Sadece Arkadaş -Bölüm 15

804 44 3
                                    

Alya'nın Görüşünden

 Nereye gitmem gerektiğini bilemez halde yürürken en sonunda şirkete uğramaya karar verdim.Yanımdan geçen taksi korna çaldı ve aklımdaki düşünceler uçuşup kasvetli havada dağıldı.Taksiyi durdurmayı düşündüm ama şu anda yürümek daha iyi gelebilirdi.

Tam kaybolmaya başladığımı hissediyordum ki sarı bantlarla çevrelenmiş şirketi görmemle,bunun benim aradığım 'AKER Şirketi' olduğunu fark ettim.Ama...nasıl?Bantların altından geçerek kapıya ulaştım,açmaya çalıştım.Kilitliydi.Telefonu çıkarıp babamı aradım.İlk çalışta cevap verdi.Şirkette olduğu zamanlar cevap vermemekle beraber geri de dönmezdi.

"Alya?" Derin bir nefes aldım

"Baba,neredesin?"

"Şirketteyim.Önemli bir şey mi oldu?"

"Şirketin etrafındaki sarı bantlar bir şey sayılıyorsa evet,oldu.Bana ne olduğunu anlatacak mısın?"

Cevap gelmedi.Sessizlik katlanılamayacak bir hal alınca tekrar denedim:

"Orada mısın?"

"Evet.Şey,pekala...Aslında neler olduğunu biliyorsun.Çağrı'nın babası hisselerini bana devredince şirket bana kaldı.Olacaklar belliydi zaten.Sen de söylemiştin ve söylediğin oldu,şirket kapatıldı."

"Bir dakika,babası payını tekrar üzerine almadı mı?"

"Hayır.Alması mı gerekiyordu?"

"Bilmem,önemi yok.Her neyse...Peki sen bu sabah evden 'şirkete' deyip çıktığında nereye gittin?Şu an neredesin?"

Telefonun diğer ucundan bir iç çekiş duyuldu:

"Bir cafedeyim."

"Gelmemi ister misin?"

"Gerek yok.Yalnız kalmaya ihtiyacım var,düşünmem lazım."

"Peki.Evde görüşürüz."

Aramayı sonlandırdım ve rehbere girdim.Parmağım 'Çağrı' isminin üzerine geldiğinde telefonum titredi.Ekran yeni bir görüntü kazanırken aramayı düşündüğüm kişinin beni aradığını anladım.Sesimi kontrol etmeye çalışırken cevapladım:

"Efendim?"

"Alya,ben...yeni öğrendim." Anlamamazlıktan gelmeye karar verdim.Onun bu utancı yaşamasını istiyordum.

"Neyi yeni öğrendin?"

"Sen bilmiyor musun?"

"Neyi bilmem gerekiyordu ki?"

Uzun bir süre cevap vermedi.Ne diyeceğini falan düşünüyor olmalıydı.Cevap verdiğinde kapatmak üzereydim:

"Şirket...kapandı.Bak ben cidden-" Daha fazla sürdüremeyerek sözünü kestim:

"Sen cidden ne?Böyle olsun istemez miydin?Yoksa söylemeye çalıştığın şey 'Benim cidden hiç suçum yok' muydu?"

"Haklısın.Ne desen haklısın ama yemin ederim ki bu konuyu babamla konuştum."

"Ve?"

"Ve..Buluşabilir miyiz?Bunu yüz yüze konuşmak isterim."

"Tamam."

"Neredesin?Söyle geleyim hemen."

Şirketin önünde olduğumu söylediğimde bir an duraksadı ama az sonra burada olacağını söyleyerek telefonu kapatı.

....

Tam 10 dakikadır yürüyorduk.Sıkılmaya başlamıştım ama o tek kelime etmiyordu.Dayanamadım ve bizden iki adım ötede duran bankı işaret ettim:

"Artık oturabilir miyiz?Ne konuşacaksak bir an önce konuşalım."

Başını salladı.Ona baktım.Ne kadar gergin olduğunu gizlemek adına ellerini cebine sokmuştu,sanırım onları kontrol edemeyeceğinden korkuyordu.Oturduğumuzda bana bakmadı.Tıpkı yolun başından beri olduğu gibi başı öne eğikti,sürekli düşünüyor hissi veriyordu.Onu cesaretlendirmeye karar verdim yoksa akşama kadar burada otururuz gibime geliyordu.

"Evet,nerede kalmıştık?Sen babanla konuşmuştun ve?"

"Ben babamla konuştum.."Duraksadı.Sonra tekrar ağzını açtı ama bir şey söyleyemedi.

"Çağrı birazdan konuşmazsan gideceğim." Tek elini çıkarıp durdurmak istercesine havaya kaldırdı.

"Hayır,lütfen gitme.Biz kavga ettik." İç çektim.Bilmece gibi konuşuyordu ve sabrım taşmaya başlamıştı.

"Anlamıyorum.Doğru düzgün bir şeyler söyleyecek misin artık?"

"Özür dilerim.Dün gece,babamla kavga ettim." Yine devam edemeyecekmiş gibi görününce müdahale ettim:

"Neden kavga ettiniz?"

Soruma cevap vermek yerine başka bir şekilde denemeye karar verdi:

"Dün,tam da söylediğim gibi şirket hakkında konuşuyorduk.Artık o şirketle ilgilenmediğini,benim de kurcalamamam gerektiğini söyledi.Hisselerini geri alması konusunda ısrar edince bana bağırdı.Ben de karşılık verdim.Sonunda...Benden bir seçim yapmamı istedi.Soyadım ve senin aranda bir seçim.Tüm vasiyetini iptal edeceğine dair yemin etti,tabii soyadımı da alacakmış."

Sormaya korkuyordum,cevabından korkuyordum fakat bana konuyu kapatma fırsatı vermeden devam etti:

"Seni seçtim,Alya.Umrumda değil.Birlikte yeni bir başlangıç yapabiliriz.Bağlantılarım var,iş bulabilirim ve sonra ev tutarız.Çok şatafatlı bir şey olmaz belki ama biraz idare ederiz." Heyecanlanmış görünüyordu,devam etmeye de niyeti var gibiydi fakat bunu yapamazdım.Lafını kestim:

"Çağrı,ben bu sorumluluğu alamam.İleride yaşayacağımız her kavganın yükünü üstüme atmana katlanamam.Kaybedeceğin soyadının getireceği sorumlulukları üstlenemem.Zaten sana karşı büyük bir aşk beslediğim de söylenemez.Son olanlardan sonra şüphelerimin hepsinin geri dönmemek üzere havalandığını da düşünme,hiçbir şeyi affetmedim."

Bir şey söyleyecek gibi oldu,itiraz edecekti ama elimi kaldırıp susmasını söyleyince vazgeçti.Devam ettim:

"Tahmin ediyorum ki bunca zaman sonra az da olsa Aksoy ailesini tanıyabilmişimdir ve şimdi buna dayanarak rahatça söylüyorum ki ailenin senin için farklı planları var.Onlar sana daha iyi bir gelecek sunmak için çalışıyorlar,bunu görmezden gelemezsin.İstersen görüşmeyi devam ettiririz sadece arkadaş olarak,tabii ileri gitmemeyi göze alabilirsen."Başını iki yana sallayıp elime sarıldı:

"Alya,vazgeçme ne olur!Bizden bu kadar kolay vazgeçme.Bunun üstesinden gelebiliriz.Nelerin üstesinden gelmedik ki?!"Sürekli başını iki yana sallıyordu,delirmiş gibiydi.Elimi yavaşça ellerinden ayırdım,çantama uzanıp ayağa kalktım.Gitmeden önce ona son kez bakıyordum ki paramparça olduğunu gördüm.Gözleri öyle hayal kırıklığıyla doluydu ki bir an için kalıp "tamam" demeyi düşündüm ama yapamazdım,yapamazdık.Bir anlık hevesle sahip olduğu her şeyi elinin tersiyle itmek istiyordu fakat ben bu hevesin ilerisini görebiliyordum ve ileride...pişmanlıktan başka bir şey kalmayacaktı.Bizim sonumuz veya başlangıcımız yoktu.Belki de 'biz' diye bir şey bile hiç olmamıştı.

"Sadece arkadaş olmaya katlanabileceksen,ileriye gitmeyeceğine,ikimizi de zor durumda bırakmayacağına dair kendini kontrol edebilirsen,ara.Sevgili olarak yapamadık,umarım arkadaş olarak yapabiliriz."

Serçe Parmak SözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin