İntikam Zalimler İçindir
Merhamet Büyük Bir Vazgeçilmezdir
Lakin Konu SEN Olunca Sevgilim
Gönlüm Eyvallah Dinlemezdir
~ Doğan Soysal ~
🥀
Mutlu bir sabahın formülü neydi? Erken kalkıp biraz enerji harcar yorulduğum da ise gece rahat uyurum demek değildir sabah mutluluğu yada uykunu alıp kendini nedensizce mutlu hissetmek...en iyi ilaç, en iyi uyku, sizin derinden sevdiğiniz kişinin yanında size sımsıkı sarılmasıdır, işte o zaman tarifi yoktur mutluluğun hissi çünkü ne kelimelere dökülecek kadar bir insan anlatabilir nede istediği kadar yazabilir? Bu anca hissedilir, işte o zaman dilin tutulur yüreğine huzur doluşur önemli olan şu ki senden mutlusu yoktur senin için, çünkü sevdiğin yanındadır o yeter bir insan için ama, güzel sevenler için...
Gözlerimi açmadım ama gülümsedim çünkü bana sığınan bana sarılmış ve değeri hak eden sevdiğimi hissetmek bile yetmişti, omzuma vuruyordu tatlı tatlı nefesleri öyle sessiz uyuyordu ki biri öldü sanıp paniğe kapılabilirdi, gözlerimi araladığımda gür kirpikleri hareket ediyordu kaşlarını çatmış dudaklarını büzüyordu öyle tatlıydı ki şuan ki hali kırk kere öpülesiydi, uzanıp alnına dudaklarımı dayandığımda inledi bana daha çok sarılıp çocuk gibi sesler çıkarmaya başlayınca sevgim derinleşti yanağını öpüp yüzümü boynuna gömdüm ve bu büyüden beni çıkaran telefonun sesine küfür ettim, söylene söylene geri çekilip arayana baktığımda ben çocukluk arkadaşım Kaan'ın aradığını gördüm dudaklarımı büzüp iç çektim ve yataktan kalkıp telefonu alarak odamdan çıktım, açtığımda hafif ince sesi neşeli çıkmıştı. "Kardeşim sen nasıl bir hayırsız çıktın böyle? Hiç aradığın sorduğun yok darılıyorum"
"Kusura bakma Kaan işler yüzünden aklımdan çıkıyor"
"Hayırdır nedir seni böyle aklından çıkaran şeyler falan? Yeni kız mı yoksa?" diye şaşırarak sordu ve ardından gülmeye başlayıp alay etti. "Şaşırmadım çapkının tekisin bir gece o kadar, net"
"Netlerim bak şimdi seni? Sus"
"Tamam sakin, kızma"
"Bunları sonra konuşuruz bir mevzu var yeraltında onunla ilgilenmem gerek" karşı taraftan iç çekme ve oflama sesleri gelince elimi belime atıp iç çektim. "Bekliyorum"
"Bensiz?"
"Yoksun ki oğlum?"
"Kim yok dedi benim olmadığımı? Dün gece yurt dışından geldim haberin yok mu?"
"Hayır"
"Doğru...artık hangi karı - kızla meşgulsen?" imalı imalı konuşunca dişlerimi sıkıp küfür ettiğimde güldü ve boğazını temizledi. "Şaka yapıyorum kızma hemen"
"Sonra konuşsak olmaz mı?"
"Bende geleyim mi mevzuya?"
"Hikaye uzun"
"Ne zaman anlattın da dinlemedim be dostum? Mevzuyu hallettikten sonra anlatırsın bana herşeyi koçum"
"Oğlum bak koç moç deme o ne öyle ergenler gibi?"
"Tamam tamam kapattım" dediğinde iç çekerek suratına kapatıp hazırlanmak için odama çıkmaya başladım.
Elif Demiray.
Tanımadığım bir evde olmak mı beni tedirgin eder yoksa o zalimin bana o kadar acı yaşattıktan sonra, beş senenin ardından nefes alıp tekrar onu görmem mi korkutur bilmiyordum, yataktan kalkıp yorganı toparladım aşağı indiğimde onu gördüm beline silahlarını yerleştiriyordu, nefes alıp verdim ve yanına gittim geldiğimi fark edince başını bana çevirdi o keskin erkeksi bakışı bir an beni sersemletmişti. "Gü-günaydın" diye kekeledim, başımı eğip kafamı kaşıdığımda bana doğru döndü ve kollarını arkasında birleştirdi.
"Sana da...kendini nasıl hissediyorsun?"
"Bilmiyorum...karmaşık"
"O adamlar senden ne istiyordu?" diye sorunca sıkıntılı bir nefes verip gözlerimi ona çevirdim hafifçe gözlerini kısmış bana bir adım daha yaklaşmıştı şimdi ise bana tepeden bakıyor ve cevabını almadan beni rahat bırakmayacak bir görünüme bürünüyordu.
"Bu...uzun hikaye"
"Dinleyecek vaktim var"
"Sonra" diyebildim, o zalimin bana yaşattıkları gelince aklıma gözlerim dolmaya başladı boğazıma bir yumruk oturdu. "O çok şeyler yaşattı bana" diyebildim sadece, ondan sonrası zaten gözyaşlarımdı ağlamaya başladığımda iç çekip bir adım daha attı şimdi göğsü benim göğsüme değiyordu.
"Ne yaşattı?"
"Konuşacak halim yok" dedim ve gözlerimi kaçırdım, cebinden telefonu çıkarırken birini aramadan ben konuşmaya girdim. "Doğan beni bırak ben başımın çaresine bakabilirim"
"Hayır efendim bakamazsın bir erkeğin seni koruması gerek ve onu benden başka kimse yapamaz"
"Doğan..." dediğimde baş parmağını dudağıma bastırıp susturunca kaşlarımı çatıp gözlerimi eline çevirdim sonra hemen geri çekti ve iç çekti.
"Bunları ne söyledin nede ben işittim? Burada kalıyorsun aksi halde kaçmaya çalışırsan yerinde yaramaz bir çocuk gibi olursan seni burada tutmak için zoru kullanırım" dediğinde bakışlarımı ona çevirdim dediklerinde ciddilik payı vardı ve dediklerine uymazsam gerçekten kötü olacağını bakışlarında görebiliyordum, elini yanağıma koyacakken hemen geri çekildim yanaklarım kızarmaya başlayınca direk mutfağa kaçtım bir kaç saniye sonra kapının açılıp kapanma sesini duydum, neden bana dokunmak istemişti ki? Dudaklarımı büzüp gidişini izledim adamlarına emir veriyordu ağlayacak gibi ses çıkarıp ofladım, ultra robotları başıma salmıştı kötü olan şu ki bir de köpekler vardı biri pitbul diğeri doberman aklı olan bu eve değil adım atmak, yanından geçmezdi çünkü bu adam gözü kara ama bir o kadar da karizmatik biriydi.
Doğan Soysal.
"Adamları topladınız mı?" diye sordum silahlarımı elime alırken, Kasım başını salladı ve depoya elini uzattı önden geçmem için yürümeye başladığımda Kaan da yanıma geldi iç çektim. "Adama birşey yaptınız mı Kasım?"
"Yok ağabey fazla birşey yapmadık"
"İyi"
"Biraz bana da söyleseniz neler olduğunu?" diye Kaan araya girince başımı ona çevirdim ve gülümsedim.
"Anlatacağım kardeş ama vakti var"
"Öyle olsun" deyip başını eğdi. Depoya geldiğimde daracık odası olan kapıyı açtım ve içeri girdim genç şerefsiz yerde kanlar içinde dolaba yaslanmıştı silahlarımı belime koyup karşısına geçtiğimde baygın gözlerini bana çevirdi ve öfkeyle dişlerini sıktı.
"Demek herşeye burnunu sokan sensin"
"Beğenemedin mi?"
"Beğenemedim canım"
"Öt bakalım...kızdan ne istedin?"
"Sana açıklama yapmayacağım"
"Bir daha düşün?" dedim tek kaşımı kaldırıp başımı hafifçe geriye atarak, alayla gülümsedi ve tükürdü.
"Düşündüm canım ve açıklama yapmayacağım"
"Hım..." dedim sakince ve dudaklarımı büzüp ileri gittim bir anda öfkeyle yakasını tutup dolaba geçirdim ve yumruk attım acıyla inleyince boğazını sıktım. "Konuş!" diye gürlediğimde dişlerini sıktı elini yakama atınca bileğini tutup arkaya büktüm acıyla bağırınca sessiz ama ölümcül bir şekilde tekrar konuştum. "Konuş"
"Tamam" dediğinde serbest bırakıp kollarımı arkaya attım ve gözlerimi kısıp bekledim oda yere tekrar çöküp nefes almaya başladı kendisine gelince konuştu. "Elif'le beş senelik bir beraberliğimiz vardı ailesi hayattaydı o zaman ve benim bir çetem vardı o bunu bilmiyordu sadece sıradan bir şirkette çalıştığımı biliyordu...ben ona kendisine sevdiğimi inandırdım ama gerçekte tabi sevmiyordum yüzü çok güzeldi hayat kadını olmak için güzel et parçasıydı onu ikna etmeye çalıştım istemediğinde geceleri işkence edip defalarca ona sahip olmak için çalıştım ama her defasında başarısız oldum en sonunda kafama bir kavanoz geçirip kaçtığında ondan intikam almak için ailesini yakaladım ve işkence edip öldürdüm" dediğinde duyduklarım karşısında yüzüm donuklaştı kanım dondu ve dişlerimi sıktım, demek bu adamlar o yüzden onu kaçırmaya çalışmıştı satmak için üstüne bir de istemeyip karşı çıkınca hem ailesine işkence edip öldürmüş hemde ona işkence etmişti, öfkeyle yumruklarımı sıkıp yakasından tuttum ve kafamı suratına geçirdim acıyla tekrar bağırınca boğazını sıkıp dolaba kafasını ardı ardına geçirmeye başladım öksürmeye başlayınca serbest bırakıp adamımın belinde duran bıçağı aldım ve tam bacak arasına soktuğumda çığlık atıp orayı tutarken öfkeyle adamlarıma döndüm.
"Kasım bu adama istediğini yap!"
"Başım üstüne efendim" dedi gülümseyerek, bulunduğum yerden öfkeyle çıkarken Kaan peşimden geliyordu.
Eve geldiğimizde içerisi sessizdi Elif'ten eser yoktu acaba tekrar kaçmaya mı kalktı diye düşünürken odama girdiğimde sırt üstü yatıyordu yatağımda şaşırmıştım karşı çıkmasını bekliyordum yada gerçekten korktuğu için bana sığındı ve kaçmak istemedi, kapıyı kapatıp aşağı indiğimde Kaan elini beline atmış açıklama yapmam gerektiğini belirtircesine bana bakınca koltuğu gösterdim karşı karşıya oturduğumuzda dirseklerimi dizlerime dayadım ve ona olan biten herşeyi söyledim, onu ara sokakta kurtardığımı ailesinin durumunu kızın durumlarını hepsini...şimdi sessiz sakin ikimizde oturmuş yere bakarken iç çekişi sinir bozucu sessizliği bozmuştu.
"Şimdi ne olacak?"
"Bilmiyorum ama tek istediğim Elif'in benim yanımda olması"
"Bunu neden istiyorsun ki? Kız seni henüz doğru dürüst bile tanımıyor evinde kalmasını nasıl bekliyorsun?"
"Fazla tanımıyor evet ama gitmeyecek Kaan ben öyle istiyorum ve konu kapandı"
"Kıza aşık mı oldun yoksa?"
"Saçmalamayı keser misin?" diye sordum yüzümü buruşturup, tek kaşını kaldırdı ve dudaklarını büzdü.
"Ben öyle görmüyorum ama"
"Neyi Kaan?" sıkıntıyla söyledim.
"Gözlerinde farklı bir duygu var"
"Şimdi de insan psikolojine mi önem verdin?" diye sordum alayla yüzümü buruşturup, iç çekti ve ayağı kalkıp kapıya yürüdü ve dudaklarını büzerek bana baktı.
"Ben seni tanıyorum bir gecelik kızları bile evine sokmayan bir insansın hep onların evinde işini hallediyorsun ama bu başka"
"Beni yakaladın...evet seviyorum deliler gibi seviyorum aylardır izliyordum onu aşık oldum ona"
"İnsan bana da söylerdi ama neyse"
"Dalga geçeceğini biliyordum 'Kim sen mi aşık oldun? İnanmam, aşıksın' tırıvırılarını çekemezden"
"Ama yakalandın...esas önemli olan şu ki kardeşim korkuyorum senin adına"
"Neden?"
"Üçüncü kez kaybetmenden"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🥀 MAFYA : Acem Kızı 🥀
RomanceSen Ne Güzel Bir Hasretsin Her Sana Bakışımda Doymam Sen Ne Güzel Bir Dertsin Her Bakışında Beni Yakıp Kavuran, Her İçime Çekişimde İçimde Fırtınalar Koparan Sen Ne Güzel Bir İnsansın Her Dokunduğunda, Her Öptüğünde Hiç Yaşamamışım Gibi Tekrar Yaşam...