Eve girdiğim de peşimde mahşerin üç atlısıda vardı.
"Yüzünü temizleyelim."
Emir'e gözlerimi devirirken oturma salonunda olan koltuğa oturdum. Yine farklı bir ev, aman ne güzeldi.
"Al şunları, temizle şu suratını."
Algan elinde olan küçük ilk yardım çantasını yanıma atınca ona baktım. Onunda dudağı hafif kanamıştı, sağlam vurmuştum. İlk yardım cantasına dokunmazken Emir'e baktım.
"Emir bana kahve yapar mısın?"
"Tamam." deyip Emir kalkarken gülümsedim. Madem o şekilde olmuyordu, bu şekilde olurdu. Şuanki durumun verdiği rahatlıkla hepsinden ne istersem yapacaklardı.
Hazar'la Algan oturdukları yerden birbirlerine kötü bakışlar atıyorlardı.
"Hazar sigaranı versene?"
"Efgal, yeter artık ne haldesin sigaramı istiyorsun. Şu yüzünü temizleyelim."
Algan konuşurken Hazar hiçbirşey söylemeden paket ve çakmagı kucagıma attı.
"Tamam ozaman Algan yüzümü temizle." deyip inatla Algan'a baktım.
Algan getirdiği ilk yardım çantasından tentirtiyot ve pamuk çıkartınca pamuğu tentirtiyotla ıslattı. Bana yaklaşırken Algan gerçekten tuhaf görünüyordu. Kesik olan yanağımı tentirtiyotla temizlerken diğer eliyle sağlam olan yanağımdan tuttu. Tentiryotan değdigi yerleri yakarken dişlerimi sıktım.
"Acıyormu?"
"Alıştım."
Algan gözlerime bakmadan kaşım ve dudağımıda temizledikten sonra küçük şekilde olan beyaz yara bandını anımsatan şeyleri yaraların üzerine yapıştırdı. Şuan Algan'a sarılmak istiyor muydum ? Evet. Sarılacak mıydım? Hayır.
Algan elindekileri tekrar çantanın icine koyup kalkınca cantayı aldığı yere koydu. Hazar'ın attığı paketten sigara alıp yakarken Emir elinde kahveyle salona girdi.
"Al bakalım."
Uzattığı kupayı alıp, sigaradan içerken kimsenin yüzüne bakmıyordum. Sinirliyim hepsine, öfkeliyim, biraz anlayışlı olmaları gerekiyordu, ciddi anlamda psikolojim bozulmaya başlamıstı. Bunun farkında olup ona göre davranmaları gerekirken kedi köpek gibi didişmeleri can sıkıyordu. Algan böyle birisi değilken onunda onlara uyması daha da sinir bozuyordu. Algan benim gözümde herzaman agır olan birisi. Her an tetikte olan. Her an dimdik karşımda duracak olan birisi.
"Efgal artık su olayla ilgili konuşalım mı?"
"Konuşalım, bakalım." deyip kahvemden bir yudum aldım.
Algan konuşmaya devam ederken ona bakmadan dinliyordum.
"Büyük Bey denilen iti gördün mü?"
"Evet gördüm."
"Ne söyledi."
"Birşey söylemedi, Algan'ın aşkı, Emir'in kardeşi. Olay kızmışım, karşılama merasimi mi yapıp gitti."
"Şaka mı bu?" Emir'in dediğiyle Emir'e baktım.
"Ne oldu?"
"Efgal bu adam seni beni öldürmek için an kolluyor, sen adamın ayağının dibine kadar gittin ve o seni öldürmedi. Hatta dur bi dakika Hayal'e bıraktı seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
Teen FictionBu hikaye karanlığın içinde doğmak için bekleyen ama asla doğmayacak olan bir gökkuşağının hikayesiydi. Ne bir çıkış yolu vardı ne de beklenilenin aksine belli bir sonu.