Araz'ın Görüşünden
Ralph'ı gördüğümde el kaldırdım.Beni görmesiyle yasa dışı bir iş yapıyormuşçasına kalabalığı yararak yanıma geldi.-Zaten yasa dışı bir iş yapıyorduk.-Jüri üyesi olacak pısırık iyi iş çıkarmıştı.Pistin çevresi heyecanlı fakat final gününkinden daha sessiz bekleyen sevgililer,ayyaşlar,evsizler ile doluydu.Basının arabasını gördüğümde işaretin bu olduğunu anladım.Onlar hazır olmadan biz hazır olmalıydık.Elindeki çantaya baktım ve bana ne kadar döneceğini hesapladım...Faiziyle döneceğini fark ettiğimde bunun hakkında düşünmeyi erteledim.
"Hazırsın?" Cevaptan çok bir soru niteliğindeydi.Ralph belli belirsiz başını salladı.Kararsız gibiydi.
"Yoksa bu taraklarda bezin yok mu artık?Emekliye mi ayrıldın sevimli Ralph amca,ha söylesene?"
Cevap vermedi.Beni taktığı nadir zamanlardan birinde değildik.Bunun yerine arkasını döndü ve arabalarımızın hazırlandığı tamirhaneye benzer odalardan birine doğru hızlı adımlarla yürüdü.İçeri girdiğini gördükten sonra derin bir nefes aldım,bu hala iyileşmediğimin bir göstergesiydi çünkü derin nefes aldığım zaman tıpkı şu anda olduğu gibi kaburgalarımı tutmak zorunda kalıyordum.Sanki kemiklerim çıkacak kadar fazla nefes alıyormuşum gibi hissediyordum,bana fazlasıyla acı veriyordu.Bacağımda bir dikişin olduğunu biliyordum,çok zorlamamam gerektiğini de fakat şiimdiden yer yer pembeleşmiş pantolonumu görebiliyordum.
Çağrı'nın Görüşünden
Gelecek miydi?Tekrar yarış yapabilir miydik,bunu ayarlayabilir miydi?Daha dün kendinde olmayan birisi nasıl bu kadar çabuk toparlayabilmişti?
İçimi bu sorular kemirip dururken direksiyondaki elimin hakimiyetini her an kaybedebilecekmişim gibi geliyordu.Dikiz aynasına kaçamak bir bakış atmak niyetimdeydim fakat yarım saattir arkamda olan taksiyi görünce birkaç kez daha bakmak zorunda kaldım.Bu işte bir gariplik vardı.Plakayı yanlış görmüyorsam ya da diğer plakalarda yanılmamışsam bu araba yarım saattir arkamdaydı.Fren yapıp arabanın önüme geçmesine izin verebilirdim ya da şerit değiştirip yan tarafıma gelmesini beklemem de muhtemel çözüm yollarındandı fakat bunun için zaman yoktu.Frene basmak yerine gaz pedalına daha da basarak yoluma devam ettim.Düşünmek istiyordum,düşünemiyordum.Radyoda en sevdiğim şarkı çalmasına rağmen birisi tırnaklarıyla tahtayı çiziyormuş gibi geliyordu.Yumruklarcasına kapattım radyoyu.Parmaklarım direksiyonun üzerinde ritmik hareketlerle tıkırdarken yola bakmaya çalıştım.O ağaçlık yola girdiğimde ne olacağını tahmin bile edemez duruma geldim.Hemen bir şeyler ayarlayabilir miydim?Cenk halledeceğini söylemişti.Halletmiş miydi?
Alya'nın Görüşünden
Çağrının arabası pistin arka tarafında fren yaptığında biz taksiden çoktan inmiştik.Hız sınırını kaç kere aşmıştı emin değilim fakat bu sefer altından kalkamayacaktı.
Çağrı'nın yanına gitti,belki onu biraz rahatlatabilirdi?Cansu'nun da yanında geldiğini Çağrı'nın arkasına far tutulmuş tavşan gibi bakmasıyla anladım.Çağrı'nın şok olmuş yüzü birden sinirle buruşunca,bize bağırmamak için kendini tuttugunu fark ettim.Arkasından dikkat çekmek istediğini belirten hafif öksürük de buna engel olmuş olabilirdi tabii.
"Çağrı Aksoy.AKER şirketinin varisi...Ne kadar etkileyici duruyor değil mi?Ama sadece dıştan,tıpkı barbie bebeklerde olduğu gibi.Dışın afilli,villa çocuğu.İçinse boş ve plastik." Çocuğun tek eliyle kaburgalarını tuttugunu görünce ürperdi.Canının ne kadar acıdığı zaten yüzündeki seğirmeden belli oluyordu.
"Ne saçmalıyorsun?"
"Ne saçmaladığımı sana seve seve pistte anlatacağım.Hile yapmaya vaktin oldu mu,ha?Ya da planını pistte mi uygulayacaksın.Tıpkı geçen seferki gibi...Arabama nasıl vurduğunu hatırlıyor musun?Bu sefer o kadar kolay olmayacak.Boş bir yarış istemiyorum,bunu istesem hep yapardım.Kazananın ödülü olmalı.Söyle,kazanırsan ne istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serçe Parmak Sözü
Novela Juvenil"Sana inanmıyorum Ares." "Söz veriyorum." Alışık olduğum o gamzeler yanağında yavaşça belirirken dudakları üste doğru kıvrıldı ve serçe parmağını uzattı: "Serçe parmak sözü mü?" "Serçe parmak sözü." Çocukluğunuzda hiç tutamadığınız sözler verdi...