Jungkook tan sonra Nam Joon da iki tabak kısır yedi ama oralı bile olmadı Bensu.Neler olup bittiğini öğrenmem gerekiyordu.Suga ise her zaman ki artistliğini konuşturuyor pastadan yiyordu.Kendi pastam diye söylemiyorum çok lezzetli olmuş.Biz de sohbet ederken Tae Hyung biraz hava almak istediğini söyleyince bende ona eşlik etmek istedim.Çünkü her ne kadar über yakışıklı olsa da Jungkook la aynı masada olmak bana iyi gelmiyordu.
Hırkamı alıp çıktığımda Tae Hyung beni kapıda bekliyordu.Ona da ceket almıştım ama kimin ceketini aldığımı bilmiyorum.Ceketi uzattım teşekkür edip giydi.Aslında çok güzel bir akşamdı.Yıldızlar çok net bahçe ise çok renkliydi.Bahçedeki banka gelene kadar sessiz kaldık.Banka oturduğumuzda konuşmaya başladım;
"Ay valla daha fazla dayanamıyorum.Neler yapıyorsun nasıl gidiyor anlat bakalım." Dediğimde bir kahkaha patlattı ki gerçekten görmeniz gerekirdi.Sanki karşımda MonaLisa tablosu varmış gibi hayranlıkla bakakaldım.Bu çocukların herbiri gerçekten dünyanın yedi harikası olabilirlerdi.Onu izlediğimi anlamış olacak ki oturduğu yerden bana seksi bakışlarını atmaya başladı.
"Bende bunu bekliyordum İşte.Biraz da bu açıdan bak bakalım."dediği zaman hemen Kafamı çevirdim,çok yakışıklı olabilirdi lakin bir Duru Öncer asla birinden hoşlandığını ona belli etmez.
Ne var çabalıyorum en azından gençler.
"Ne o yoksa bu açıdan yakışıklı değil miyim ?" Dediğinde gülme sırası bendeydi.
"Ne zaman yakışıklı olmadığını kabul edersin acaba ?"
Beş dakka falan bekledim yalan Yok.Hani böyle bir yalandan sonra ağzım yüzüm kaymalı çünkü.Hemen yokladım suratımı,eh her zaman ki gibi.En sonunda karşı tarafa baktığım da,bizim V şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
"Benim yakışıklı olmadığımı mı söyledin sen ?"
"Hıhı"
"Olamaz Duru.!!?! Kör olmuşsun.Pastada ne vardı?"
İşte kahkahalarla boğulma sırası bendeydi.Ah be V.
"tamam birazcık yakışıklı olabilirsin.Ama şu kadarcık." Elimle parmağımın üçünü gösteriyordum.
"Hala körsün bence.Bu arada nerden geldiniz buraya"
"Türkiye.Orada yaşıyorduk.Ama Kore'ye büyük hayranlık beslediğimiz için buraya gelmeye karar verdik."
"Türkiye mi? Biz oraya hiç gitmedik."
Diye konuşurken karşıdan Jungkook geliyordu.Bende tekrar V ye odaklandım.
"Evet gelseniz duyardık mutlaka size hayran olan arkadaşlarımız var."
Yalan tamamen yalan.Ben değil bir arkadaşım Vcim :D Ölümüne çılgın army!!!!!!
Ama bu minnacık detayı bilmene gerek Yok be be yiiiim
"Siz bize hayran değilsiniz yani?" Diyerek tek kaşını kaldırdığında sıçmıştım işte.Bu sırada Jungkook yanımıza gelmişti.
"Soğuk olmadı mı hadi içeri geçin bu arada reklam çekimiyle ilgili bilgi verecekler V seni bekliyoruz." Diyerek gitti.Aman totom. Yok lan totom ne.güzel varlık bu Jungkook ona böyle seslenemem.
V ayaklandığında bende Bensunun yanına gitmeliyim diye düşündüm.V ile yan yana giderken jk birden arkasını döndü;
"V sen içerdeki adı clara denen kızdan hoşlanmamış mıydın?geçen kızın ellerinden bahsedip duruyordun?" Dediğinde bakışlarım V deydi.Lütfen olmasın böyle bişey yarabbbiim.V o kız çirkin be hacı.
Aha bu sefer çarpıldım.
Önümdeki taşı görmediğimden takıldığımda yere düşmeme iki dakika kala belimde iki tane kol hissetim.Daha sonra burnuma gelen o mükemmel koku ise beni benden almıştı.
Jungkook?!
Tae Hyung?!
Gözlerim kapalıyken acaba hangisi diye düşündüm.O iki saniyelik zaman diliminde içimden sadece birinin ismi geçiyordu.
"Daha ne kadar öylece durmayı düşünüyorsun?"
Jungkook?!
Gözlerimi açtığımda suratlarımız gerektiğinden fazla yakındı ve o dudaklarıma bakıyordu.
NEDENNNNNN??!?!!??!????
Bakma?! Dudaklarıma bakma!
Bir anda Olduğumuz pozisyondan çıkıp ayakta durduk.ama hala elleri belime sarılı gözleri gözlerimdeydi.
Ağzını açtı tam bir şey söyleyecekti ki V beni çekip onun kollarından aldı.
Tşk Tae Hyung tşk.
Adımlarımı hızlandırıp eve girdim.
BENSU
Yemek masasını toplarken J-Hope la muhabbet ediyordum.O kadar çok gülüyordum ki arada Suganın bana olan ters bakışlarını yakalanıyor değildim gerçekten.Sonra telefonumun melodisini duyduğumda odama geçtim.Suganın arkamdan geldiğini bilmeyerek.
Tuna arıyordu.Tuna benim çok yakın bir arkadaşımdı.Telefonu açtığım gibi gülümsemeye başladım.Tunayla sohbet ederken birden arkamı döndüğümde Suga kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
Bir anda elimdeki telefona alttan vurdu ve yanımdan eğilip aşağıdan telefonumu tuttu.
Havalı olmak da üstüne yok anladık reis ama arkadaşımla konuşuyom.bi müsade.
"Hey(!) geri ver şunu"
"Ya istemiyorsam."
"Sana geri ver dedim Suga "
"Bende sana istemediğimi söyledim.Çok fazla gülüyorsun."
"Sanane Bundan."
"Sinirimi bozuyor."dedi ve telefonumu elime koyup odadan çıktı.
Ana delinin zoruna bak.
Gilmin sinirimi biziyir.
Ağla
Banane.
İnatla daha çok kahkaha atarak Tuna'yla konuşmaya devam ettim.Arada odaya Duru gelmiş elini yüzünü yıkayıp çıkmıştı.Manyak bu havada nasıl kıpkırmızı oldu acaba ?
Odadan çıkıp yine çocukların yanına gittim.Rm yanındaki kızla yine fazla yakındı ama onun yanından başka oturacak yer de yoktu.Film izlemeye başlamışlardı.Zamanında ne izlerdim be diye geçirdim içimden.Korku filmlerine bayılırdım.bizimkilerde zamanında duruyla izlediğimiz bir korku filmini izliyorlardı.Duruya baktım ve haince sırıttım.Planımız basitti bu gece bu kızları korkutacaktık ve bunu gözlerimizle iki saniye de ayarlamıştık.
Filmdeki seri katil testereyle çıkınca kızların bir kaçı yanlarındaki yakışıklılara sarıldılar.Ben mi? Ben iğrenerek olanlara bakıyordum.Jimin halinden memnundu,Suga kızı ittirmişti bile,Jungkook kıza deli gibi bakıyordu,NamJoon olayı pek takmıyor gibiydi.Duru ise Tae Hyung un yanında oturuyor ve düşünceli duruyordu.Biz (J-hope,Jin,Bensu) film hakkında konuşmaya başlayınca Jin bana kolunu atmıştı. Açıkçası Jin çok sıcakkanlıydı.Bir ara başını geriye yasladığında ortaya çıkan Adem elmasına baktım,baktım,baktım.Valla uzun uzun baktım.Çünkü Adem elmasına takıntım vardı.Bir erkekte dikkat ettiğim özelliklerden biriydi ama Jin şu an gözümde çok farklıydı.Acayip seksi görünüyordu.Dağılmış saçları,uykulu gözleri,tontik yanakları ve Adem elmasıyla kesinlikle bu dünyadan değildi bu ya.çocuğu kafamın içinde yerken Rm hadi oyun oynayalım dedi.
Olm sen gruptaki en büyük adamsın ne bu hareketler.Suga reis bişey de yahu.
Biz hayır dedik ama kızlar ve erkeklerin çoğunluğu evet deyince şişe çevirmece tarzı bir oyuna başladık.
Benim yanımda Jin ve J-Hope
Durunun yanına Suga ve V
Kızıl kafanın yanında Rm ve Jungkook
Sarışın olan salağın yanında da Jimin vardı.
Diğer kızlarda aralarda oturuyorlar tabi kaltak tayfa.
Neyse oyun başladı İşte ilk olara Jin sarışın kıza sordu ;
"Doğruluk mu cesaretlik mi ?"
"Cesaret" diyerek dudak büzdüğübde kız,hemen yapacağı olay hazırdı.
"Duruya Tokat atmaya çalış"
Afedersiniz !
Ne !?
İmkansızı istedin be Jin.
Kız böbürlenerek Duruya doğru kalktı.Duruda bu sırada kalkmış gelecek hamleyi bekliyordu.kız yumruk atmak için kaldırdığı elini tutup büktü ve sırtına yapıştırdı.Kız inlerken hepimiz gülüyorduk.
"C- ca-canım acıyor.ah" kız haklıydı durunun eli çok ağırdı ve şu an normal boyutun üzerinde bir acı çekiyordu.Oh olsun.
Helal kız duru
Fighting !
Duru sesli şekilde güldükten sonra kızı kalktığı yere doğru ittirip bıraktı.
Şişe tekrar çevrildiğinde soru sorma sırası V de cevaplama sırası bendeydi.
"Eğer bizden biriyle çıkacak olsan bu kim olurdu ?"
Dedim abi ben oynamayalım diye.Gene bende patladı iyi mi !!
" Sanırım bu ah. Ama V böyle soru mu olur yahu ?"
Ben mızmızlanınca Rm beklenmeyeni yaparak konuştu;
"Senden dünyayı güneşe yaklaştırmanı istemedik mızıkçı sadece bir cevap ?"
"Jin.Jin çok yakışıklısın." Dediğimde ortamda oooo Nidaları yükseldi.Suga ve Rm hariç.Suga zaten oyunu umursamıyor,Rm da bana bakıyordu.
Şişe tekrar çevrilince Jungkook ve Duru arasında durdu.Heyecanla bu olaya bakıyordum.Duru sordu;
"Hiç birine aşık oldun mu?"
"Hayır bu işler bana göre değil."
Hoyyyda.
Bu defa şişe Suga ve sarışın arasında durunca bu ikiliye baktım.
"Cesaretlik " dediğinde Suga ya baktık
"Şu dolapta Bensuyla üç dakika kal."
Dediği dolaba baktığımda ulan ben oraya tek başıma zor sığarım yahu ?!?
Hayır de Reiissssss !
"Fazla çocuksu ama okey." Ne dedin
Ne
Be diyorsun yahu
Öldüm çok fena öldüm şu an.
Suga ayağa kalktığında bende bozuntuya vermeden kalktım.dolaba yaklaşırken kalbim deli gibi atıyordu.Suga eliyle geçmemi işaret ettiğinde itiraz etmeden dolaba girdim.Benden sonra Suga da geldi ve aramızda santimler vardı.Arkamızdan Kapıyı kapattığında ise kalbimin sesini duyabildiğine emindim.Fazlasıyla yakındık ve o gözlerini benden çekmiyordu.Zaten bedenlerimiz temas halindeydi şu daracık yerde.
"Güzel kokuyorsun."
" ne?"
"Algılama da problemlerin var değil mi?"
"Ne diyorsun YoonGi ?"
"Boşver sadece sıkıldım."dedi ve başını boynumun girintisine koydu.Her verdiği nefes boynuma çarpıyor ve beni etkiliyordu.Kalbimin ne kadar hızlı attığını duymuş mudur acaba ?
İlk defa bir erkekle bu denli yakındım açıkçası ve bu erkek de Bts den di yahu.
Kendime bir türlü gelemedim süreçte tam kapı açılırken boynuma minik bir öpücük koyup geri çekildi.
Rm süre doldu diyerek kapıyı açtığında bir Sugaya bir bana bakıyordu.
Suga çıktıktan sonra arkasından çıkacaktım ki kolumu tuttu;
"Siz ikiniz içerde ne yaptınız?"
"Bundan sanane NamJoon!"
"Tam olarak senden beklediğim davranış.Bunun için burandasınız.Onlardan bir farkınız Yok." Dediğinde içerdeki kızları kast ediyordu.Bir kere içerde hiç bir şey
yapmamıştık.Şimdi bu çocuk beni bir sürtük olarak mı görüyordu cidden.Bu düşünce Zihni'min duvarlarına çarparken daha fazla onun suratına bakamayacağımı hissettim.Odama doğru yol alırken bağırdım.
Oyun bitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV || thelastsentence
FanfictionPeki siz BTS evine bir nedenden dolayı girmiş olsanız , hayatınızda neler değişirdi ?