Deniz kaza yapmıstı, kazanın nasıl olduğunu henüz kimse bilmiyordu.
Ailemi kaybettikten sonra ilk defa böyle ağlamıştım, şismiş gözlerle etrafa bakarken, Algan'la göz göze gelince gözlerimi kaçırdım. Ben ağlarken herkesi uyarıp bana ağlama dememelerini söylemişti. Deniz'in durumu hakkında birşey söylemeyip sürekli ameliyathaneye hemşireler girip çıkıyordu ve kimsenin ağzından birşey çıkmıyordu.
Ameliyathanenin kapısı açılınca doktor olduğunu düşündüğüm kişi Algan'a baktı, ama konuşmuyordu.
"Ne oldu Doktor?"
Doktor elini anlına koyup biraz tutup indirdi, basını yere eğince kulaklarımı kapattım, hayır duyamazdım. Duymak istemiyordum.
Kapattığım ellerimin arasından Yeşim'in, Yağız'ın, Algan'ın bağırışlarını duyunca dolmuş gözlerim boşaldı. Yeni bulmuştum. Yeni kavuşmuştum.
Abimdi.
O benim abimdi.
Neden Allah'ım? Neden benden sevdikleri mi alıyorsun. Annem, babam, kardeşim simdide yeni bulduğum abim.
"Allah'ım dayanamıyorum."
"Yardım et nolur."
Bağışralarım kolidorda yankılanırken dizerim beni taşımamış soğuk betona düşmüştüm.
"Efgal."
Algan'ın sesini kendi hıckırıklarımdan zor duyarken kollarımdan tutup beni kendine çevirdi, yaşlı gözleriyle bana bakınca, daha çok bagırmak isyan etmek istedim, daha cok bagırmak.
Onunda canı yanıyordu, onun tamamen öz kardeşiydi, ama ben daha yeni bulmuştum."Algan ben, ben ona daha hiç tam sarılamadım ki. Abi diye bagırmadım. O benim abim."
"Algan benim annem, babam, kardeşim daha yeni ölmüştü, dayanamıyoruumm!"
Bagırmalarım artarken Algan eliyle ağzımı kapattı. Gözlerimden akan yaşlar elline inerken, elini çekip bana sıkıca sarıldı. Sarılınca daha çok ağlamaya başladım, hıckırıklarım daha çok arttı.
"Kendine gel, Efgal kendine gel. Herzaman olduğun gibi güçlü olmak zorundasın ben artık bir kişiyi bile kaybetmeyeceğim." deyip ayağa kalkerken benide kaldırdı.
"Yağız sizi eve getiriyor, itiraz istemiyorm. Git kendini toparla akşama işimiz var."
İtiraz etmeyecektim. Gidecektim. Cünkü buna ihtiyacım vardı.
"Yağız eve koruma yolluyorum, kızlar sende."
Algan hızlı adımlarla gözden kaybolurken bizde hastaneden çıktık, Algan'ın bildiği yada tahmin ettigi seyler vardı, Deniz'i kaybetmemizin dakisında hastaneden çıkmamız normal değildi.
Yagız cenazenin daha kalkmayacağı otopsi olacağını soyledi. Ölmüştü, evet ölmüştü, ben bir kişiyi daha kaybetmiştim. Ölüme alışıyordum, evet alışmak istemesem de alışıyordum.
Ölüme alışılır mıydı?
Bir insan ölüme alışa bilirmiydi?
Dayanabilir miydi?
Peki kaç ölümü daha kaldırabilirdim?
Hayır bundan sonrasını kaldıracak durum da değildim. Kaybedemezdim ben kimseyi kaybedemezdim. Algan'ı kaybedemezdim. Bunu düşünmesi bile canımı bu denli yakıyorsa, yaşamak beni öldürürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
Teen FictionBu hikaye karanlığın içinde doğmak için bekleyen ama asla doğmayacak olan bir gökkuşağının hikayesiydi. Ne bir çıkış yolu vardı ne de beklenilenin aksine belli bir sonu.