Sabah kalktığımız da bu gün Bensuyla beraber daha bir özenliydik.Dolabın karşısında 20 dakika harcamıştım ve sonuç;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim aksime Bensu yine rahattı ya ;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama nasıl oluyorsa tarz oluyordu kız ya.Giyindikten sonra salondaki masaya göz attım,çocuklar hazırlık yapmışlar kahvaltıyı hazırlamışlardı.Minnoşlar.Jin ve Jimin suratlarında gülümsemeyle bize günaydın dediler.J-Hope da masadan kalkıp koridora çıktı.Bir anda bağırınca yerlerimizden sıçradık. "Sabahhhhhhh olduuuuuu.Kahvaltıyı en son gelen hazırlar !!!" Dediğinde V koşarak odasından çıkıp salona geldi.Uyku mahrurluğuyla elini saçına atınca o kadar tatlıydı ki sarılmamak için kendimi zor tuttum. Gerçekten çok tatlıııı. Bensu her zaman ki gibi erkeklerle ilgilenmediği için yani yanlış olmasın sevgilileri oluyordu ama Bensunun. Hiç birine aşkla baktığını ya da onun yanında heyecanlandığını görmedim.Bazen bu kız acaba lezbiyen mi diye düşünmüyor değilim ha. En son iki kapı kapanma sesi duyunca kendime geldim ve sofraya oturdum. Patatatattatatatpatattapatatatptatata Sesleriyle birbirlerini çekiştiren Jk ve Rm ı görünce gülmeden edemedik.Ama Bensu o tarafa bile bakmamıştı.Bir şey var bundan ama hadi hayırlısı. En son masada sadece YoonGi yi görmediğimizde J-Hope ağır adımlarla odasına gitti.Bir kapı açılıp kapanma sesinden sonra güzel küfürler salondan duyuluyordu. Ah YoonGi ah ! Senin o cool tavrına Ne oldu be İçeriye her tarafı sırılsıklam bir Suga girince gözlerimi büyütmeden edemedim.Ama bu ağır bir travma nedeni ya. Ayıp (!) Uyku her daim birinci sıradadır. Masaya gelene kadar sövdüğünden bizim de masada olduğumuzu oturuma fark etti ama özrünü de diledi Suga reis(!) En son J-Hope tekrar gelince Bensu da ona takıldı; "Umarım ben uyanıkken uyuyor olmazsın J-Hope" "Wow.Benim küçük kardeşim beni tehdit mi ediyor acaba?" Dediğinde ne ara bu kadar yakın oldular diye düşünmeden edemedim ama geldiğimizden beri bize hep sıcak davranan J-Hope olmuştu.O yüzden gülümsedim.O ise Bensunun kafasını kolunun altına almış eğleniyordu. "Bak eğer saçlarımı rahat bırakmazsan sonucunu kötü ödersin." "Ya öyle mi " dedikten sonra daha fena karıştırdı saçlarını.İşte şimdi boka bastın J-Hope diye geçirdim içimden. Çünkü Bensu saçlarının karıştırılmasını hiç sevmezdi.Tam elini kaldırmış J-Hope a yumruk atacaktı ki J-Hope ellerini Bensunun başının iki tarafına koydu ve alnından öptü. HOYDAAAAAA ABİİİİ ABİCİİİİMMM BÖYLE ABİYE CAN KURBAN BEE!!!!! Benimde abim ol Jh lütfen. Bensuya baktığımda eli havada kalmıştı.Her zaman sevgisiz büyüdüğümüz için böyle durumlar karşısında kal geliyordu bize.Tam ben bir şey söyleyecekken Rm bu güzel tabloyu bozdu; "Ağız tadıyla kahvaltı da yapamıyoruz ya.Daha ne kadar çocuklaşacaksın J-Hope." Herkes eski haline gelip oturduğunda bu gün ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Jimin : Bence biraz kendimize zaman ayırıp oyun oynayalım. Suga : Ben yatmak istiyorum. Jin : Dans edebiliriz,çalışmamız gerek. Rm : Yeni bir şarkı üzerinde çalışıyorum. Dediği zaman herkes bu gün evde olacaklarını anladı.Ama Bensu daha farklı bir yorum getirerek ; "Acaba go-karta mı gitsek ?" diye söylediğinde çocukların suratlarında o güzel ifade belirdi ve Jk bana bakarak "Çok güzel olur.Ama danslarımız için gerçekten çalışmamız gerek."Dediğinde bende ona bakıyordum.Bana uzun gelen bir bakışmadan sonra önüne döndü.Bende önüme döndüm. Jungkook la bakışmak öyle garip bir şeydi ki o sizden gözünü ayırmadan ondan gözünüzü almanız çok zor. Öyle zor ki o size baktığı an zaman ve mekan durmuş sadece siz ikiniz oluyorsunuz. Sadece o ve ben. Kahvaltıyı ettikten sonra Nam Joon hiç bir şey demeden odasına gitti. Jin ve Suga tv nin karşısına geçtiler. J-Hope ve Jimin bize yardım ediyorlardı.Jungkook ise çalışmak için alt kattaki dans salonuna inmişti.Yirmi dakika sonra aşağı ile bağlantılı olan hoparlörden Jk bütün çocukları çağırdı.Bunlardan her odada bir tane varmış.Üst taraftakiler de hep açık oluyormuş ama aşağıdakini açman gerekiyormuş.Bu gereksiz detayları da öğrendikten sonra çocuklar aşağı indiler.Bizde Bensuyla kaldığımızda konuşmaya başladık; "Sabahki bakılmanızı gördüm Duru." "Bakışmamız mı? Gözlerini ayırsaydı eğer bakışma olmazdı." "Yani ona baktığını kabul ediyorsun." "Şey.Sanırım evet." "Kendine gelsen iyi olur.Bu çocuklar İdol farkında mısın? Biz ise öylesine onların ezdiği çöp bile olamayacak insanlarız." Sessiz bir şekilde onu dinliyordum.Çok fazla karamsardı. "Bu çocuklar tüm dünyada ünlüler.Milyonları aşan bir kitleleri var.Bize bakarlar mı sanıyorsun.Evet çok güzelsin bitanem.Ama o çocuk bir ünlü,çok yakışıklı,bir idol.Onlar kim biz kimiz kızım.İki gün sonra buradan gittiğimizde bu günler bizim için unutulmaz anı olacakken onlar için hatırlanmayacağız bile." Gözlerim dolmuştu.Haklıydı.Ama gözlerimi dolduran bu değildi.Onun buraya geldiğimizden beri bu düşüncelerde olup bunları sindirmeye çalışması hiç kolay değildi.Bensu onların hayranıydı.Biz onların deli gibi hayranıydık.Bunu saklıyorduk ve bu canımızı acıtıyordu.Ben kendimi büyüye o kadar kaptırmıştım ki fark edememiştim bu gerçekleri ama o benden uzun bir süre önce farkına varmış ve bunu sindirmişti. Şimdi taşlar yerine oturuyordu.Bu yüzden herkesten o kadar uzak duruyordu. Ah benim meleğim. Gözümden düşen bir damla yaşa engel olamadım.O da durumumu anlamış olacak ki bana sarıldı.Sarmaş dolaş olduğumuzda biraz daha ağladım.Ama ağlamamı bozan şey çok ilginçti.Çocuklar Sanırım aşağıdaki düğmeyi açık unutmuşlardı çünkü konuşmalar bütün evde duyuluyordu.Bizde hemen hoparlörün oraya gittik ve yanıbaşına oturduk.Çocuklar nefes nefese konuşuyorlardı; "Madem kızla bir şey düşünüyorsun neden rahat durmuyordun lan (!)" J-Hope ????? "Abi bir şey düşünüyordum.bak dum diyorum." YoonGi ???!? "Seninde hafiften hafiften hatunu keşişlerini görüyoruz Jungkookie" Jin?!???? "Ya kız güzel abi.Ayrıca kesmiyorum." Jungkook(!) Elim istemsizce göğsümü buldu.Kalp atışlarım hızlanmamış atlı kovalıyor gibiydi. "Hadi ordan geçen gece de beraberdiniz." Nam Joon ?! "Abicim bize söyleyebilirsin" V !? "Yahu sadece güzel kız İşte." Jungkook Bu çocuk bana güzel dedi.Şimdi sen olsan bu büyüye kapılmaz mısın ? "Aslında haklı.Duru çok güzel.Kıvırcık saçları,büyük dudakları,güzel elleri var." Suga !?!!?!!?? Bensu bana imalı imalı bakınca kızardığına yemin edebilirdim.İnanamıyorum bunca yıldır çirkin olduğumu düşünürken koskoca idoller beni beğeniyordu.Sanırım beynimde problemler var.Ama kısa sürede olsa Bensunun gözlerinde bir hüzün geçtiğine kalıbımı basabilirim. "Ne diyorsun sen ya !?" Jungkook??????? Bensu ağzını oynatarak 'bak bu çocuk senden hoşlanıyor demedi deme' dediğinde su içmem gerekiyordu. Jungkook mu ? O güzel şaheser. Eğer biri bana onu tek bir cümleyle Özetle dese kuracağım cümle şu olurdu; Ve Tanrı erkeği yarattı. Evet evet tam olarak bu. "Kızdırmayın benim kookie mi (!) Gerçekten dudakları o kadar güzel mi ya " V !?!???!?!! "Aslında Bensunun da güzel bir boynu var." Suga Reissssss napıyorsunuz yahu !??!???? "Bize ne şu kızlardan beyler hadi kalkın bir prova daha alalım.Suga bu Sefer karıştırma." Baba konuştu.Helal Nam Joon. Çocuklar tekrar provaya başladıklarında bizde kahve içiyorduk.Yanımızda Türk kahvesi getirmiştik ha.Böylede manyağız. ~~ Çocuklar yukarı çıkınca bu defa da benim canım dans etmek istemişti.Bensuya söyleyip aşağı inecektim ki ; "O açık kalan şeyi kapat kuzum." Dediğinde haklı olduğunu düşündüm. Aşağı indiğimde rastgele bir şarkı açacağım sırada en son dans ettikleri şarkıya denk geldim. Just one day Bu şarkıya bende bayılırdım.Hatta kendime özgü bir kareografi bile oluşturmuştum.Üzerimdeki kazağı çıkarınca kenardan bir tişört aldım ve dans etmeye başladım.Aynanın karşısında kollarımı ve bacaklarımı yana açmış dururken birden arkamdan biri de aynısını yaptı.Bu defa sırt sırtaydık.Dans ettiğimden nefesim çok düzensizdi,karşımdaki kişiyi görmek için ellerimi indirmeden döndüm.Ve o da sanki kareografiyi biliyormuşçasına benimle aynı anda döndü. an alınlarımız birbirine yaslı ellerimiz ise birleşmişti.Büyülendiğim gözlerde yine kaybolurken o kadifemsi sesiyle konuştu; "Kokun.İşte bu koku benim kokuma karışmalı." "Dünyanın en güzel kokusu olabilir.Bu koku bana ait olmalı." Zaman ve mekan kavramını unuttuğum şu dakika nefes alışverişlerim düzelmesi gereken yerde daha fazla bozuluyordu.Gözlerini gözlerimden ayırmadan söylediği cümleleri bittiğinde gözleri boynumdan süzülen bir damla terde takılı kaldı. Ellerimiz hala birleşikken elimi bıraktı ve göğüslerimin arasına inen damlayı durdurdu.Kafasını boynuma doğru götürdüğü sırada kalbimin üzerinde filler tepiniyordu.Konuştuğunda dudakları boynuma değiyordu: "Kokunun benim olmasına izin verir misin ?" Ortam sıcaklarken üşüdüğümü hissettim.Dudaklarının değdiği yerden uzaklaştı ve bastırdığı ter damlasını da dudağının dokunduğu yere getirip elini çekti.Benim donup kaldığımı anladığında diğer elimi de bıraktı ve birkaç adım geriledi.Elini boynuna atıp; "Saatimi unutmuşum da özür dilerim." Dediği gibi gözlerime bakmaya başladı.Kafamda yankılanan sözcüklerle emin olduğum tek şey artık kalbime asla söz geçiremeyeceğimdi.
Jeon Jungkook benden hoşlanıyordu.
inanmıyorum bunun olduğuna. Ama oldu işte bir şekilde. Onun bana karşı hisleri olduğu ihtimalini düşünmek bile çıldırmama sebep olabilir. ~~
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.Lütfen vote ve yorum atmayı unutmayın😘😘Okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiyle kalın.
