Onu arkasından izleyen kişi tabi ki de Bensuydu.Sugayla olan konuşmasının arkasından masaya doğru giderken Namjoonun sert adımları çarptı kadının gözlerine.Balkona çıktığında ise Bensu yanına gitmek istedi.Ama Jin onu tutmuş sohbet ediyordu.Yaklaşık on dakika sonra tekrar baktığında Namjoonun yanında güzel bir kadın gördü.
Kadın kollarını adamın beline dolamış,kafasını da adamın göğsüne yaslamıştı.Gözleri kapalıyken gülümsüyordu kadın.Ama NamJoona baktığında NamJoon uzaklara dalmıştı.
Sanki o kadın gibi hissetmiyordu.
Yada Bensu öyle anlamak istemişti.
Gözleri o taraflarda dolanırken Jungkook ve Duruya çarptı.
İki genç aynı masa da birbirlerine bakmamak için kendilerini kasıyorlardı.Bensu bunu farketmişti.En son J-Hope genç kızın yanına gitti.İstediği şarkıyı çalmaya başlayan orkestrayla beraber bir elini tuttu diğer elini genç kızın beline koydu.Kadını iki kere etrafında çevirdikten sonra ellerini birleştirdi ve kulağına bir şeyler söyledi.
DURUDAN
J-Hope bir anda bana gülerek hadi dans dediği zaman şaşırdım ama kafamı dağıtmak için mükemmel bir yöntem olduğundan başımla kabul ettim.Etrafımda döndükten sonra hafif tempolu bir müzikle dansımıza başlamıştık.Bu daha çok modern dans gibiydi.Ona uyum sağlamaya çalışıyordum ama o mükemmel dans ediyordu zaten.Beni kollarından çıkardıktan sonra sola doğru iki tur attım etrafımda ve kollarına geri girdim.Ama bu!
Jungkookla yer değiştirmişlerdi.Şu an Jungkookun kolları arasındaydım.Ritim yavaşladığında ellerimi bırakmadan üzerime eğildi:
"Lütfen sadece herşeyi bir kenara bırakıp dans edelim Duru."
Başımı sallayarak onay verdiğimde kendimi tamamlanmış hissediyordum.
--
Adam ve kadın dansa başladığında bütün salon durmuş onları izliyorlardı.Bu ikili dans etmiyordu.Aralarında olan Tutku sanki somut bir gerçeklikmiş gibi salonun her metrekaresinde geziyordu.Keman ve piyanodan çıkan her bir notayla beraber adamın ruhu kadının ruhunu biraz daha sarmalıyor ve asla bırakmamak üzere ona karışıyordu.Çalan şarkı değiştiğinde piste bir çift dahi çıkmamıştı.Bunu kendine yoran Jungkook kadını en yakın kolona yasladı.Duru da sanki onun bu hamlesini tahmin etmiş gibi yanında olan kolların içinden kollarını geçirdi ve sağ elini adamın koluna koyup ittirdi.Bunu kendi lehine çeviren adam ise kadını olduğu yere yaslayarak yüzleri arasındaki mesafeyi kapadı.Genç kadın ise daha önce çalışılmış gibi kolonun etrafında dönmeye başladı.Karşısına adam çıkınca yine yakın olacaklarını anladığında geldiği yere döndü ve sırtını kolona yasladı. Jungkook ise avucunda duran eli kendine doğru çekti ve gelen kadının beli bacağında duracak şekilde eğilmesini sağladı.
Şu an dünya üzerinde kanat çırpan tek bir kelebek dahi yoktu.Adam hiç duymadığı hislerle baktı kadının sıcacık gözlerine.Kadın ise adamın değişen bakışlarını fark etmiş kalbinin ritmine yine hakim olamamıştı.Kadını bacakları yardımıyla döndürdü ve kaldırdı.Kadın kalktığında yine suratları arası mesafe çok azdı.Bu durumda olmak çok heyecan veriyordu genç kadına.
Elini adamın kalbine koydu ve kafasını sağa sola salladı kadın.Adam kalbinin ritmini hissedebilsin diye elini tuttu kadının.Bir adım daha attı.Elini boynuna koydu kadının,adam heyecanlanmıştı.
Şimdiye kadar milyonlarca kadın öpmüştü, ama ilk defa bir öpücüğe muhtaçmış gibi hissediyordu.
O kaybolduğu güzel gözlere baktı.Ama kadın bu anı daha fazla tekrardan yaşamamak için adamın kulağına yaklaştı.Ama bu sırada alkışlar çoktan başlamış ve ıslıklar sesleri salonu dolduruyordu.
''Tekniğin güzel ama geliştirmelisin kookie.''
Duru arkasında bir hayli karmaşık bir adam bıraktığını bilmeden buraya geldiği yakışıklı adamın yanına yürüdü.J-Hope a sorması gereken bir hesabı vardı.
Bu sırada Bensu ise şu sıralar boş olan balkona çıktı ve o güzel manzarayı izlerken buldu kendini.Biraz üşüdüğünü hissettiği sırada arkasından gelen tanıdık sesle, önüne dönme cesareti tıpkı bir kırılan bir cam gibi tuzla buz olmuştu.
Beni affet bu gece
Sadece bil istedim
Karanlığın içinde
Seni sevmek istedimBeni affet bu gece
Sadece duy istedim
Ellerini elimde
Biraz tutmak istedimKar eriyince
Beyaz kalır mı gece
Umut tükenince
Yine çarpar mı bir kalpAh düşünce
Gülümser mi çocuklar
Düşler bitince
Başlamaz mı kabuslar...O erkeksi kalın ve aynı zamanda kadife gibi olan sese bir kere daha hayran kalırken, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememişti kadın.Bunu hisseden adam ceketini kadının omuzlarına bıraktı ve dirseklerini balkonun demirine dayadı.Kadının suratını inceliyordu.
''Özür dilerim.Sana çok kötü davrandım.Bir daha olmayacak.''
BENSUDAN
Rap Monster benden özür mü dilemişti ? Ben mi yanlış duyuyordum.
Ayrıca defterine yazdığım sözleri ezberlemişti.İçimden sen ne güzel adamsın Namjoon derken dışımdan sadece ;
''Önemliydi.Hayatımda ilk defa birine yalvardım RM.''
Kafasını önüne eğdiğinde gerçekten bu durumdan muzdarip olduğunu anlamıştım.
''Evet.Özrümü kabul et lütfen.''
Olur anlamında kafamı salladığımda gözleri bir süre suratımda dolaştı.Sonra o güzel dudaklarını yaladığında;
''Hadi artık eve gidelim.Burası bizi sarmadı evde eğlenceye devam edebiliriz ama şu an üşüyorum.Hadi.''
diyerek elini belime koydu ve çocukları da çağırdı.Çocukların hepsi bir bana bir de NamJoona bakarken gülmeden edemedim ve ona baktığımda onun da benden farkı yoktu.Daha fazla kendimi tutamayıp söyleyiverdim.
''Onu affettim.''
----
Kısa bir bölüm farkındayım ama dünkü yarım gibiydi tamamlamak istedim.Sevgilerimle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV || thelastsentence
FanfictionPeki siz BTS evine bir nedenden dolayı girmiş olsanız , hayatınızda neler değişirdi ?