Günlerce ondan kaçtım gördüğüm her yerde gözlerimi zor da olsa değdirmedim onun gözlerine.
Bu daha ne kadar sürecekti bilmiyorum ama kaçıyordum işte ondan.
Bu gün yine gördüm onu uzaktan at kuyruğu yaptığı uzun sarı saçlarına mavi de bir toka takmış.
Mavi eteği beyaz buluzu ve mavi topukluları da maviyi ne kaar çok sevdiğini gösteriyordu.
Yanına gitmemek için kendimi zor tutuyordum. Her seferinde tam yanına gidecekken o sözleri geliyordu aklıma. Gözlerinde ellerinde kalbinde başkasını görüyordum.
Yine arkamı döndüm ve gidiyordum. Bana sesleniyordu. Ne yapacağımı bilemedim gitmek istedim ama sanki ayaklarım gitmiyor yanıma gelmesini bekliyordu.
Ayak sesleri daha da çok yakınlaştı beş altı adım kadar uzağımdaydı.
Hızlı nefes alıp verişi kızarmış yanakları ve dağılmış saçları uzun süredir koştuğunu belli ediyordu.
Soluğunu toparladıktan sonra konuşmaya başladı.
"O gün neden gelemediğimi sana söylemiştim. Senden yeniden çok özür diliyorum. Biz seninle arkadaşız lütfen benden uzaklaşma."
Böyle yanıma gelip gözleeime bakıp konuşunca yine eskisi gibi heyecanlanmıştım.
Ne diyeceğimi bilemedim. Evet sana aşık olduğum için senden kaçıyorum da diyemezdim.
"Barıştık mı" dedi.
"Evet" diyebildim. Çok tuaftı ondan uaklaşamıyordum.
Alya benden uzaklaşmak istemiyordu. Beni arkadaş olarak çok seviyordu. Ama ben onu daha farklı bir şekilde seviyordum.
Bi kafeye gittik.
"Verilen sözlerin tutulmamasına çok mu kızarsın?"
"Evet."
"Bu herkes için mi böyle?"
Sanki onu sevdiğimi anlamış bunu ağzımdan duymak için bana bazı sorular soruyor gibiydi.
"Evet herkes için böyle."
Ama suçlu olan ben değilim kalbim.
Kalbin hıpızlı atmaya başlamıltı. Yine onu anlatacaktı. Konuyu dağıtmak istedim. Ama ona yakın olduğum sürece bunları duymaya mecburdum. Benim de kalbim suçluydu ondan uzaklaşamıyordum.
Dedim ya işte o çağırınca hayır diyemiyorum.
"Şimdi çağırsa gider misin?"
Önemli birşey değilse gitmem.
"Ne kadardır tanıyosun"
"İki yıldır."
"O da seni seviyor mu?"
"Evet çok seviyor."
Bunu neden yapıyordum bilmiyorum. Kalbim duymak istemiyor ağzım da susmak bilmiyordu.
Konuştukça öyle acıyordu ki canım.
İçimde bize karşı en küçük bir ümit dahi yoktu.
"Seni tanıştırmak isterim onunla."
Tanışmak mı bu hiç aklıma gelmemişti. O kişiyi hem çok görmek istiyor hem de asla görmemek istiyordum.
"Tanışmak isterim."
"Tamam. En kısa süre içerisinde tanıştırırım."
"Sen de tanıştırırsın."
"Anlamadım."
"Seninkiyle beni."
"Benim ki?"
"Anlamamış numarası yapma gözlerinden anlaşılıyor birine aşık olduğun."
"Sanki o an kalbim durmuştu. Göz bebeklerim büyüdü kulaklarımdan şüphe ettim yanlış duyuyo olayım istedim."
"Evet doğru anlamışsın."
"Peki ya bu kim?"
Bunu söylediğime inanamıyordum sanki aklım mantığım durmuş kalbim konuşuyordu. Yanaklarımdaki kızarığı hissedebiliyordum. Sanki o an dünya durmuştu.
Son sözüm " o kişi sensin." kulaklarımı tırmalarken mavileri kocaman olmuş bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZIM
RomanceBence her insanın vardır. Dokunamadığı, ulaşamadığı uzaktan sevip yanına yaklaşamadığı. Ardından şiirler şarkılar yazıp yanında dili tutulduğu. Sevdiğini söyleyemediği, söylememesi gerektiği. Bence herkesin vardır bir aşkı. İlk aşkı. Gözlerime bak...