Sonunda rahata çıkmışlardı. Ve buda artık rahatça komuşabilecekleri anlama gelmişti.
Enes: Başak bir erkek arkadaşın varmı?
Başak: Evet.
Enes aslında bi bakıma üzülmüştü. Ama belli etmemeye çalışıyordu.
Enes: Peki o nerede? Nasıl birisi?
Başak: (Enes'in yüzüne bakıp tatlıca gülğmseyerek) Omu? O şimdi yanımda şuanda birlikte yürüyoruz hatta ve o çok tatlı birisi. Peki ya senin bi kız arkadaşın varmı?
Enes: Var.
Başak aslında Enes'in vereceği cevabı tahmin etmişti. Ama vereceği cevabı duymak istiyordu.
Başak: Peki o nerede? Nasıl birisi?
Enes: Omu? O şimdi yanımda hatta şu anda birlikte yürüyoruz ve o çok tatlı birisi.
İkiside bir birine bakıp gülümsediler. Sahilde yürürken bir dondurmacı gördüler.
Enes: Dondurma alalımmı?
Başak: Olur.
Enes dondurmacıdan iki tane dondurma alıp Başak'ın yanına geldi.
Başak: Çok teşekkür ederim. Tadıda çok güzelmiş.
Enes: Bişey değil.
Başak: Az kalsın unutuyodum. Parası?
Enes: Başak ben sana dondurmadamı alamıycam. Ama eğer illaki para vermek istiyosan çocuklara verebilirsin. Hem onlarda kendilerine dondurma alırlar.
Başak: Ozaman beni burada 2 dakika bekle hemen geliyorum.
Başak koşarak çocukların yanına gitti ve gülerek onlara konuşuyodu. Enes onun bu halini görünce Başak'ın güzelliğini seyretmeye başladı.
Başak: Alın bakalım çocuklar. Hadi bakalım şurdaki dondurmacıya gidip kendinize birer tane dondurma alın.
Çocuklar: Çok teşekkür ederiiiiz.
Deyip Başak'a sarıldılar.
Başak: Hadi bakalım görüşürüz.
Deyip Enes'in yanına geldi.
Enes: Çocukları çok seviyosun anlaşılan?
Başak: Yaa çocukları kim sevmez ki hepsi çok tatlılar.
Enes Başak'a bakıp gülümsedi.
Başak dondurmasını yerken saate bakmak için telefonunu çıkarttı.
Başak: Enes koş koş arabaya gidelim. Saat dört buçuk olmuş.
Başak Enes'in elini sımsıkı tutup koşmaya başladı. Başak Enes'in elini tuttuğu anda Enes'in kalp atışları hızlanmıştı. Koşarak arabnın yanına geldiler ve arabaya bindiler.
Başak: Oh sonunda geldik. Çok yoruldum.
Enes: Bende çok yoruldum. Ozaman şimdi eve mi gidiyoruz?
Başak: Evet.
Başak tam evin adresini söyleyecekken,
Enes: Söylemene gerek yok ben evini zaten biliyorum.
Başak: Nasıl yani? Nerden biliyosun?
Enes: E Başak sabah seni aldım ya. Yani evin muhtemelen orası demi?
Başak: Evet orası.
Enes: Tamam o zaman hadi gidelim.
Enes Başak'ın evinin önüne geldiğinde arabayı durdurdu.
Enes: Başak çok teşekkür ederim.
Başak: Sen niye teşekkür ediyosun ki? Asıl ben sana çok teşekkür ederim beni evime bıraktın sabah beni okula yetiştirdin, sahilde dondurma aldın.
Enes: Bana güzel bir gün geçirttiğin için teşekkür ederim.
Başak: Bende sana çok teşekkür ederim. Sende bana çok güzel bir gün geçirttin. Görüşürüz.
Enes: Görüşürüz.
Başak: Ama yarın tostlar benden sözünü aldım.
Enes: (gülerek) Tamam.
Başak: Hadi görüşürüz. Bay bay.
Enes: Görüşürüz.