İZ

BÖLÜM 27

Algan'la mutfakta öylece birbirimize bakarken ayakta durmak yerine mutfak masasına oturdum. Algan'sa hala ayakta duruyordu.

"Neden oturdun?"

"Oturmamam mı gerekiyordu?"

Algan elini çenesine getirip sakallarıyla oynarken gözüme fazla karizmatik geliyordu.

"Açıktım ben Malefiz, bana yemek yap."

"Bu saatte mi Algan?"

Algan başını sallayıp onaylarken oturdugum sandalyeden kalkıp buzdolabının kapağını açtım. Buzdolabına göz gezdirirken domates, biber, yumurtayı çıkarttım. Birde soğan yazan kutudan bir tane soğan aldım.

"Menemen yapıyorsun."

"Evet." diyip yıkadığım domateslerin kabuklarını soyup doğramaya başlarken Algan'da tezgaha yaslanıp beni izliyordu.

On dakikaya menemen hazır olunca Algan yaslandığı tezgahtan geri çekilip masaya oturdu. Menemeni önüne koyunca ekmekte alıp yanına oturdum. Ekmeği kırıp menemene ekmek batırıp agzıma attım. Algan bana şaşkınca bakarken kaşlarım çatıldı.

Algan hala bana bakarken bir parça ekmeğe menemen aldıktan sorna Algan'ın ağzına doğru uzattım.

"Hadi aç agzını." diyince Algan dudaklarını araladı.

"Hadi ama şimdi sen ye." deyince Algan hala bana bakıyordu.

"Sen yedir."

"Hıımm, karızmatik bir bebek." deyip hafifçe güldüm.

"Hadi o zaman bu bebeği doyur."

Algan'ı doyurduktan sonra birer sigara yakmış içiyorduk. Onunla vakit geçirmeyi seviyordum, Algan farklıydı şuana kadar tanıdığım, gördüğüm herkesten farklıydı. Yanlızca ben, benimle aynıydı.

"Odamıza çıkalım hadi Malefiz."

Algan'ın söyledigiyle masadan kalktık, odaya girince ilk işim üzerimdeki sweatten kurtulmak oldu. Üzerimde kalan siyah sütyen ve taytla yatağa oturdum. Algan'da üzerinde olan sweatı yakalarından tutup çıkardı, altında olan siyah pantolla dolabı önüne geçince dolapların boş oldugu aklıma geldi.

"Poşette kıyafet var."

"Kıyafet aradığımı kim söyledi." deyip Algan dolabı açınca dolaptan aldığı silahı komidinin üzerine koyduktan sonra pantolonunu çıkarırken başımı çevirdim.

Yatakta olan çökmeyle Algan'ın oturduğunu anlamıstım.

"Hadi Efgal gel."

"Öylemi yatacaksın."

"Evet."

Gözlerimi devirirken Algan'a yaklaştım. Algan yatağın başlığına yaslanmıştı.

"Hadi gel." diyince bacaklarının arasına girip sırtımı Algan'ın gögsüne yasladım. Algan ellerini karnıma koyarken derin bir nefes aldım. Algan'ın yanında, Algan'ı hissederken her zamankinden farklı hissediyordum. Daha başka, daha güçlü.

Algan dudaklarını saçarına bastırınca gülümsemem yüzüme yayılmıştı, ellerim karnımın üzerinde olan ellerini bulmuştu. Algan'ın dudaklarıyla saçlarımdan omuzuma inmişti.

"Şiii, rahat dur uyumalısın yarın buluşma noktasındasınız."

"Uyut ozaman Efgal." deyince güldüğünü hisseebiliyordum. Algan'ın kucağından kalkıp ona doğru dönüp dudaklarından öpmeye baslayınca Algan'ın elleri yerlerini almış bir eli bacağımdayken diğer eli boynumdaydı. Ellerimi Algan'ın ensenine koyup kendime bastırırbastırırken, birbirimizin kurak dudaklarında su arıyor gibiydik. Açlıkla öpüşürken dudaklarımı yavaşca çekip anlımı anlına bastırıp hızlı olan nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Algan'sa yatakta aşşağa kayıp anında beni üzerine yatırmıştı.