Hemşire elimin nasıl bu hale geldiğini soruyormuş. Ama o an öyle kötü hissediyordum ki başımda davul çalsalar duymayacak haldeydim.
Yasin sürekli nasıl olduğumu elimin nasıl bu hale geldiğini sorup duruyordu.
Olduğum yere öylece bakıyordum. Baktığım heryerde de sanki onu görüyordum.
Aşık olmak hemde bu şekilde aşık olmak ne kadar zor bir şeymiş hatta sevdiğünin ağzından onun sevdiğini dinlemek hatta sevdiğinin kalbimde başkasını görmek ne kadar zor ve kötü birşeymiş.
Yasin beni evine götürdü. Köşedeki koltuğa oturup onu beklememi söyledi ve daha sonra elinde iki fincan kahveyle geri döndü.
Kahveyi görünce istemsizce döküldü gözümden yaşlar her kahveler baktığımda gülerdim içimde küçücük de olsa bi ümit vardı hatta bu ümit gün geçtikçe daha da büyüyordu ama çok da büyümeden söndü öldü zaten hepsi.
Kahveyi uzattı bak bu sana iyi gelir diyerek.
Bağırmaya başladım hayır gelmiyo istemiyorum kahveleri görmek içmek kokusunu bile istemiyorum. birdaha asla içmek istemiyorum. Nefret ediyorum tüm kahvelerden.
Hatta denizleride istemiyorum hiç deniz görmek hiç denize bakmak sesini bile duymak istemiyorum.
Hatta güneşi bile istemiyorum hep gece olsun hiç güneş olmasın istiyorum.
Hatta ben onu istemiyorum onu istemiyorum. Çıksın artık kalbimden onu istemiyorum dayanamıyorum.
Sanki bu sözleri söyledikçe içim parçalanıyordu kızarmış ve şişmiş gözerle ağlamak öyle zordu ki başımın ağrısından ve onun beynimde çınlayan son sözlerinden duramıyordum.
Bi an aklımı kaybedecek gibi hissettim. Duymak istemiyordum o son sözlerini hatta hiçbir sözünü.
Son sözleri beynimi yiyordu. Sus diye bağırıyordum. Yasin ne hissediyordu nasıl bakıyordu hiç bilmiyordum. Hatta düşünemiyordum.
Kollarımdan tutup yüzümü yüzüne çevirince gözlerinden akana yaşları gördüm.
Başıma ne geldiğini anlamış gibiydi. Gözlerinden akan yaşlar gömleğimi ıslatırken ona sıkı sıkı sarılmıştım.
Ne oldu der gibi baktı gözlerime.
Sanki kalbim anlatmama izin vermiyordu. Her konuşmaya çalıştığımda acıyan kalbim beni daha da çok üzüyordu.
Son sözleri boğazıma düğüm kalbime de iz olmuştu.
Başkasını seviyormuş derken kalbimde duyduğum o tarifsiz acı sanki gözlerimden yaş olarak çıkmaya çalışıyordu.
Kıpkırmızı olmuş gözlerini gözlerimden çekerken ne kadar üzüldüğünü hatta bana acıdığını hissedebiliyordum.
"Emin misin?"
"Öyle güzel anlattıki belkide benim onu sevdiğimden dahi çok seviyordur. Sevdiğini anlatırken, ağlayan gözleri sanki gökkuşağından sonraki yağmur gibi ışıl ışıl oldu."
Gözlerimden akan yaşlar cümlelerimi kurmama engel oluyordu. Anlattıkça Yasin'de ağlıyordu.
" ne zaman oldu?"
"Oldu işte hatta olmuş o başkasını deliler gibi severken bende onunla olma hayalleri kuruyordum. Sen demiştin hemen söyleme sevdiğini diğe sana teşekkür ederim. Ona sevdiğimi söylerken başkasını sevdiğini söyleseydi herhalde hiç dayanamazdım. Gerçi şimdi de dayanamıyorum. Kardeşim bu nasıl bir acı nefesim kesiliyo kalbim çok acıyo. "
"Kardeşim ben de senin böyle olmana dayanamıyorum."
"Ben şimdi ne yapıcam bakamam ki onun suratına. Gözlerine bakamam artık her baktığımda başkasını göreceksem...
Sevdiğinin başkasını ssvmesi ne zor bir acıymış. Bunu hücrelerime hadar hissediyordum. "
" Nasıl yani bir daha hiç görüşmeyecek misin?"
"Görüşmek mi nasıl görüşeyim bakamam diyorum ya gözlerine."
"Sen ne dersen de kalbin her seferine onu isteyecek ayakların ona doğru gidecek gözlerin bırak ona bakmamayı yine ondan başka yere bakmayacak, kulakların onun sesini daha net duymak için ona yaklaşacak ellerin onun ellerini tutmak için onun yakınlarında olacak sen nekadar uzak durucam desen de kalbin ondan ayrılmayacak."
"Ama ben ona bakarsam her baktığımda kalbim daha da çok ağrıyacak."
"Kardeşim hayatta herşey istediğimiz gibi gitmiyor. O kız senin kaderinde varsa elbet birgün mutlaka seni sevecektir."
"Yasin yapma böyle bana ümit verme. Gözlerinde gördüm o sevgiyi. Öyle güzel anlatıyordu ki sevdiğini onu daha görmeden nefret ettim."
"Kardeşim hayatta hiç bir şey belli olmaz."
Yasinin bana ümit vermesinden nefret ediyordum. Israrla devam ediyordu.
"Belki sen başkasını seversin."
Ümit vermesi bu söykediğinden daha iyi gelmişti. Bir başjasını sevme düşüncesi bile hiç iyi değildi. Sevenem ki ben Alyadan başkasını. Kimse bakamaz ki onun gibi masmavi, kimse kokamazki onun gibi mis gibi, kimse konuşamazki onun gibi masal gibi, kimsenin elleri onun ki gibi yumuşacık değildir ki, kimsenin gamzesi onunki gibi güzel değildir ki ben ondan başkasına aşık olamam ki."
Yasin de o çocuktan en az benim kadar nefret ediyordu. Bunu beni daha da çok üzmemek için dile getirmese de gözlerinde görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM
RomanceBence her insanın vardır. Dokunamadığı, ulaşamadığı uzaktan sevip yanına yaklaşamadığı. Ardından şiirler şarkılar yazıp yanında dili tutulduğu. Sevdiğini söyleyemediği, söylememesi gerektiği. Bence herkesin vardır bir aşkı. İlk aşkı. Gözlerime bak...