Bölüm11-Röportaj

103 5 0
                                    

Lavaboda tek başıma kalınca nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Aynadaki yansımama gözlerim takılınca hemen suyu açtım ve suratıma çarptım.Onunla adam akıllı konuşsam iyi olacaktı.Sürekli beni bu şekilde sıkıştırması iyi değildi.Bu gün olanlardan sonra direk yatağıma koştum.
~~
Sabah olduğunda Bensu beni uyandırdı.Bu gün çocukların bir talkshowu ve showdan sonra da röportajları varmış.Onu baştan aşağı süzdüğümde bu gün için normalde olduğundan kat ve kat şıktı;

Bende hemen yataktan kalkıp gündelik işlerimi hallettim ve elime geçenlere baktım;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bende hemen yataktan kalkıp gündelik işlerimi hallettim ve elime geçenlere baktım;

Bende hemen yataktan kalkıp gündelik işlerimi hallettim ve elime geçenlere baktım;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Biraz şık olmamızda sorun yoktu sonuçta.Değil mi? Kahvaltıda çocuklar bize garip garip bakıp yemeklerini yemişlerdi.Onları yine önden yollayarak evdeki işleri hallettik.Çıkmadan parfümden iki fıs boynuma bıraktım.Gerçekten güzel kokuyordu.
"İstersen biraz daha geç kalalım ve gitmeyelim Duru ?"
"Heh tamam geliyorum."
Bensu Kapıya biraz mesafe kala durmuş çantasını kurcalıyordu.Bezgin bir nefes verip bana baktı;
"Tokamı bulamıyorum ya.Sen de mi ? Başka tokam yok.biliyorsun hep bileğimde olurdu ama..." diyerek bileklerini bana gösterdi.Geç kalıyorduk şu an buna zamanımız yoktu.
"Yavrum saçların açık çok güzel.Söz eve gelince ben öreceğim hadi gidelim ama şimdi geç kalmak istemiyorum."
Oflayarak bana doğru geldiğinde biraz yürüyüp bir taksi durdurduk.Gideceğimiz adresi verdikten sonra camdan dışarı izlemeye başladım.Burada geçirdiğim anılar Zihni'min duvarlarına çarpmaya başlamıştı çoktan;
"Kokun.İşte bu koku benim kokuma karışmalı."
"Dünyanın en güzel kokusu olabilir.Bu koku bana ait olmalı."
Aish şu çocuk(!) beni öldürmeye niyetli gerçekten.
"Şimdi,Burada seni öpsem.Çok güzel olmaz mı?"
Aklıma gelen cümleyle Bensuya döndüm.Bunu onunla konuşmamıştık.
Ama o çoktan kendi dünyasına dalış gerçekleştirmişti.
Araba durduğunda stüdyoya gelmiştik.Stüdyoya girdiğimizde çocukları göremedik. Henüz hazırlıkları bitmemişti anladığımız kadarıyla. Herkes etrafta heyecanla koşuştururken Bensu'yu kolundan tutup kameraların arkasında bir yere çekiştirdim. "Erken mi geldik ne zaman başlayacak ki?" Diye söyledim.
Bensu dikkatle stüdyoyu izliyordu. Bir süre sonra koşuşturmalar yavaşladı ve yönetmenler kameralar hazırlandı. Canlı yayın olacağı için çocuklar kim bilir ne kadar geriliyorlardır diye düşünürken çekimler başladı. Sunucu BTS i anons etti ve dünyanın yedi harikası stüdyoya giriş yaptı. Abi teker teker gelin!! Kalbiiimmm.
Bir süre sunucunun komik olmayan şakaları (kesin ben anlamadım) ile program devam etti.
Çocuklar şebeklik yaparken sanki evde Vlive dan izliyor gibi gülüyorduk.Bir mısırımız ve içeceğimiz eksikti.Yüzümde gülümsemeyle çocukları izliyordum. Gerçekten gerçek yaşantılarında nasıllarsa kameraların önünde de aynıydılar.
Bu onları daha özel kılıyordu. Gözlerim Jungkook un gülümsenesine takılı kaldı. Başka bir şeye odaklanamıyordum şuan. O gülümsedikçe kalbim daha da hızlanıyordu.
Kamera onu çekmeyi bırakıp V ye döndüğünde Jungkook bakışlarını bizim durduğumuz yere çevirdi. Birini arıyor gibi bakıyordu. En sonunda gözleri gözlerimi buldu.
Gözleri gözlerimi bulduğun da yine onun çekim alanına girmiştim.Yavaşça gözleri dudaklarıma kaydı ve sonra tekrar gözlerimi buldu.
Bir ara konu çocukların takılarından açıldı ve sunucu yanında olan RM in ellerini ekrana kaldırdı:
"Şuna baksanıza gerçek bir takı sever."
Suga:" bizim için takılar gerçekten önemlidir"
Jimin:"evet bu yüzden hep neden bu kadar küçükler diyerek söyleniyorsun" diğer üyeler gülerken Suga açıklama yapıyordu;
"Ama küçük olduklarından sürekli kayboluyorlar."
Jungkook:" evet kendi kendilerine kaybolabiliyorlar evde bazen onları yürürlerken görüyorum." Bu sefer artık dayanamıyor kahkahayla gülüyordu herkes.
Çocuklar gülmelerini bitirdiğinde sunucu şok olmuş bir nidayla Nam Joona döndü;
"O da ne ? Bu bir toka mı ? Saçlarını uzatmaya mı karar verdin yoksa hayranlarının kalbini kırmaya mı ?"
Nam Joonun bileğine gözlerim değdiğinde elimde olmadan Bensuyu dürtüyordum.En son sinirle bana döndüğünde
"Hey ne var ! Kolumu çürüttün"
"Sanırım tokanı buldum." Elimle onun bileğini işaret ediyordum.Ama nasıl ?
Neden ?
Niye ?
Gerçekten bu denli nefret ediyor olamazdı Bensudan! Bensu ona ne yapmıştı ki? Rm ın sesiyle düşüncelerime ara verdim;
"Ah ! Asla Armylerimi üzmek istemiyorum.Bunu cebimde buldum ve yakıştığını düşünüyorum.Sen ne diyorsun Jin?"
"Güzel görünüyor.Bana verir misin?"
"Hayır " dediğinde yine gülmeye başlamışlardı.Ama Suganın gözleri Rap Monsterın  suratından ayrılmıyordu.Bu sırada sunucu yine Jungkook a dans ettirmeye başlamıştı.
Yeteneeeeekkkk akıyor beee
Aslan parçası
Kimin kookieeesiii ya
Bacaklarına kurban (!)
Yine içimde fesatlaştığım dakikalardan beni Bensu almıştı.Kahve almaya çıkmıştık.Kahvesiz bir günümüz geçmiyordu gerçekten kendimize gelemiyorduk.
Geri stüdyoya döndüğümüz de çocukları arka tarafa almışlar röportaja hazırlıyorlardı.Makyajları yapılırken V nin işi önceden bitmişti yanımıza gelip sohbet etmeye başladık;
"Naber,izlediniz mi az önceki yayını?"
Duru : evet izledik çok güldüm ya özellikle sizin Jin le el oyunları oynadığınız kısımda
Bensu : elleriniz acıdı mı ki
V: Noldu ilk yardım yapacaksanız acıdıııı, çok acıdıııııı
J-Hope yanımıza geldiğinde kolunu Bensuya attı ve ;
"Kusura bakmayın bu güzel bayanı bir süre alacağım." Diyerek onu başka bir odaya götürdü.Biz ise V ile yanlız kalmıştık.Beni süzdükten sonra ellerini uzattı;
"Nerde benim ilk yardımım ? Ellerim acıdı." Dediğinde gülmeme engel olmadan ellerini avcuma alıp üflemeye başladım. Elleriyle işim bittiğinde Kafamı kaldırmıştım ki arkada bana sinirle bakan Jungkooku gördüm.
Neler oluyordu?
Yanına doğru ilerlediğim sırada onları röportaja çağırdılar ve ben ona ulaşamadım bile. Kameranın arkasında Bensu ile ikimiz oturmuş çocukları dinliyorduk.
Sunucu : peki aranızda en çok kalp kıran kimdir ?
V -Jimin - Jungkook aynı anda: Suga
Belli Zaten boşuna Reissss demiyoruz(!)
Sunucu: peki Suga özel hayatına bakalım mı biraz ?
Suga : elbette
Sunucu : bu aralar kalbinde olan biri var mı ? Ya da aklında ?
Suga gözlerini Bensununkiyle buluşturduğu sırada Bensu kafasını eğdi ve telefonuna bakmaya başladı.
Suga: Hay- aslında var.Ama aklımda henüz kalbime ulaşabilen bir kız olmadı.
Üyeler : wooohaaaaaaa
Sunucu: peki gelelim sana Jungkook.Bu yetenekli,yakışıklı,ünlü erkeğimizin aklında biri var mı?
Jungkook:Emin değilim.
Doğru söylüyordu ne de olsa biz bu konuyu etraflıca henüz konuşmamıştık.
Sunucu : peki senin aklında sana uyan biri var mı?
Jungkook: IU aslında tam bana göre biri.
NE DEDİN ?
NE DİYON LAN SEN ? 
Ağzından çıkanı kulağı duymuyordu bu beyimizin anlaşılan.
Bensu elini elimin üzerine koyup hafifçe sıktı.Gözlerimi dikmiş Jungkook a bakıyordum.
Gözlerimiz kesiştiğinde Kafamı sağa sola salladım yavaş hareketle. umarım ne demek istediğimi anlamışsındır Jk .
Sinirlerim fena bozuktu.
Bu ortamda daha fazla kalamayacağımızı anladığımız da Bensuyla beraber önce yemek yemeye gittik.
Sonraki durağımız ise bir Kareoke bardı.
~~~

Voteler biraz yükselene kadar Sanırım bölüm koymayacağım arkadaşlar.Okuduğunuz için teşekkürler.

GÖREV || thelastsentenceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin