GÖREV || thelastsentence

Bölüm8-Eski mevzular

Yönetmen kayıt diye bağırınca ellerimi V nin beline bağladım. Başımı koyduğum sırada kamera yakın çekim girmişti.
V nin ellerini ellerimin üzerinde hissedince birden irkildim.Daha sonra gözleri gözlerime kilitlendi bir eli boynuma gidecekti ki bir ses bizi durdurdu.
"Çek elini onun üzerinden (!)"
~~~~
Poyraz ?!
Çekimi böldüğüne göre V nin kollarından çıkıp Poyraza doğru ilerledim.
"Senin Burada ne işin var ? "
"Seni ziyarete gelmiştim bebeğim."
"Ne ziyareti ya biz ayrıldık biliyorsun değil mi ? Bana bebeğim deyip durma."
Bu sırada çocuklar mal mal bize bakıyorlardı.Türkçe konuştuğumuz için muhtemelen,ama Bensu olayları yakınen bildiği için şaşkınca bakıyordu.Poyraz benim eski sevgilim arkadaşlar iki yıllık bir sevgili olmasına rağmen bir yıla yakındır bana takıntılıdır kendisi de.Kolumdan tutmuş beni bizimkilerden uzaklaştırıyordu ki Bensu duruma hemen el attı.
Bizim çocuklara Korece onun bir sapık olduğunu anlatmış.Bizi takip ettiğini.Çocuklarda korumalara söyleyip Poyrazı buradan uzaklaştırdılar.
Görmeniz gereken bir manzaraydı.Ama V nin bana olan bakışlarındaki duyguyu bir türlü çözemiyordum.Çocuklara akşam evde açıklayacağımı bildirdikten sonra çekime tekrar döndük.
Ellerimi V nin beline bağladım.Kafamı da sırtına koyduğumda titrek bir nefes verdim.Ellerini ellerimin üzerine koyduktan sonra beklemeden bana döndü.Şu an sarılıyor gibiydik.Bir elini yakınlaştırıp boynuma çıkardı.Boynuma koyduğu soğuk elini sıcak tenimde hissedince irkildim,ama gözlerimi gözlerinden çekemedim.
Şu an tamamen V nin çekim alanına girmiştim.Hiç bir şey düşünemiyorum.Mantığım koşarak uzaklaşırken V dudaklarını oynatınca sesi beş dakika sonra duyduğuma yemin edebilirim.
"Şimdi,Burada seni öpsem.Çok güzel olmaz mı?"
KOCA BİR HASİKTİR (!)
"N-n-ne ?"  Kendimin bile tanıyamayacağım sesimle sorduğu soruyu tamamen algılayamıyordum.Bu sırada yönetmen ilk kez bağırmadığını belli eden bıkkın sesiyle bağırdı;
"Bitti.Teşekkür ederim arkadaşlar.Artık  ayrılabilirsiniz.Lütfen. Ayrılın yoksa şirket hepimizi işinden edecek." Dediği an kızarmayan bir yerim var mı acaba diye düşünüyordum.
Bensu kıkırdayarak yanıma geldiğinde kaburgasına bir dirsek attım.
"Ahhh.Acıdı be kızım.Ölmek istemiyorsan bu gün bana bulaşma."
"Noldu hayırdır."
"Senin şu Poyraz canımı sıktı.Sonuç olarak burada sürekli korumalarınız olacak değil ya.ki onlar çocukların korumaları."
"Eeee nolmuş.? Elbet gidecektir.Onu tanıyorsam şu an buradaki kızlara yürüyordur canımıniçi.Boşver o salağı."
"Sanırım haklısın.Bu arada Jungkook sizin sahne çekilirken aşağı indi.Nedenini biliyor musun?"
"Hayır."
İkimiz de konuşurken arabanın yanına nasıl geldiğimizi anlamamıştık.Hemen arka tarafa geçip boynumu geriye attım.Bensu da arabaya bindiği gibi kulaklıklarını takardı zaten.
Eve geldiğimizde çocuklar çoktan gelmişlerdi.Bazıları duş alıyor bazıları ise uyuyordu.Şöyle bir göz gezdirince Jk koltukta uyumuştu Rm ise sandalyede uyuyordu. Jimin oyun oynuyordu.J-hope yemek yiyordu.Olanları anlatmak için Bensuyu odaya soktum.
"Geçen gün Nam Joonu uyandırmaya gittiğimde beni uyandırmaya gelen Bensu değilse çok fena olacak demişti."
"Kıçı açıkta kalmıştır kızım.Acaba rüyasında beni mi görüyor " diyerek gülmeye başladığında kapı açıldı.V gelmişti.
"Yemek hazırlayabilir misiniz kızlar ya çok acıktık da " dediğinde Bensu hala gülüyordu ama eliyle tamam işareti yaptı.Çok mu mutlu olmuştu acaba.
Koluna girerken sordum;
"Bakıyorum baya mutlu oldun"
"Ya sorma.Bayılıyorum bana kaşar muamelesi yapan adamlara."
İşte şimdi faka basmıştım.Hemen bir r yaparak yemek yapmaya giriştim.Çocuklara dönüp
"Türk yemekleri yapalım mı bu akşam eğer beğenmezseniz pizza söyleriz" çoğu tamam deyince bizde bir çorba bir de patlıcan musakka yapmaya karar verdik.Ben alışverişe gidecekken Jk de gelmek isteyince yardım için tamam dedim.
BENSU
Bakalım geçen Duruya söylediklerin doğru mu Nam Joon. Zaten salonda sa kimse kalmamıştı.Bende Yanına gidip elini tuttum.Biraz oyunculuktan zarar gelmez değil mi ? Kulağına doğru fısıldayarak konuştum;

Allam inş başıma bişey gelmez yarabbbiim.

"Hey Nam Joon hadi yatağa geç" dediğimde yerinde hafifçe kıpırdamadı ama uyanmadı. Bu sefer elimi saçlarına atacaktım ki Jimin odaya girdi. Kendime çeki düzen vererek ikinci defa konuştum;
"Nam Joon kalk hadi " dediğimde gözlerini açmadan sandalyede oturur pozisyona geldi.Elimi hala elinden çekmemiştim.
"Hadi ama uyan artık." Dediğimde çevik bir hareketle beni kucağına çekti.Ben bacaklarına oturduğumda bir elini boynuma yerleştirdiğinde gözlerini açtı.
"Çok konuşuyorsun Bensu."
Ben,Jimin ve salona yeni giriş yapan Jinle beraber üç kişi şok olmuş şekilde Rm a bakıyorduk.Jin girdiği gibi ağzını açmıştı;
"Gerçekten mi ? Siz inanılmazsınız cidden."
İlk şoku atlattığımda hemen üzerinden kalktım.
"Bir daha asla bana bu şekilde dokunabileceğini aklından geçirme."
Gülüşünü duymuştum.Ne yapıyordu bu. Çocuk
Kalbim niye bu denli hızlı atmaya başlamıştı.
Onun kliplerinde gördüğüm kızlara hiç benzemiyordum oysa.
Salak salak davranıyor İşte.
Dudaklarını aklımdan çıkarmaya çalışarak salata malzemelerini doğramaya başladım.
O kadar hızlı doğruyordum ki elimi kestiğimi fark etmemiştim.
J-hope gelip elimi kaldırdığında kan parmağımdan dirseğime kadar aktı.
"Kendini yaralamışsın.Neden bu kadar dikkatsizsin acaba ?" Dediğinde Jin hiç bekletmeden cevap verdi;
"Biz onun aklını başından alıyoruz  da o yüzden." Dediğinde gülerek şakayla karışık burun büktüm.
"Ya bayılıyorum size,sorma."
Diyerek gözlerimi devirdiğimde içeri giren Rm elinde ilk yardım malzemelerini taşıyordu.J-hope beni ona bırakmayınca sinirli bir nefes verip karşı koltuğa oturdu.J-hope özenle elimi bantlarken;
"Gerçekten hayranımız değil misin?"
"Ya şöyle ki koyu bir army değilim ama şarkılarınızı biliyorum."
Jimin üzgün görünmeye çalışarak ;
"Bu bize küfür sayılır abi.gönderelim bunları" deyince ciddi mi acaba diye baktım ama hepsi birden gülüşünce rahat bir nefes verip sarılı elime baktım.
"Teşekkürler J-hope."
"Önemi yok ama lütfen kanlı olan yeşillikleri çöpe at lütfen."
"Ah tabii." Gülerek söylediğim şeye Rm ağzını açınca dedim acaba bu dangoz gene ne diyecek (yazar Nam Joon a dangoz dediği için çarpıldı.)
"Zaten başka bir yeteneği olduğunu da düşünmüyorum ya neyse."
Ah Ah tam ağzımı açıp yeteneklerimi sıralayacaktım ki Duru ve Jk kapıdan içeri geldi.
Jk malzemeleri bıraktığı gibi odasına kaçınca bende geriye kalan işlerimi yaptım.Duru da musakkayı halledince masayı felan kurduk beraber.
Yemeklerin pişmesini beklerken bu gün olan Poyraz olayını anlattı Duru bacım.Duru konuşurken iki şey dikkatimi çekmişti ;
1- V sürekli elleriyle oynuyor ve bakışları sinirli.
2- Jk ise hülyalı hülyalı Duruya bakarken aralarda yastığı sıkıyor.

Umarım yaşananları yanlış anlıyorumdur diye geçirdim içimden.