*Başak*
Muhtemelen Baturay tüm tenefüs selfi çekecekti. Ama ben tam dışarı çıkacakken paramı almayı unuttum. Sınıfa çıktım paramı aldım ve tam kantine girecekken o lanet sesi duydum. Tabikide Enes ile konuşacakken dünyanın en güzel sesiydi ama şimdi öyle değil. Kantinde Enes de vardı.
*Enes*
Kantine geldiğimde zilin sesini duymaya 1 dakika kalmıştı. Bende hemen sıraya girdim. Nedense ailem ve Başak tan sonra en sevdiğim şey kantinin karışık tostuydu. Evet karışık tost. Ve ben şuan kurt gibi açım yani hemen bişeyler yemem lazım. Ve tam zil çalınca içeri Başak girdi. Ama öyyle böyle değil öyle bir hırsla gelmişti ki zil çalınca resmen küfürler yağdıracak kadar sinirlendi. Tam küfredecekken gidip ağzını tutmasaydım kötü şeyler olabilirdi.
Enes: Başak. Sakin ol.
Başak: Ohhh
Belliki içinden saydırıp rahatlamıştı.
Başak: Ohhh. Enes ben zaten sakinim ama hemen bi tost almam gerek geç sen al önce sonra bende alırım.
Enes: Başak se...
Sözümü kesti sinirli,
Başak: Eneees hadi al tostunu ben de senin kadar açım lütfen...
Enes: Tamam.
Kantinciye önce kaç tane tost kaldığını sordum. Sadece 1 tane tost kalmıştı. Ama Başak da açtı belkide benden daha aç o yüzden tostu Başak alsın diye ben bi tane açma ve meyve suyu aldım. Başak tostu aldığında tostu öyle bir kokladıki 'çok açım oyüzden çok sinirli olabilirim. Yani bana bulaşmayın' demişti yani etraftaki insanlar bunu kolayca anlamıştı, en azından ben anladım.