüyordu.
Onlar ile biraz daha konuşmamızdan sonra çocukların uyku vaktinin geldiğini ve gidip onla ile ilgilenmeleri gerektiğini söylediler.Bende bizi buraya getirdikleri için teşekkür ettim.Cenker tişörtünü üstünden çıkarttığın da bana da kaş göz işareti yaptı.
Denizi işaret ettiğin de gözlerimi devirdim,''Bikinim yok olmaz.'',yarı çıplak bir şekilde karşıma dikildiğin de kafamı tekrar salladım ve gözlerimi vücudu dışında her yerde gezdirdim.Dikkatimi dağıtmasına izin vermiyecektim.
''iç çamaşırın ile yüzsen de olur,zaten bizden başka kimse yok burada.'',kafamı mağlubiyet ile olumlu anlamda salladım.Her zaman beni ikna etmenin bir yöntemini buluyordu.
Denize girdiğimiz de soğuk olmasının aksine ılıktı.Cenker elimi tutup beni omzuna çıkardı sonra biraz daha kaldırıp,''çok hafifsin be güzelim bundan sonra kilo aldıracağım sana '',Deyip ben daha ne olduğunu anlamadan denizin içine attı.
Dibe doğru batıp tekrar yukarı çıkarken hareketlerimden sonra denizden gelen sesleri kulağıma doldu.Tekrar yukarı çıktığım da nefesimi kontrole alıp Cenkerin yanına ilerledim.Kollarımı boynuna dolayıp bacaklarımı da bacaklarına dolayarak ona tutundum.
''Çok gıcıksın Cenker '',yüzüne hain bir sırıtış koyup ukalaca,''Biliyorum'',dedi.
bir süre birbirimize baktığımız da kelimelerin ağzımdan kurtulmasına izin verdim.
''Sen Deniz ol ben gökyüzünü unuturum be Cenker.''
O benim yanım da olsun ben her şeyi unuturum.cümlemi o da anlamış olacak ki,
yutkunup,''Ben her zaman senin yanındayım'',dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli çocuk
أدب نسائيIşıklarda durduğumda garip bir müzik duyduğumu sandım,radyoyu kontrol ettiğimde kapalı olduğunu gördüm fakat o kulağıma hoş gelen müzik beni telaşlandırmıştı ve bu şarkının ismini bilmiyordum.Telefonumuda çantamdan çıkartıp kontrol edeceğim sırada a...