Ertesi gün saat onda de dersim vardı. Fakülteye gittim. Bu sefer göremedim Alya'yı. Neredeyse fakültenin her tarafını dolaştım hiç bir yerde yoktu. Bahçeye indim biraz dolaşmak iyi gelir diye düşündüm onu bir gün boyunca görememiştim eğer yine göremesem iki gün olacaktı. Onu görmediğim zaman çok mutsuz oluyordum artık onsuzluğa dayanamıyordum elimi çabuk tutmalıydım. Yoksa hiçbir zaman ona kavuşamayacaktım.
Bir kahve aldım ve fakültenin bahçesinde dolanıyordum. Bi anda neye uğradığımı şaşırdım bacağım yanıyordu kahveyi yeni almıştım. Çok kaynardı bacağım kavruluyor gibi acıyordu. O an duyduğum tek şey bir kızın bana olan mahçup bir sesle özür dilemesiydi. Kafamı kaldırdığımda bütün bacağımın yandığını, bütün acımı unuttum. O an hissettiğim tek şey kalbimin yerinden çıkarcasına çarpmasıydı. Masmavi gözleri sanki su gibi dökülüp bacağıma acısını alıp gitmişti. Günlerce kalbimi yakan kız şimdi bacağımı yakmıştı.
Onun ilk defa sesini duymuştum. Masmavi gözlerini ilk defa böyle mahçup görmüştüm. Sesi titriyordu. Onunla ilk karşılaşmam böyle mi olacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM
RomanceBence her insanın vardır. Dokunamadığı, ulaşamadığı uzaktan sevip yanına yaklaşamadığı. Ardından şiirler şarkılar yazıp yanında dili tutulduğu. Sevdiğini söyleyemediği, söylememesi gerektiği. Bence herkesin vardır bir aşkı. İlk aşkı. Gözlerime bak...