Öncelikle hikayenin kapağını yapan @Hayallerledolu 'ya teşekkürler ♥
Hikayeyle ilgili yorumlarınızı bekliyorum.Lütfen :))
....
"Beni bırakmayacaksın değil mi?"
Kirpikleri gözlerinin üzerini yavaşça örterken güneşin saçlarında nasıl parıldadığını hayretle izliyordum.Sersemleyerek cevap verdim:
"Asla."
"Sana inanmıyorum Ares."
"Söz veriyorum." Alışık olduğum o gamzeler yanağında yavaşça belirirken dudakları üste doğru kıvrıldı ve serçe parmağını uzattı:
"Serçe parmak sözü mü?"
"Serçe parmak sözü."
Serçe parmak sözünü ona ben öğretmiştim.Bunu yapmasını seviyordum ve..onu asla bırakmayacaktım...asla.
....
Odamın kapısı yarı ısrarcı bir şekilde çalınınca yorganı başımdan fırlatarak beklenti dolu bir sesle bağırdım:
"Evet??"
Kapım yavaşça açıldı ve annemin sarı bukleleri görüş alanıma girdi:
"Alya..Çağrı geldi.Sinemaya gideceğinizden niye haberim yok?"
Sinema mı?İyi de bugün sinemaya...
"Iıı..Unutmuşum.Ben..hazırlansam iyi olur." Saate baktım.Akşama kadar uyumuştum.Telefonuma gelen yüzlerce cevapsız çağrıyı görmem de bunun bir kanıtı olabilir tabii.
Hazırlandığımda aşağıya indim ve merdivenin trabzanına yaslanmış,sabırsız bir şekilde bekleyen Çağrı'yı gördüm.Beni şöyle bir süzdükten sonra kapıya yöneldi ve kapıyı açıp dışarı çıktı.Ardından çıkarken eve erken dönmemi söyleyen annemi belirsiz hareketlerle onayladım.
Soğuk havanın nefesimle zıtlık oluşturup dumana dönüşmesini izliyordum ki Çağrı hışımla bana döndü:
"Saatin kaç olduğunun farkında mısın?Bu final yarışları..bunun anlamını biliyor musun?En iyi,en güçlü ve en hızlısıyla yarışacağım.Aklın nerede senin?"
Ağzımın içinden bir özür geveleyip arabaya bindim.Rutin şeylerdi bunlar.5 dakika geçmeden Çağrı'nın söze girmesiyle bu rutinliğin asla bozulmayacağını anladım.
"Alya,öyle çıkıştığım için özür dilerim.Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun.Bazen kendimi kontol edemiyorum ve..." Aynı şeyleri söylemeye devam etti.İşin garip tarafı beni sevdiğini biliyordum.Şu ana kadar kaç kere ayrıldığımızın sayısı belirsizdi ve ayrıldığımızda neler yapabildiğini görmüştüm.Çağrı...Aile dostumuzun oğlu,şirketin en gelecek vaat edeni,ailemin beni layık gördüğü insan....Onu seviyordum,belki de sevdiğimi düşünüyordum.Bilmiyorum.
Yarış pistine vardığımızda yükselen fren sesini duydum.Afilli bir giriş yapmamız gerektiğini anlamıştım.Kalabalık haykırıyordu ve bu acımasız şeyden zevk alıyordu.Bira şişeleri ellerinde,bağıran insanlardan çekinerek arabadan indim ve alkışlarla donatılırken Çağrı'nın omzuma attığı elini fark ettim.Çağrı,buraların daimi yarışçısıydı.Kazanamadığı bir yarışı dahi hatırlamıyordum.Bugün de zafer tablosuna yeni bir isim yazmak için geldiğini biliyordum.Her ne kadar gergin olduğunu bilsem de rahat görünüyordu.Dudaklarıma hızlı bir öpcük kondurdu ve birkaç adım ötede,üstündeki kumaş parçalarıyla vücudunun yarısını bile kapatmamış olan kadının yanına gitti.Konuşmaları zar zor duyuluyordu:
"Biliyorum,sen en iyisin ama o farklı.İsmini duymuş olman lazım..." çığlıklar yeni bir motor gürültüsüyle yükselirken,rakibin kim olduğunu duyamamanın bozuntusuyla arkamı döndüm.Rakip gelmişti;sprey ile çizilen değişik şekiller arabanın kaportasında,pistin kör edici ışıkları altında parlıyordu.O arabadan inerken Çağrı'nın küfrettiğini duydum.
.....
"Bu gidişle kazanamayacak!"
"Soysuz bir fahişeye yenileceğiz!Çağrı kendine gel!!!"
"Bu yarış çok uzadı!Geç ve bitsin Çağrı!"
Alya,bağrışlar kulağını sağır edecek raddeye ulaştığında kalabalığı yararak geniş alana çıktı.Nefes almaya ihtiyacı vardı,ilacı neredeydi?Öksürüyordu,bunu durduramayacaktı.Karanlığın ellerini boğazında hissedebiliyordu.Çantasını bulmaya çalışırken boğazını tuttu.Çantası...Çantası...Arabada kalmıştı.Sonunu biliyordu,daha önce de olmuştu.Bayılacaktı.Direnmenin anlamı yoktu.Gözleri yavaşça kapanırken gürültülü bir ses duydu.Bir...bu bir patlama sesi miydi?Çağrı..?
.....
"Kendine geleceğinden eminim.Sadece biraz...bekleyin,uyandı sanırım."
Gözlerimi beyaz ışığın parlaklığına alıştırmak için birkaç kez açıp kapattım.
"Çağrı?"
"Ben..Buradayım.Alya,seninleyim.İlacını neden almadın söyler misin?!Neyse ilacı boşver.Sen iyi misin?Nasıl his-"
"Çağrı.Ben iyiyim tamam." Çağrıya bakmak için kafamı çevirdiğimde olanlar bir bir gözümün önünde belirdi:kalabalığın coşkusu,patlama sesi..Sağ kaşının altına tutturulan yara bandı kırmızıya boyanmıştı ve eli sargı beziyle sarılmıştı.
"Sen..Patlama..?" konuşamıyordum.Astımdan nefret ediyordum.Hayatımı alt üst ediyordu.
"Araba yoldan çıktı.O piç kurusuyla çarpıştık.Ben iyiyim."
Doktor onaylamadığını göstererek kafasını iki yana salladı fakat bir şey söylemedi.Sorma ihtiyacı hissettim:
"Diğeri?"
"Komada." Ne?!Komada mı?Bir çarpışmadan Çağrı nasıl oluyor da bir sargı bezi ve bir yara bandıyla kurtulurken diğeri komalık oluyor?
.....
Astım yüzünden nefesim kesilmişti ve patlamadan sonra ambulansı aramak için kalabalıktan uzaklaşan birisi beni görmüştü.Büyütülecek bir şey olmadığından o gece hastaneden çıkmıştım.Diğer çocuk..neydi ismi?Araz..Kendine bile gelmemişti.Çağrı'ya baktım.Islık çalıp melodiye uygun bir şekilde dans ediyordu.Nasıl bu kadar rahat olabilirdi?
...Sabah olduğunda Çağrı kadar rahat olamayacağını fark ettim ve ceketimi alıp kendimi dışarı attım.Doğru olanı yaptığımı düşünüyordum.Onu ziyarete gidecektim.
Araz'ın Görüşünden
Odamın kapısı açılmıştı.Gözlerimi açmak için uğraştım fakat yapamayacağımı fark ettikten sonra kendimi bıraktım.Kızgın bir kadın sesi duymayı bekliyordum ya da bağıran bir adam..Sahi aileme haber veren olmuş muydu?Onun yerine yumuşak ve tatlı bir sesin çekingen seslenişini duydum:
"İyi misin?"
Cevap vermeye çalıştım fakat hareket edebildiğimi bile sanmıyordum.Nasıl görünüyordum acaba?Hadi ama..o saçları yapmak 1 saatimi almıştı.Ha birde..gelen kimdi?Cevap veremeyeceğimi bildiğimden kendimi zorlamadım ve sadece dinlemeye karar verdim.
"Ben..Alya.Çağrı'nın sevgilisiyim.O gelemedi çünkü yapması gerekenler vardı fakat..en kısa zamanda seni ziyarete gelecek." duymayacağımı mı düşünüyordu bilmiyorum ama fısıldadı: "ama büyük ihtimalle ölmediysen öldürmek için.."
Kapı kapanırken ismi düşündüm.Alya..Tanıdık geliyordu.Hafızamı zorlamaya çalıştım fakat büyük bir ağrının vücuduma yayılmasıyla bunun kötü bir karar olduğunu hissettim.Onu daha önce hiç görmüş müydüm veya bundan sonra görebilecek miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serçe Parmak Sözü
Teen Fiction"Sana inanmıyorum Ares." "Söz veriyorum." Alışık olduğum o gamzeler yanağında yavaşça belirirken dudakları üste doğru kıvrıldı ve serçe parmağını uzattı: "Serçe parmak sözü mü?" "Serçe parmak sözü." Çocukluğunuzda hiç tutamadığınız sözler verdi...