🥀 24. Bölüm 🥀

3K 93 3
                                    

Her Baktığımda 'Sonunda' Diyeceğim
Çünkü Bekledim, Ama Sonunda İstediğim Oldu
Her Baktığımda 'İlkim' Diyeceğim
Çünkü Kimseyi Kabul Etmedi Deli Yüreğim
Ve Her Baktığımda Acem Kızı!
Ölümüne Dek Seveceğime Yemin Ederim.
~ Doğan Soysal ~
🥀
Bir Hafta Sonra.
Elif Demiray.
"Tak tak" dedi Doğan kapıya vurarak, kızlar gelinliğimi hazır etme çabasına girerken biri saçımı düzeltiyordu diğeri parmaklarımdaki ojenin süsleri bozulmasın diye üfleyip duruyordu diğerleri gelin çiçeğini hazır ederken heyecanla kapıya baktım ve boğazımı temizledim.
"Buyurun ne vardı?"
"Bir güzel genç bayanı soracaktım ceylan gibi, aşık olduğum kızı görmek istiyorum da acaba müsaitler mi kendileri?" kızlar alttan alttan gülüp kendi aralarında konuşurken güldüm ve sanki o görecekmiş gibi başımı iki yana salladım.
"Üzgünüm beyefendi ama gelini düğünden önce görmek uğursuzluk getirir, adetlere önem veriniz ve birazcık bekleyiniz"
"Çok merak ediyorum seni"
"Merak etme bu kapıdan çıktığım zaman bol bol başının etini yemek için bir ömür geçireceğimiz döneme gidiyoruz o zaman görürüm sizi"
"Ben seninle ölüme giderim acem kızı" dediğinde kızlar tezahürat yapıp alkışlarken yanaklarım kızarmış bir şekilde başımı eğdim, ona sevdiğimi söylediğimde içimdeki büyük bir yükün parçalara ayrıldığını hissetmiştim Doğan hiç vakit kaybetmeden nikah işleri ayarlamıştı düğün sarayını tutmuştu ve okuldan arkadaşlarımı bile bana süpriz olsun diye söylemiş kendi gözlerimle görmem için çağırmıştı, akrabalarıyla konuştu buzları erittiler akrabalarda bizden özür dilediler bizde onlardan, düğünler...herşeyi bir araya getirir ve bu yüzden en güzel gün olarak seçilmiştir barışmak için. Davetlilerle ilgilenip herkesle neşeyle, samimiyle konuşup aradaki buzları daha çok eritmiştik artık kötü günler geride kalmıştı ne Samet artık korkusundan gelebilirdi nede o adam...sanki hayat bana bir balon vermişti ve bana bu balonun içine kötü olan ne varsa hepsini nefesinde biriktir ve içine boşalt sonra gökyüzüne salıvermem için sihir yapmıştı ve bende aynını yapıp içine kötü olan ne varsa boşaltıp gökyüzüne salıvermiştim, bekar kızların yanına gidip onların erkekler hakkında konuşmalarına gülüp durdum hem kötülüyorlardı hemde önlerinden geçen yakışıklı erkeklere ağızları akmış dedikodu yapıyorlardı ve ben kız olduğum halde kızları anlayamıyordum hem erkekleri kötülüyoruz hemde mutlu etmelerini birine sığınıp sevgi beklemeyi umuyorduk yada ben sadece böyle düşünüyordum...iç çekip uzaklara daldığımda bir yakışıklının önümde bitip elini yanağıma koyduğunu görünce düşüncelerden uzaklaşıp kalbimin hızlanmasına engel olamadan gülümsemiştim, gözleri parlıyordu. "Sen hayatımda gördüğüm en güzel gelinsin, iyi ki hayatımdasın"
   "Sende öyle"
   "Hala beni sevdiğine inanamıyorum çocuk gibi seviniyorum"
   "İnan bana bende bunu kendimden beklemiyordum yani bir zamanlar nefret ederken gıcık kaparken, şimdi sen damat ve ben gelin oluyorum"
   "Zıt kutuplar birbirlerini çeker"
   "Bu gerçekten doğru yalan değilmiş"
   "Aynen öyle" deyip nikah masasına bakınca heyecanla ellerimi birbirine kenetledim.
   "Çok heyecanlıyım bacaklarım titriyor"
   "Bende öyle acem kızı"
   "Eğer düşecek gibi olursam beni tut" dediğimde kıkırdadı o sırada Kaan ve arkadaşları bize sahte kızgınlıkla yaklaşıp Doğan'a pis pis baktılar.
   "Arkadaş azıcık sabredemedin değil mi? Millet gelini içeriden çıkarıp nikaha oturacaksınız ama siz birbirlerinden ayrılamayan yapışık kardeş gibisiniz! Doğan derhal masaya geç, Elif sende içeri müzik birazdan başlayacak millet sizi arıyor eğer dediğimi yapmazsanız kaçamak görüştüğünüzü vallahi söylerim aha şuraya yazıyorum haa" diye uzatınca ikimizde kahkaha atarak başımızı salladık. Nikahın ardından herkes yavaş yavaş takısını takıp uzaklaşmaya başlayınca bizde balayı için hazırlık yapmıştık gerçi valizler hazırdı ama sonuçta yine de analiz edilirse daha eksiksiz olunacağını düşündüğüm için hemen eve uğramıştık, üzerime tiril tiril mavi bir elbise geçirdim göğüs dekoltesi fazla açık değildi uçlarındaki ipleri çapraz yapıp boynumun arkasından bağladım ve babetlerimi giyip saçlarımı at kuyruğu yaptım kapı açılınca gülümseyerek Doğan'a baktım ama gülümsemem soldu yine o baskın mafya babası tarzı giyinmesi beni hasta ediyordu.
"Doğan gerçekten o kıyafetler içinde pişmiyor musun?"
"Hayır"
"Yaz geldi ama sen dışarıda tufan kopmuş gibi giyiniyorsun hani benim dediğim gibi giyinecektin?"
"O şapkayı takmama şartıyla, hemen giyinirim"
"Hayır o şapkayı takacaksın azıcık genç görün"
"Neden, yoksa yaşlı mı duruyorum yanında hanımefendi?"
"Hayır tam tersi, çok karizmatik bir kocasın ama bu takım elbiseyle fena afet oldun o yüzden istemiyorum!"
"Ahaa, anladım derdini...beni kıskanıyorsun"
"Aynen öyle ne olmuş? Kocamsın sen benim ve seni seviyorum doğal olarak evet kıskanıyorum" deyip ellerimi belime koyduğumda gülümseyerek bana yaklaşıp sıkıca sarıldı bende ona gülümseyerek sarıldım ve iç çektim sonra karnımı gıdıklamaya başlayınca kahkaha atıp onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım.
"Kıskanç kız"
"Kasıntı mafya" deyip daha çok gülerken dudaklarıma öpücük kondurup gülümsedi.
    Uçaktan inip arabaya binmiştik en lüks otelden rezerve eden bay kasıntı mafya oldukça mutlu görünüyordu ve o mutlu olunca bende mutlu olmuştum ister istemez gülümsediğimde oda bana yandan bakış atıp göz kırptı ve kıkırdadı, otelin oraya geldiğimizde giriş kısmına yaklaşıp arabadan indik vale hemen arabayı park etmek için harekete geçerken diğer genç bir çocuk valizleri alıp bizi içeriye kadar götürdü, geldiğimiz yer çok güzeldi ada gibi bir yerdi otelin her yanı şaşalı ışıklar çevrelemiş muntazam tasarımıyla tamamlanmıştı otelin her yanı palmiye ağaçlarıyla çevreliydi beraber içeri girip odanın anahtarını aldık, içeri girdiğimizde alnımda biriken terlere aldırış etmiyordum ama gergin değildim diyemeyeceğimde çünkü bir kız için ilk gece tedirginlik, heyecan, korku ve biraz çekingenlik oluyordu her ne kadar laf yetiştirmek için veya kavga etmek için utanmayıp cevap versenizde bu ayrı bir meseleydi, ebürü ayrı bir mesele...ellerimi birbirine kenetleyip tedirgin bir şekilde etrafa bakındım kahve rengi ve süt beyazı dolap takımları ve tablolar vardı oda harikaydı sanki bildiğiniz ev gibiydi, Doğan iç çekerek çocuğun valizleri içeri koymasını beklerken bir bahşiş verip yolladıktan sonra gülümsemeye çalışarak ona baktım.
    "Diyorum ki gecenin bir körü olmasına rağmen bir yerlere gidip birşeyler yesek sonra ardından..." nefesimi tutmuş o cümleyi kurmasını beklerken ayaklarım zangır zangır titriyordu, kaşlarını çatarak cümlenin sonunu getirdi. "Yorgunluk kahvesi içmek için kumsala gitsek mi diye düşünüyordum" sanki aklımdakileri okumuştu ve bu cümlesi biraz beni rahatlatsa da elinde sonunda bu ilk gece olacaktı, birşey belli etmek istemeyip tekrar gülümsemeye çalışarak başımı salladım sadece, ama o tabi beni tanıdığı için - baya - bir terslik olduğunu anlamıştı. "Bir sorun var mı pek mutlu değil gibisin?"
   "Hayır mutluyum" dedim gülümseyerek ve arkamı dönüp balkona çıktığımda ayak seslerini duydum kalbim boğazımın tam ortasında atarken bacaklarım titriyordu kolları usulca belimi sarınca nefesim kesildi bir an beynime kan gitmedi, sonra titreşir tutmuş olduğum nefesimi bırakınca başını hafifçe yana eğdi sonra geri çekilip elini çeneme koydu ve kendisine çevirdi yine o karizmatik kalem gibi kaşları çatılmıştı öyle bir büyülü erkekti ki daha önce nasıl yakışıklı olduğunu düşünmeyip umursamamıştım...ne salakmışım, şimdi büyülenerek bakıyordum ellerini tutup gülümsedim.
    "Gerçekten birşey var ve bana söylemeye çekiniyorsun, biz artık karı kocayız neyin var söyle bana?"
    "Tedirginim"
    "Neyden?"
    "Öyle işte...kızsal şeyler" dediğimde iç çekip yanağımı öptü ve geri çekilip gülümsedi.
    "Bence senin biraz yemek ve kahveye ihtiyacın var"
    "Hayır kahveye değil sarhoş olmaya ihtiyacım var" böyle geceyi ancak sarhoş olmuş ve hatırlamamam gerekiyordu en azından utançtan yüzüne bakmama gereği duymayacaktım sarhoşken bir bahane üretirdin hadi canım ben öyle birşey yapmam falan gibisinden, evet muhteşem fikir sarhoş olmam gerekiyordu. "Evet bak böyle birşey yapabiliriz yemek yedikten sonra güzel bir bara gidip hem eğlenir hemde içeriz"
   "Sarhoş olmanı istemiyorum bu ilk gece ikimiz için muhteşem gece olmasını istiyorum, unutulmayacak bir gecemiz olsun istiyorum"
   "Doğan anla işte..." dedim kıvranarak, kaşlarını hafifçe çattı ardından tekrar şefkatli moduna girip gülümseyerek yüzüme baktı.
   "Şimdi anladım...korkuyorsun" dediğinde bakışlarımı kaçırdım yanaklarım hemen kızarmaya başlayınca yüzüme vurmadı böyle bir düşünceli davranıp bana sıkıca sarıldı ve sırtımı sıvazladı. "Merak etme sen istemediğin sürece yapmayız yani...uzak dururum senden, eğer kendini hazır hissetmiyorsan seni zorlamam sonuçta ilk defa bir erkekle deneyim yaşayacaksın ve seni anlıyorum, kolay değil korkman çok normal" dediğinde iç çekip rahat bir nefes verdim, geri çekilip yanağımı öpünce gülümseyerek konuştu. "Bu yüzden mi sarhoş olmak istedin?" diye sorunca başımı salladım, kıkırdadı ve başını iki yana salladı. "Ürkme benden, ilk gece diye adet diye hemen işi halledecek değilim senin üzerine bu konuyla ilgili gelmem...senin korktuğun şeyi üsteleyecek kadar adi herif değilim" deyip elini yanağıma koydu gülümsemiyordu şimdi ama öyle bir düşünceli öyle bir anlayışlı bakıyordu ki yemin ederim hayran kalmıştım. "Kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman yaparız sakın kafana takıpta stres etme gülüm" deyip gülümsedi, rahat bir nefes alıp verdim ve içtenlikle gülümseyip yanağını öptüm.
   "Bu anlayışı gösterdiğin için teşekkür ederim umarım beni...embesil olarak falan görmüyorsundur? Yani kolay değil baya bir stres içinde oluyor insan"
    "Elif aklından böyle şeyleri sil at embesil nedir Allah aşkına? Tabi anlayış göstereceğim çünkü bu ilk deneyimin kötülemem aciz görmem basit görmem sen benimsin benim karımsın bir düşün bence...seni nikahıma aldıysam böyle şeyleri düşünmediğimi bilmelisin, düşünseydim o yüzüğü bile takmıyor olurdun" dediğinde gülümsedim ve sevinçli bir şekilde dudağına bir öpücük kondurdum. Dışarı çıkıp gece olmasına rağmen yemek yemiştik gece acıkması çok sinir edici olsa da onunlayken kilo almayı bile düşünemiyordum, kahve içtik kumsalda yürüdük saat baya bir geç olunca otele girmiştik ikimizin de gözleri yorgunluktan kapanıyordu vücudumuzun dinlenme arzusu gittikçe artınca hemen üstümüzü bile çıkarmadan yatağa girip birbirimize sarılarak uykuya dalmıştık.

🥀 MAFYA : Acem Kızı 🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin