Sahile yaklaştıklarında
Başak: Enes gel istersen artık yürüyelim biraz. Hem mekanları görürüz hemde konuşuruz biraz, yanii eğer sen istersen?
Enes: Olur.
Enes arabayı sahile yakınmbir yere park etti. Sahile geldiklerinde erkekler Başak'a kötü kötü bakıyorlardı. E Başak da doğal olarak rahatsız olmuştu.
Başak: Enes ben bu adamların bakışlarından rahatsız oldum da yani bakmasınlar diye koluna sarılabilirmiyim?
Enes: Tabiki.
Başak: Teşekkür ederim.
Başak Enes'in koluna sarıldığında Enes'in kalbi hızlıca çarpmaya başladı. Enes'in içinde anlatılamaz bi his oluştu. Enes tam Başak'a bakacakken Başak da Efes'e döndü
Ve gözgöze geldiler. Birbirlerine gülümsedikten sonra Başak'ın yüzü kıpkırmızı olmuştu, çünkü utanmıştı. Başak kafasını gülerek aşağı eğdi. Enes bir yer görmüştü ve burasının güzel bir yer olduğunu düşünmüştü.
Enes: Başak gel buraya oturalım istersen?
Başak: Olur.
İçeriye girdikleri gibi çıkmaları bir oldu. Çünkü içeri hem çok pis sigara ve alkol kokuyordu hemde erkek kaynıyodu. E Başak zaten erkeklerin kendisinden rahatsız oluyordu aslında Enes de Başak'a bakılmasından rahatsız oluyordu. Ve içerisi midelerinin kaldıramayacağı kadar pis kokuyordu.
Enes: Başak özür dilerim. Ben buranın böyle olduğunu bilmiyordum.
Başak: Sorun yok. Hatta istersen biz seninle birlikte şurdaki şenzloglara oturalım.
Enes: Olur.
Birlikte şenzlonglara doğru yürüdüler. Oturmak için iki tane yanyana boş şenzlog bulduklarında koşa koşa hemen oturdular.