*Enes*
Sabah kalktığımda saaten haberim yoktu. Muhtemelen dersin başlamasına az kalmıştır diye düşünüp hızlıca giyindim. Mutfağa gidip Elisin mamalarından bi tane ağzıma attım. Annem içeriden takırtıları duymuş olacak ki eve hırsız girdiği sanıp koşa koşa mutfağa geldi.
Arzu: Enes Batur, nereye?
Enes: Okula gidicem ya anne bende hemen şundan yiyip gidim dedim.
Arzu: (gülerek) Ayy Eneees geç yat uyu.
Enes: Anne niye dün demedinizmi okula git yarın diye.
Arzu: Saat beşte okulun kapılarının açılmış olduğuna emin misin?
Enes: Ne beşi yaa. Ben kalktığımda saat altı buçuk olması lazım.
Arzu: Niye saat sen kalktığında altı buçuk olması lazım mış?
Enes: E ben hep o saatlerde uyanıyorum. Ondan...
Arzu: Enes ya geç uyu yada içeride otur.
Enes: Tamam o zaman ben içeride oturayım.
'Acaba neden salak gibi sabahın beşinde uyandım? '
Ben kendi kendime sorular sorarken içeriden Baturay kafasını kaşıyarak geldi.
Enes: Sen niye uyandınki?
Baturay: Sanada günaydın kardeşim. Niyemi uyandım? Koltuğa öyyle bi oturdun ki koltuktan çıkan sese uyandım.
Enes: Baturaay?
Baturay: Hı?
Enes: Çok garip bi adamsın kardeşim.
Baturay: İvet garibim. Ben normal değilim.
Arzu içeriden onları duyuyordu,
'Bunların arkadaşlığıda ne gariptir şimdi. Enes gittikten sonra gerçek bir kahvaltı yaparız zaten. Osırada da Baturay ile konuşuruz biraz. Nasıl tanıştılar, kaç yıldır arkadaşlar falan.'
Onlar konuşurken Arzu mutfaktan elinde içinde zeytin, peynir bide ekmek olan tabakla içeriye geldi.
Baturay: Kardeşim ben biraz daha uyumaya gidiyorum. Görüşürüz.
Enes: Tamam görüşürüz.
Arzu: Niye gittiki?
Enes: Anne uyumaya gitti işte. Haa bu arada ben gittikten sonra üzerine de fazla gitmeyin!
Arzu: Niye üzerine gidecekmişiz ki?
Enes: Anne ben babamı biliyorum. Çocuk...
Baturay içeriden seslenir,
Baturay: Kardeşim bana çocuk diyip durma duyuyoz
Enes: Tamaam. (Arzu'ya dönüp) Neyse anne yani anladın sen beni...
Arzu: Tamam. O tabaktakileri bitir!
Enes: Tamam. Sen istersen yat. Ben bunu mutfağa bırakır çıkarım zaten.
Arzu: Tamam. Görüşürüz.
Enes: Görüşürüz.
Enes kahvaltısını yani yarı kahvaltısını bitirip evden çıkmıştı. Hemen Başak'a mesaj attı.
*Başak*
Normalde sabahlara kadar uyanık kalmam ama bu sefer nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde sabahlamıştım resmen. Tam yataktan kalkacakken instadan mesaj geldi,
Enes: Günaydın
Başak: Sanada günaydın
Enes: Bugün seni ben alayımmı?
Başak: Olur
Enes: Ozaman hazırlan geliyorum
Başak: Tamam görüşürüz😘
Enes: 😘
Hemen hazırlanıp aşağıya inmeliyim diye düşündüm. Kahvaltı? Okuldan bi tost alıp yerim herhalde. Hızlıca üzerimi giyinip aşağıya indim. İndiğimde Enes de gelmişti zaten.
Enes: Günaydın.
Başak: Günaydın.
Enes: Kahvaltı yaptınmı?
Aslında yapmamıştım ama gene çok para harcamasını engellemek için,
Başak: Yaptım. Sen kahvaltı yaptınmı?
Enes: Yaptım. İyi o zaman gidiyoruz. Ama kemerini tak.
Başak: Taktım.
Okula geldiğimizde aslında derse daha çok vardı ama ben kantine gitmem gerektiği için hemen sınıfa çıkıp çantamı bırakmam gerekiyodu. Zaten Enes de beni kantine giderken görmemesi lazımdı. Hemen çantamı sınıfa bırakıp Enes'in beni görmediğine emin olduktan sonra koşa koşa kantine indim.