*Baturay*
Şuanda gece bir. Evet gece bir. Buda demek oluyo ki dizi seyretmeye bayılıyoruz. Ama Meryem. O hiç gözünü kırpmadan izliyo resmen. Gece şuanda ve gözlerimi artık açık tutmakta zorlanıyorum. Yavaş yavaş göz kapaklarım kapanmaya başlıyoooo... Ve Meryem'i fark ettim. Dizimde yatıyodu. Allahım bu bir rüyamı, şuan çok mutluyum. Yurtdışından geldiğimden beri en mutlu olduğun zamanı yaşıyo olabilirim şuan. Sonra saçları... Dikkatimi çekti, ipek kadar yumuşak olduğu dışarıdan anlaşılıyo.
*Meryem*
Benim burnumda bi sorunmu var. Çünkü şuanda çilekli süt kokusu geliyo burnuma. Aslında çilekli sütü severim. Birisinin dizinde yatıyodum. Yani başımın birisinin dizinde olduğunu hissedebiliyorum. Sonra saçımda bir el var. Bu eller Baturay'ın elleri. Nasıl yani? Biz dün gece burada bu şekildemi uyuduk? Baturay'ın çilekli süt kokusu hoşuma gitti... Ama ben dünkü olay gibi olmasını istemiyorum. Yani Başak'ın bu fotoğrafları çekmesi gibi. Bilmiyorum ama insanı rahatsız ediyo. Bi garip hissettiriyo. Sonra kalkıp içeriden bi pike aldım. O günkü şey geldi aklıma. Enes e pike olmasına rağmen birlikte yatsınlar diye vermediğim pike, bence çok güzel oldu. Evet evet çok iyi oldu. Neyse o pikeyi Baturay'ın üzerine örttükten sonra Elif'in yanına gidiyodum. Yani gidecektim, taaki o masaya çarpıp, masadaki bardağı düşürüp kırana kadar. Baturay'ın uyku düzeni değişti mi bilmiyorum ama uykuları çok derindir. Ama Başak umarım uyanmamıştır... Ama Baturay uyandı. Şuan onu uyandırabilmeme şaşırdım. Çünkü ayı gibi uyuyo. Maşallah...Baturay: Günaydın.
Meryem: Sanada günaydın. Ama istersen sen uyumaya devam et.
Baturay: Neden ki? İlk defa erken kalktım. Bence kahvaltıda bi parti yapabiliriz.
Meryem: Çünkü saat daha 7. Sen erken kalkmıyosun ya normalde ondan dedim.
Baturay: Bişey sormam gerek?
Meryem: (cam kırıklarını toplarken) Sor bakalım bende merak ettim sorunu?
Baturay: Hangi şampuanı kullanıyosun?
Meryem: Garip soru ama banyoda ki dolapta olan şampuanı kullanıyorum. Sen?
Baturay: Hepsini...
Meryem: İyi o zaman. Evdeki geri kalanlar da uyansında kahvaltı yapalım.
Baturay: Bişey diye sorucam?
Meryem: Sor. Hem bişey sormadan önce bana söylemene gerek yok ki.
Baturay: Sevgilin varmı? Merak ettimde.
Meryem: Hayır. Yok sevgilim.
Baturay: Bide saçların çok yumuşak.
Meryem: Allah Allah. Bakınca fark edildiğini bilmiyodum.
Baturay: Hem bakınca... Farkettim bende ondan.
Meryem: Sende çilekli süt gibi kokuyosun.
Baturay: Hiç fark etmemişim. Sen nerden biliyosun?
Meryem: E yaklaşınca hissediliyo. Yani pikeyi üzerine örterken hissettim...
Baturay: İyi. Neyse. Kahvaltıyı biz hazırlayalım?
Meryem: Olur. Ama sen Kaya'yı gördünmü? Yani akşam gelmedi ya o bizle ona göre tabak hazırlarız.
Baturay: Bekle bakim bi...
*Baturay*
Odaya girdim. Salyalarıyla birlikte yatıyodu Kaya. Ama şuan ilgimi çeken tek şey, yastık. Yastık sapsarı olmuş. Benimkide dahil. Yaa niye biz salak gibi burda kaldıkki? Iyy şimdi bunu yıkamak var. Elliyeceksin falan. Neyse hallederiz onu. Neyse sonuçta Kaya evde. Sonra Meryem'in yanına gittim.