Alec:
"Neden iyileşmiyorum?"
"Ateşin 39'a çıktı." dedi Izzy elindeki bezi başıma koyarken. "Magnus'u aradım ama hala telefonlarıma çıkmıyor. Clary portal açıp evine gitti ama..."
"İşleri vardı ve birkaç gün etrafta olmayacağını söylemişti."
"Hastaneye gitmemiz lazım, ya da bir doktor çağırmamız gerekiyor."
"Doktor mu? Yapma Izzy..."
"Bana hala iğnelerden korktuğunu söyleme lütfen."
"Ne? Kim ben mi? İğneden korkacağım? Ben... sadece... gerek yok diye dedim."
"Ben de yedim, yapma Alec ateşin düşmüyor işte."
"Düşer, sen bana ilaç filan getir."
"Doktor çağırıyorum."
"HAYIR DEDİM SANA. Izzy hayır dön şu odaya. Izzyyyyy"
Izzy odadan çıktıktan sonra sinirle kendimi yatağa bırakmıştım. Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve ben korkuyla kapıya çevirdim yüzümü.
"Demek birileri hasta olmuş."
"Ahh Magnus, seni gördüğüme ne kadar sevindim bilemezsin."
"Mesajlarıma bir baktım Izzy yüzlerce mesaj atmış. Senin hasta olmanla ilgili. Ben de anında işimi bırakıp buraya döndüm"
"İyi yapmışsın çünkü Izzy doktor çağırmayı düşünüyordu."
Magnus yanıma oturup elini hafifçe alnıma değdirdi.
"Sen cidden yanıyorsun, neden üstünde bu kadar kalın şeyler var?"
Üstümdeki örtüyü çekmeye çalıştığı zaman onu engellemiştim.
"Üşüyorum."
"Olması gereken de bu zaten."
"Magnus sadece... beni iyileştirsen olmuyor mu?"
"Olmuyor çünkü bunu ben de yapamam, kendi kendine iyileşmelisin."
"Neden?"
"Çünkü bu normal bir hastalık değil belli ki, yapamam. Kısaca iğne olacaksın."
"Ne? Hayır istemiyorum beni kendi halime bırakın."
Magnus gülmeye başladığı zaman ona ters ters bakmıştım.
"Şaka yapıyorum, eve dönelim seni iyileştirmek için gerekli malzemeler orada var."
"İğne?"
"İğne yok."
"Tamam o zaman kabul ediyorum." Dediğimde Magnus hafifçe sırıtmıştı.
"O zaman bize gidiyoruz."
...
Yatakta uzanırken kendimi son derece iyi hissediyordum. Magnus'un içirdiği birkaç büyülü sıvı ile kendimi oldukça toparlamıştım.
"Bakıyorum yüzüne kan gelmiş." Dedi yanıma uzanırken.
"Hala biraz kötüyüm." Dedim sesime sahte bir yorgunluk ekleyerek. "Bana yemek hazırlar mısın?"
Elini alnıma koyup "Ateşin yok gibi." Demişti.
"Evet ama halsizlik var işte."
"İstersen o halsizliği alırım üstünden."
"Yeni bir büyülü sıvı mi içeceğim?" Dediğimde yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Hayır bu seferki daha güzel ve iyi gelecek."