Bölüm 12-Sarhoş

89 5 0
                                    

BENSU
Duru yemek sırasında çok içmişti.Ben ise yemeğin yanında şarapla kalmıştım.Ama o sinirleri Jungkooka bozuk olduğu içim gereğinden fazla içmişti ha çok sarhoş muydu,sadece yalpalayarak yürüyor. Neyseki yanında ben varım.
Canı kareokeye gitmek isteyince bende kıramadım.Zaten davşan hödüğü yapacağını yaptı (!) Bende belki aklı dağılır diye bir kareokeye götürdüm.İki saatliğine bir oda kiraladık ve içeri geçtik.Girdiğimizde Duru bana telefonunu uzatmış benimkini de kendi almış ve kapatmıştı.
Cidden kötüydü.
Ah be kızım.Ama ben uyarmıştım seni.!
Şimdi rastgele bir şarkı açmış bağıra bağıra söylüyordu.Bense köşede oturmuş onu izliyor ve düşünüyordum.Evet aklımda bir sürü şey vardı.
Gerçekten buraya gelebilmek için hayal kurmayı bir kenara bırakıp cidden çalışmam gerekmişti.Bts i küçükken tanımıştım.Şimdi nerdeyse 25 yaşımdayım.Küçükken Duruyla onlarla asla tanışamayacağımı düşünüp üzülüyorduk.Hatta bir keresinde Nam Joon un bir videosunu izleyip üzülmüştüm. iki damla yaş düşmüştü gözümden.Sadece iki damla.Sonra bir anda kendimi bir deftere birşeyler yazarken buldum.Defteri kapattığımda ise kapağında yazan yazıyla beraber bana eşlik eden düşüncelerim de berraklaşmıştı.
I write because I̴̴ ̴̴l̴̴i̴̴k̴̴e̴̴ ̴̴i̴̴t̴ ̴...
I'm in Love.
Gözlerim dolmaya başladığında,kafamı yukarı kaldırdım.Ağlayamayacaktım.İlk gelen şarkıyı açtım.Bruno Mars düeti çıkması güzel olmuştu.(şarkıyı burada açın lütfen)
Lil Wayne kısımlarını ben söylerken,Bruno Mars kısımlarını Duru söylüyordu.Sözler ağzımdan çıkarken gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.Ama sanki bunlar savaş çığlıklarıydı daha çok,duygularımın.
Burada olmayı haketmiyordum belki.Allah aşkına Bangtan boys kim ben kim.Bu ne saçma bir iş yahu.Kendimden nefret ediyorum.Buraya gelmeden bir sürü beklentiye girdiğim için.Acı çekiyordum.Sanki derimde neşterle yara açıyorlar ve ben bunu hakettiğimden ses çıkarmıyormuşum gibi.Şarkı bittiğinde kapı açıldı.Ben elimdeki mikrofonu yere düşürürken Jimin Durunun yanına koştu yardım için,Durunun hali kötüydü bir de ben bok edemezdim durumu odadaki lavaboya girdim ve Kapıyı kilitledim.Suyu açıp suratıma çarptım ki ağladığım belli olmasın.Saçlarımı da yüzümü kapatacak şekilde dağıttığımda dışarı çıktım.
Jimin: Durunun bu hali ne böyle Bensu ? Neden içti bu kadar ?
"Eeee herkesin bir kırılma noktası vardır Jimin.Onunki de bugünmüş,sizinle bir alakası Yok yani.Sen neden geldin?"
"Beni Nam Joon gönderdi. O hep bize sahip çıkar da."
"Yalnız size sahip çıkar.Bize değil.Şimdi lütfen çıkar mısın?"
"Şey Peki.Ses çıkarmadan kalsam burada olur mu?"
"Nasıl istersen tatlım." Dediğimde sevimli yüzümü takınmıştım.Duru bu sefer de böğüre böğüre ağlayabileceği bir şarkı açtığında onu durdurdum ve biraz daha sakinlemesi için ben aldım mikrofonu bu sırada arkada oturan Jimini tamamen unutmuştum. Açtığım şarkı kadar mükemmel bir şarkı olamayacağını düşünüyorken şarkı başladı.( merak edenler için şarkı: something in the way/jorja Smith)
Şarkıyı söylerken gözümden bir damla yaş yine kuru zeminle buluştuğunda gözlerimi kapattım.Şarkı bittiğinde Duruya baktım biraz daha sakinleşmiş şarkının da verdiği mayhoşlukla uyumaya doğru yoldaydı.Sonra gözüm arka tarafta şaşkın şaşkın bakan Jiminle buluştu gözlerim.Teyzemin oğlu unutttum ben seni yahu.
Şaşkın şaşkın bakması geçmişti ben yanına gittiğimde elimdeki mikrofonu ona verdim.
"Hadi sen söyle şarkıcı sensin."
"Senin sesinde fena değil ama sen rap yapmak için yaratılmış olabilirsin Bensu."
Kafamı önüme eğdim ve teşekkür ettim.O da rapla karışık farklı bir şarkı seçmişti.Ama rap kısmı oldukça ağırdı.
"Hadi ama Jimin.Beni küçük gördüğünü düşüneceğim."
Dediğimde klavyenin başından çekildi.Bende normalin biraz üstünde yapabiliyor olsam da eminem açtım.Rihannayla olan düet şarkılarını(Monster).Jimine baktığımda kaşları kalkmıştı ama ses etmeden şarkıya girdi.Bu sırada Duru da dalmamış yanımıza gelmişti onun da elinde mikrofon vardı.
Jiminle düet giriyorlardı ki,inanamazsınız sesleri böyle mükemmel oturamaz.Ben şaşkınlıkla devam ederken Duru zaten yeteneklerimden haberdar dans ediyordu ama Jiminin nerdeyse ağzı zemine düşecekti. (Yazar eğleniyor)
En son işimiz bittiğinde Duru kendine gelmemişti hala içkinin etkisindeydi.Onu tuvalete sokup suratını güzelce yıkayıp soğuk havaya çıkarttık.Azcık kendine gelmiş olacak ki bana sövmeye başlamıştı.Hep böyle kafaya hiçbirşeyi takmasan keşke.
Eve girdiğimiz de Duru koşarak salona geçti ve çocukların yanına oturdu.Hepsi toparlanmış birşeyle ilgileniyorlardı.Jimin de içeri oturduğunda ben de kalçamı mutfak tezgahına yaslayıp suyumu aldım.Rm konuştu;
"Neden Jiminle gelmediniz Bensu ?"
"Nam Joon biz gruptan değiliz.Bize sahip çıkmak durumunda değilsin,üstüne bir de bu yükü alma biz de kimseye yük olmayalım olur mu?"
Jungkook: "peki Duruya Noldu?"
"Hiç bir şey.Eğlendik yalnızca.Değil mi Duru ?"
"Evet bebeğim.Eğlendik.Bu arada Jimin sesine daha çok bayılıyorum artık."
V:"siz nerdeydiniz ki"
"Kareoke Bar."
V:Jimin ihanete uğradığımı hissediyorum.Bana nasıl haber vermezsin ?
Jimin:"beni bile kovuyordu Bensu.Özür dilerim."
J-Hope yanıma gelerek kolunu bana attı.
"İyi misin sen? "
"İyi olacağım abi."
"Tamam cazgır prensesim benim." Dediği sırada yanağımdan öptü.Ben gülümserken Nam Joon kalkmış bize doğru geliyordu.Bileğimden tuttuğu gibi bir odaya sürükledi ve kapıyı üstümüze kapattı.
"Neler oluyor Nam Joon.İyi misin ?"
"İyi mi? Değilim.Buraya benim arkadaşlarımla flört etmeye mi geldin!"
"Ne !? Hayır.Bak RapMon beni sürekli bir kaşar olarak görmenden bıktım.Öyle bir şey Yok.Kimsele flört etmiyorum."
"Ulan az önce seni J-hope öperken gördüm değil mi? Hala ne anlatmaya çabalıyorsun."
Gözlerim dolarken Kafamı yukarı kaldırdım.
"Nam Joon.Benden nefret etme sebebin ne bilmiyorum ama anlatacağım. O benim abim gibi. Tahminimce bana inanmayacaksın ona da sor hatta bundan sonra bir şüphen olduğunda bana değil arkadaşlarına sor.Onlara inanırsın." Dediğimde gözümden bir damla yaş düştü.Hemen elimle sildim.
Sinirlenmişti.Ama neden sinirlendiğini anlayamıyordum.
"Senden nefret etmiyorum." Cebinden bir poşet çıkardı ve poşeti elime bıraktı.
"Bu Arada YoonGi nin yanında saçlarını toplama."
EFENDİM?
LİDER BEYCİM NAPIYORSUNUZ?
Ne demek o????
Ne demeye çalışıyor bu çocuk.Tam ağzımı açacağım sırada kapı kolunu indirip çıktı.Ben ise elimdeki poşete bakıyordum.En son içini açmak aklıma gelince içinden çıkan siyah tokalar gülümsememe sebep olmuştu.
DURUDAN
Bensuyu Rapmon mu götürmüştü ?
"Haydaaa sizin bu lideriniz de bir garip adam ya." Diyerek gülüyordum.İçki bana yaramamıştı anlaşılan boş boğazlık yapacaktım.Uyusam iyi olur diye düşünüp ayağa kalktığım da sendeleyip birinin kucağına düştüm.
"Hay şansımı şey edeyim emi.Bırak beni Jungkook." Bunu Türkçe söylemiş olmanın verdiği rahatlığı anlatamam.Lakin davşan bey beni bırak sen UI ya al sen bacağına oturt ya.
"Bırak beni Jungkook." Diyerek gözlerinin içine bakıyordum.Nerden geliyor bu deli cesaret derseniz yarım hatırlamıyorum diyeceğim.hehehe
Üzerinden kalktığımda bileğimi bırakmamıştı.
"Neden içtin Duru."
"Ayh bunu kaçıncı kez açıklamam gerekiyor."
"Açıkla bir kez daha."
İşte şimdi seninle oynayacağız kookieee
"Sevgilimle tartıştım.İçtim.Oldu mu ? "
V:Ne ?
Jimin:Tahmin etmiştim.
Jin:geçen gelen çocuk değil mi?
Kafamı olumlu anlamda salladığım da kolumu sertçe ittirip bana omuz atarak çıktı salondan.Kapıya doğru gidiyordu ki Rm gördü ve beraber dışarı çıktılar.

~~~|
Sanırım ben yazmayı seviyorum.O yüzden dayanamadım.Okuduğunuz için teşekkürler.

GÖREV || thelastsentenceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin