Gazapizim Heyecanı yok
"Sen artık bir ölüsün Efgal."
Ölümüyüm. Koduğumun malı. Sinirden beynim uyuşuyordu. Asıl sinirim Hayal'e bile değildi. Algan'ı da Emir'i de sikecektim. Hala beni bulamamaları beni çileden çıkarıyordu ağızlarını burunlarını kıracaktım. İstekdiklerini eliyle koymuş gibi bulurken benim burada bu halde olmam saçmalıktan başka birşey değildi.
"Efgal, asıl bombaya hazırmısın? Bi doz alırmısın." diyip Hayal kahkaha patlatırken baktığım tavandan gözlerimi Hayal'e çevirdim. Elinde olan şırangayla bana bakarken, tüm bedenim kast katı kesildi. Karnımda ve sırtımda olan ağrılara rağmen nasıl kalktığı mı anlamasamda yattığım yerden kalktım. Yapacağı şeyden korksamda bunu belli edemezdim, izinde veremezdim. Napacagım hakkında fikrim yokken, Hayal'in tutun demesiyle iki adam birden kollarımdan tutarken Hayal bana doğru geliyordu.
"Hayal."
"Ne oldu Efgal yalvaracak mısın? Hadi ama yalvarırsan yapmam."
"Biraz kafa yapmaya ihtiyacım var onu söyleyecektim." deyip gülümsedim.
"Aç şunun kolunu."
Solumda olan adam kolumu açarken çırpınmadım. Hareket etmedim. Kalbim de olan son islem aklıma gelirken kalbim bunu kaldırabilecek miydi? Bu soru isareti olurken sırıngayı koluma doğru tutmuş bana bakıyordu.
"Yalvarmayacak mısın gerçekten Efgal gerçekten salaksın."
"Yap şunu."
Hayal'e bakarken Hayal şırınganın ucunu koluma bastırırken kulağımı dolduran silah sesleri oldu. Yanımda olan adamlar yere yığılırken Hayal şaşkın bir o kadarda telaşla etrafına bakıyordu. Salaklığından elinde olan şırıngayı aldığım gibi bacaklarına tekmeyi vurup önüme oturmasını sağladım.
"Bak, sana seni sikeceğimi söylemiştim." deyip gülümserken şırınganın içinde olan zehri Hayal'in boynundan vucüduna akıttım. Hayal bağırırken sikimde bile olmamıştı.
Etrafta silah sesleri sona ererken. Algan ve Emir umurumda değildi. Onların da agzına sıçmayı biliyordum. Biraz bekleyeceklerdi.
"Efgal."
"Kes sesini Algan. Uzak durun." diye bağırırken, yerde dizlerinin üzerinde ağlayan Hayal'e gözlerimi devirip ilerde benim yüzüme attığı kesiklerde ki yardımcısı olan bıçağı aldım. Hayal'e doğru yavaşca yaklaşırken gülümsüyordum.
"Ben sana ne demiştim Hayal, silah sesi duyduğun an kafama sık yoksa ben seni öldüreceğim demiştim. Bak bakalım ozaman adam nasıl sikiliyor da demistim sanırım."
Bıçağın üzerinde olan kendi kanımı üzerimde zaten kan olmuş sweate silip Hayal'in önünde durup eğildim.
"Korkma Hayal, yüzüne dokunmayacağım o bana uzanan ellerin varya hani kolların bak bakalım bir daha kullanabiliyor musun."
"Efgal hayır yapma."
Uyuşturcunun etkisinden halsiz çıkan sesiyle konuşurken başımı iki yana salladım.
"Bak, sen beni ben yalvarınca bırakacağını söylüyordun ya, sen ağzınla kuş tutsan bırakmayacağım."
"Efgal lütfen yapma."
"Getir bakalım güzel kolunu."
Hemen arkasına sakladığı kolunu çekip önüme getirdim. Giydiği tişortten açık kalan koluna yavaş yavaş çizikler atarken gözlerimi bir anlığına bile çevirmedim. Hayal'in bağırtısı depoda yankılanırken gülümsüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
Teen FictionBu hikaye karanlığın içinde doğmak için bekleyen ama asla doğmayacak olan bir gökkuşağının hikayesiydi. Ne bir çıkış yolu vardı ne de beklenilenin aksine belli bir sonu.