32

682 19 2
                                    

Telefonda konuşurken yemeklerini bitirmişlerdi.
Enes: E hadi kalkın.
İsmet: Nereye, dünkü gibi olucucaksa eğer yani başka bi yerlere gidelim.
Enes cebinden otelin kaynaklarından sınırsız yararlanabilecekleri kartları çıkarırken: Biz sadece kafelerde mi gezicez. Kalkın hadi kalkın.
Ramazan: Vuhuhhuuuv şimdi su kaydıraklarınamı gidiyoruz yani?
Enes: Evet.
Başak: Ozaman ben hepinize şimdiden söylüyorum Ramazan seninde neden sevindiğini biliyorum bikinili yada mayolu kadınlara bakmak yok tamam mı?
İsmet: (gülerek)  E biz nasıl eğleneceğiz Başak Hanım, siz aşkınızı yaşarken?
Başak: İsmeeet!!!
İsmet: Tamam tamam.
Ramazan: Keyfinizi kaçırmak istemem ama bizim hepimizin gidip önce ya kıyafet almamız lazım yada gidip evden almamız lazım. Yani en azından benim bi şekilde gidip almam lazım.
Başak: Hepiniz paralarınızı sayın bakalım önce. Ama bi dakika benim çantam yukarıda kaldı ben geliyorum.
Başak tam gidecekken Enes Başak'ı durdurdu.
Enes: Başak şu para mevzusunu kapatalım.
Başak: Sen benim kanatsız meleğimsin Enes ve herşeyin parasını sen verdin e kıyafetlerimizi de biz kendimiz alalım.
Enes: Peki bu şekilde için rahat edecekmi?
Başak: Eveeet. İçim çok rahat edecek. Merak etme. Neyse sen otur ben çantamı alıp geliyorum.
Başak hemen çantasını alıp geldi.
Taylan: Bende 100 lira var. Valla Enes ben özür dilerim, ben bende bu kadar para olduğunu bilmiyodum.
İsmet: Benden de 50 lira çıktı.
Ramazan: Abla ben şuan kendimi zengin hissediyorum. Çünkü bende de bi 100 lira birikmiş.
Başak: Eeee Enes sende ne kadar kalmış. Yani bize okadar para harcadın.
Enes: Ayıp olmasında bende hala bi 200 lira var. Sen de?
Başak: Ramazan bende kendimi zengin hissediyorum. Bendede bi 100 lira var. Şimdii Enes?
Enes: Efendim?
Başak: Arabanın benzini için 50 lira yeter demi?
Enes: Evet.
Başak: İsmet sen paranı Enes'e ver.
İsmet: (parayı Enes'e uzatarak) Al parayıda ben nasıl kıyafet alıcam?
Başak: Şimdi senin kıyafetlerini İsmetcim Ramazan ve Taylan karşılayacak. Nasıl olsa siz kardeş gibisiniz.
İsmet: Siz nasıl yapacaksınız?
Enes onlar konuşurken hala yemeğini yiyodu.
Başak: Enes'le bende kendimiz karşılıycaz.
Enes: Ben ikimizinkini hallederim aslında.
Başak: Eneeees aslında bizim seninkileri karşılamamız gerekiyo ama izin vermiyosun ki sevgilim.
Enes ile Başak birbirlerine gülümseyip aşklarını yaşarken,
Ramazan: Taylan abi biz İsmet abininkini karşılayacaz oyüzden 30 ar lira verecez yani.
Enes: Ramazan!
Ramazan: Efendim?
Enes: Tamam bana abi diyebilirsin ama onlara demesende olur yani.
Taylan: Aynen yaa İsmet ile bana abi deme bize ismimizle hitap et.
İsmet: Aynen.
Ramazan: O zaman Taylan pamuk eller cebe 30 lira, hadiii.
Taylan: Ben her şekilde para verecem yani kaçamıyorum anlaşılan. Al bakalım.
İsmet o sırada turist kızları gözlüyodu. 
Ramazan: Evet 60 lira yeter demi? Ooooo İsmet gitmiş.
Başak İsmet'e bir tokat attı.
Başak: İsmet sen şimdiden bozacaksan kaydırağı unutun.
İsmet: Ya tamam evet yeter bana.
Enes: İsmet sen kendine gel. Gelin gidelim kıyafetleri almaya.
Enes ile Başak oda kartlarını bırakmak için resepsiyona gitti.
Enes: Hanımefendi buralara yakın bir mağaza varmı?
Resepsiyon: Otelimizin kendi mağazası alt katta. Yani kartlarınızı bırakmanıza gerek yok.
Resepsiyondaki kadın gözlerini Enes'in üzerine dikmişti. Başak hemen onun sevgilisi olduğunu kadına bildirmek için,
Başak: (Enes'in koluna girerek) E hadi o zaman aşkım bizimkileride alıp gidelim.
Başak resepsiyondaki kadına bakarak söylemişti bunları. Enes bunu fark etmişti. Neler olacağını merak ettiği için, 
Enes: Tamam aşkım sen burda bekle ben bizimkileri alırım gelirim.
Başak: Tamam ben bekliyorum.
Başak resepsiyondaki kadına dönüp parmağını sanki ona bişey tembihliyomuş gibi yapıp,
Başak: Bana bak kızım gözlerini sevgilimin üzerinden uzak tut o benim tamam mı?
Resepsiyon: Zaten uzun boylu erkekler hep neden kısa kızları seçmiştir hiç anlamadım. Ama bazenleri uzun boylularıda seçerler.
Başak: Topuklularını çıkar öyle konuş. Hiç bir kızın boyu normalde bu kadar uzun olmaz.
Resepsiyon: Napabilirim? Sporlarla bu masaya yetişemiyorum. Yani bende mutlu değilim bu durumdan. Bu arada ben Selin.
Başak: Bende Başak tanıştığımıza memnun oldum. Bişey sorucam iş ne zaman bitiyo?
Yani saat kaçta?
Selin: Şuan saat beşe on var benim giyinmem lazım benim işim bitti. Görüşürüz.
Enes: Ne oldu yaaa?
Başak: Hiiç arkadaş olduk hatta oda bizimle birlikte gelecek teklif etmedim ama ve saat 5 yani artık kaydırağa gitmenin bi anlamı kalmadı.
Enes: Yalnız o değilde o kızın boyu ne kadar uzun yaa?
Başak: Bekle biraz normal boyuna şaşıracaksın.
Selin merdivenlerden acele ile çıkarken,
Başak: Baaak gördünmü dünyada uzun boylu kızlar tektük kaldı. Bekle ben geliyorum. (Hızlı adımlarla Selin'in yanına giderken) Selin dur bekle bekle.
Selin: Efendim Başak. Sevgilinde gözüm yok merak etme.
Başak: Yaa ben onu demeye gelmedim. Biz şurada oturan üç oğlan ben, Enes sahile gidicez de sende gel bizimle.
Selin: Gerçektenmi? (Başak'a sarılarak) çok teşekkür ederim. Zaten burda saat 5 e kadar durunca arkadaş çevrem dağıldı.
Başak: Tamam gel hadi.
Selin müşterilerinin içinde ünlü yada fenomen biri varsa tanırdı normalde. Aslında Enes'i de biliyodu. Ama bu sefer çok dalgındı.
Selin: (Enes'in elini sıkarak) ıı şey ben Selin.
Enes: Bende Enes, Enes Batur belki tanırısın.
Selin: Sen omusun? Gerçekten sen Enes Batur musun?
Başak: Enes Batur demene gerek yok zaten artık arkadaşız.
Enes: Aynen bana sadece Enes de.
Selin: Peki ozaman.
Enes: Aşkım bizimkileride alalım gidelim hadi.
Başak: Tamam hadi.
Taylanlarıda alıp arabanın yanına geldiler ama bir sorunları vardı. Arabaya nasıl sığacaklardı.
Başak: Ramazan sen mecburen İsmet'in yada Taylan'nın kucağına oturacaksın ablacım.
Ramazan: Abla sen ciddi misin?
Başak: Sığmamız gerek Ramazan lütfen!
Ramazan: Offf tamam yaa.
Ramazan İsmet'in kucağına oturdu. Hepsi arabaya bindiler ve,
Başak: E Selin ile tanışsanıza.
Taylan: (elini uzatarak) Ben Taylan tanıştığımıza memnun oldum.
İsmet ve Ramazan'lada tanıştıktan sonra,
Enes: (elini uzatarak) Bende Enes.
Selin: Ramazan ve Başak hariç biliyodum aslında ben sizi.
Enes: Hmm.
İsmet: Ramazan, sen ne kadar ağırmışsın bacaklarım çürüdü.
Ramazan: İsmet bende memnun değilim bu durumdan napabilirim?
Selin: Aslında ben biraz kayayım Taylan biraz bu tarafa doğru gelsin yer açılır.
Selin kenara doğru kaydı Taylan'da ona doğru yaklaştı ama Selin'in kolu sıkışacaktı bu yüzden Taylan kolunu Selin'in omzuna atmak zorunda kaldı. Herneyse Ramazan oturmuştu.
Enes: Başak biraz yaklaşsana?
Başak: (yaklaşarak) Efendim?
Enes: (kısık bir sesle) Ben sana söylüyorum bunlar kesin sevgili olur.
Başak: (arkasını dönüp onlara baktı) Aynen.
Selin: Eee gitmiyo muyuz?
Taylan: Şimdi Selin bunlar konuşmasını bitirene kadar bu araba hiç bir zaman hareket etmez. Yani biraz daha bekleyebiliriz.
Selin: Hmmm...
Enes: E iyice abarttınız sizde. Gidiyoruz işte.
Enes arabayı bir anda hızlandırdı. O hızla Selin Taylan'nın kucağına düştü.
Selin: (kalkarken) Özür dilerim ben.
Selin tam kalktığında Enes bir kez daha hız yaptı.  O hızla Selin Taylan'nın kucağına gene düştü.
Selin: Ben gene özür dilerim. Pardon.
Taylan: Enes ben senin ayağının ayarınnı... Bilerek yapma şunu.
Enes: (gülerek) Yaa tamam tamam özür dilerim.
Başak: Aa Enes ben unutuyodum şuralarda bir market varsa eğer orada dursana. Annem bişeyler istemişti de.
Enes: Tamam.
Marketin önünde durduklarında Selin kapıyı açıp koşarak çalılıkların oraya gitti ve kustu. Çünkü Enes hızını alamamıştı e onunda bunu kaldırmamıştı. Selin'in arsından Taylan indi ve Selin'i gördü hemen onun yanıns koşa koşa gitti.
Enes: (Başak'a) Ben sana ne dedim. Baksana şunlara.
Başak: Aynen. Onlar biraz konuşsun bizde içeri girelim. Hem dedim ya konuşurlar.
Enes: Tamam.
Selin: Taylan sen gir içeri istersen ben biraz hava alayım gelirim.
Taylan: Saçmalama hem gel içeri daha serindir. Hemde bi su alırız içer kendine gelirsin.
Selin: Teşekkür ederim.
Selin ayakta durabilmek için Taylan'nın koluna sarıldı ve birlikte içeri girdiler. Taylan buz dolabından su alıp getirdi. Selin suyu içince biraz daha kendine geldi.
Selin: Ben senin koluna girdim ama özür dilerim ben deng...
Taylan: Yok sorun değil.
Selin: Su için teşekkür ederim.

SONSUZ AŞK|ENBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin