37

518 22 2
                                    

Baturay, hemen Meryemcan' ı aradı.
Aranıyor Meryem...
Baturay: Alo Meryem naber?
Meryem: İyi senden naber?
Baturay: İyiyim bende. Elif falan yanındamı?
Meryem: Yanımdadaaaa... Ne olduki?
Baturay: Meryem ben Türkiye'de yim şimdi. İşiniz yoksa sahile gelin. Diyecektim de...
Meryem: Hmm. Bizim işimiz var Baturay aslında bende gelmek isterdim ama yarın erken kalkmamıza gerek.
Baturay: Niyeki?
Meryem: E yarın salı okul var ondan.
Baturay: Hmm... Tamam ozaman ben seni tutmayayım görüşürüz.
Meryem: Görüşürüz.

Baturay: (arkadaşlarına dönüp) Yarın salı okul var yatıcaz dedi yani gelmiyolar. Ondan yalnız giriyoruz denize.
İsmet: Laaan yarın okul var. Biraz bizde girelim yemek yiyelim gidelim.
Ramazan: İyi hadi o zaman.

                   Onlar konuşurken
Taylan: Bi dakka geliyorum.
Selin: Bekliyorum.
Taylan: Gel hadi.
Selin: Nereye?
Taylan: E yüzücez işte.
Selin: Taylan ben yüzme bilmiyorum dedim ya...
Taylan Selin konuşurken onu belinden kavradı ve yüzmeye başladı. O ilerlerken Selin'de onunla birlikte ilerliyodu. Taylan bir anda durdu. Ve Selin'i bıraktı yani Selin öyle hissetti.
Selin: (gözlerini sıkıca kapatarak) Taylan bırakma...
Taylan: Bıraktığımı kim söylediği. Gözlerini aç.
Selin yavaşça gözlerini açtı, Taylan onu hala belinden tutuyordu,
Taylan: Bak şimdi benim yaptığım gibi bacaklarını kırmadan çırp...
Selin: Tamam...
Taylan yavaşça onu bıraktı...
Taylan: Bak oldu...
Selin: (gülerek) Evet! Oldu...
Taylan: O zaman kumsala ilk çıkan kazanır.
Selin: Yaa ama bi dakika. (gülerek) Bekle.
Taylan aslında biraz uzaklaştıktan sonra denizin içinden arkaya doğru yüzmeye başlamıştı. Selin kumsala doğru yüzmeye başlamıştı. Taylan bir anda Selin'in arkasından çıkıp onu belinden tuttu.
Selin: (korkarak) Aaaaaaaaaa!!!!
Taylan: Ya dur ne bağırıyosun korkma benim. Neyse gel çıkalım saat 8:30 olmuş...
Selin: Tamam ben çıkarım teşekkür ederim yüzmeyi öğrettiğin için bırakabilirsin.
Taylan: Yaa Seliin. Ya tamam kızma özür dilerim.

                            O sırada
Enes: (endişeli)  Başaak nereye gittin denizin içinde?  Başaaak!  Bak şaka yapma. Başaak.
Başak: Burdayım yaa...
Enes: Nerdesin?
Başak: (el sallayarak) E burdayım Enes gel.
Enes: Bekle geliyorum. Başak'ın yanına geldiğinde, Başak korkuttun beni, sana bişey oldu sandım.
Başak: (yüzü asık) Yaa Enes benim sana bişey sormam gerek.
Enes: Tabii sor?
Başak: Enes biz hiç başbaşa kalamayacak mıyız?
Enes: Nasıl yani?
Başak: Enes biz ne zaman yalnız kalabilicez?
Enes: Bilmem. Eğlenmiyomusun yoksa?
Başak: Enes eğleniyorum. Ama işte...
Enes: (Başak'a sarılarak) O zaman bende sana bişey sorucam?
Başak: Sor.
Enes: Başak annemgillerle tanışmak ister misin?
Başak: Evet tanışmak isterim. Sen?
Enes: Efendim?
Başak: Sen annem ile tanışmak ister misin? Hı?
Enes: Evet. Annen ile tanışmak isterim. Başak yanlış anlamazsan sana bişey...
Başak: Sorabilirsin?
Enes: Başak senin baban nerde?
Başak: (üzülerek) Onu bende tanımadım aslında. Küçükken bizi bırakıp gitmiş.
Enes: Üzmek istememiştim. Özür dilerim.
Başak: Sorun değil aslında çünkü ben onun nasıl biri olduğunu bilmiyorum. Belki kötü biridir belkide iyi biri. O yüzden pek önemli değil aslında...
Enes: Olsun. O zaman biraz eğlenelim. Bizim üzerimizi değiştirmemiz lazım öyle değilmi?
Başak: Şey biz almıştık aslında o poşetin içinde var yani...
Enes: Ya tamam hadii... Üzülme hem seninde üzerini değiştirmen lazım. Gel.
Başak: Geliyorum...
Arkadaşlarının yanına geldiklerinde Selin hala Taylan'la tartışıyodu,
Selin: Taylan! Neyse ama bi daha yapma tamam mı?
Taylan: Tamam yapmam. Özür dilerim affettinmi beni?
Selin: Affettim. Ama bidaha yapma. Çok korktum.
Taylan: Tamam bidaha yapmam.
Enes: Taylan e hadi üzerinize değiştirin. İsmeeet sizde değiştirin üzerinizi ebe gidelim.
İsmet: Tamam.
Taylan: Tamam. (Selin'e dönüp) Hadi üzerimizi değiştirmemiz lazım.
Selin: Tamam.
İsmet, Ramazan, Baturay ve Taylan Enes'in yanına gelip Ne giyicez ki?
Enes: O poşettekileri giyicez ve hemen giyinin bişeyler yiyip gidelim.
Baturay: E zaten denize girmeseydiniz kardeşim şimdi evde çay içerdik.
Enes: Baturay seni anlıyorum kardeşim hadi.
Hepsi hızlıca poşettekilerden alıp giyindiler.
Ramazan: Yalnız yani burda tişört yok.
Enes: Evet Başak burada tişört yok.
Başak: E napalım tişört satılmıyodu. Bizde iç çamaşırı ve şort aldık ama tişört niyetine atlet giyin siz.
Enes: Tamam.
Hepsi üzerini giyindiklerinde,
Baturay: E siz niye tişörtlerinizi değiştirmediniz?
Selin: Baturay dedik ya tişört satılmıyodu diye?
Baturay: Tamam. E o zaman biraz yemek yiyelim. Ben çok acıktım.
Hep birlikte bişeyler yedikten sonra çöpleri toplayıp çöp kutusuna attılar.
Enes: Kızlar siz havluları üzerinize şal yapın. Üşümezsiniz en azından.
Başak: Aynen.
Enes: Saat 9 olmuş artık eve gidelim. Hem yarın salı bugün okulu ektik zaten, bari yarın okula gidelim.
Baturay: Ne okulu yaa.
Enes: Kardeşim sen orada okulu hızlı bitirdin ama burada böyle değil.
Baturay: İyi o zaman gidelim hadi.

Her gün 2 bölüm ama bugün çok bölüm...
@enba4837 👈instagram👻

SONSUZ AŞK|ENBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin