#25 KÜÇÜK ÇATLAKLAR

76 3 0
                                    

Duru lavaboya gitmek için kalktığında Tae de Ran Hwa yı düşünüyordu.

Lisede ki ilk ve tek aşkını.

Onun için bu şirkete gelmişti ama burada keşfedilmişti.Beklemediği anlarda beklenmedik şeyler yaşayan biriydi Taehyung.
Ama asla o günkü kadar yıkılmış hissetmemişti kendini.
Ran Hwa onun için özeldi.Bütün çiçeklerden,kelebeklerden,oyuncaklardan hatta gökyüzünden bile özeldi.Gülümsediğinde çıkan gamzesi aklını başından alıyordu.
V onun için herşeyden vazgeçmişti.
Ta ki Jimin ve Ran Hwa yı öyle görene kadar.
İki kardeş aynı kıza aşık olmuşlardı ne yazık ki.

İkinci defa aynı şeyin olmasına izin veremezdi.Bu sefer hoşlandığı kadını alamayacaktı kimse elinden.Durunun peşinden gitmeli ve onu uyarmalıydı.Aslında tek amacı onu uyarmaktı ama onu öyle karşısında görünce karşısındakini Hwa sandı.Aklına gelen düşünce ise onu ne denli özlediğiydi.

----

Sabah uyandığımda ilk olarak yanımdaki sıcak bedeni hissettim.Telefonumun bitmek bilmeyen sinir bozucu sesinden iki saniyeliğine sıyrılıp ona baktım.

O tanrının şaheseriydi.

Zil sesim tekrar odanın içinde yankılandığında bu sahneye üzülerek son verdim ve sessizce odadan çıkıp arayan numaraya baktım.

Şirketleri beni neden arıyordu?

Fazla düşünme payı bırakmadan elimi ekranda kaydırdım.Bir an önce şu konuşmayı bitirip geldiğim yere dönmek istiyordum.Ait olduğum yere.Mutlu hissettiğim yere.

''Alo. Günaydın Duru Hanım.Elime geçen bazı bilgilerden ötürü sizin bu şehirden gitmenizi rica etmek zorundayım.Lütfen hemen kaldığınız yerden çıkın ve Bensu Hanımla beraber bu şehri terk edin.''

''Ama Neden ? Ne yaptık ki biz? Sizin adınıza çalışmıyoruz artık ?''

''Bizim için sorun teşkil ediyorsunuz.Lütfen daha fazla uzatmayın.Uçak biletleriniz bir saat sonrası için alındı.Ailenizi görmek istersiniz diye düşünmüştük.''

''Eşyalarımı toplamam için bir saat yeterli değil.''

''Valizleriniz kapının önünde Duru hanım.Her şey ayarlandı eğer daha fazla zorluk çıkartırsanız sizi aldırmak zorunda kalacağım.''

Telefonun kapandığını anladığımda hala kulağımdan çekecek enerjiyi bulamıyordum.

Neler oluyordu?

Neden gitmemizi istiyorlardı?

Ben şaşkınca etrafıma bakınırken lavabonun kapısı açıldı ve Bensuyu gördüm.Kolundan çekiştirmeye başladığımda ise sertçe kolunu benden kurtardı.

''Hazırsan çıkalım.''

Bensu da bir şey vardı.Konuyu biliyordu tamam ama.Sanki karşımda buzdan bir şato varmışcasına bakıyor ve öyle davranıyordu.Tekrar kurtardığı koluna yapıştım.

''Bensu neler döndüğünü bilmiyorum.Senin bir fikrin var mı ?''

Gözlerini üzerime dikti ve bakışları beni delip geçerken konuştu;

''Peri masalı sona eriyor canım arkadaşım.Daha önce binlere defa söylediğim gibi onlar idol ve bu bir çocuk oyuncağı değil.''

Nefes alıp verdiğinde artık bakışları benim üzerimde değil, hatta benden başka her yerde geziniyordu.

''Hadi artık.Uçağı kaçıracağız.''Dedikten sonra kapıya doğru yürüdü.

Yüzüne bile bakmadan ''bana beş dakika ver'' dediğimde duyduğundam bile şüpheliydim.Arkamı döndüm ve çıktığım kapıyı tereddüt etmeden açtım.

GÖREV || thelastsentenceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin