Bir Gönlü Güzelle, Gönlü Çirkin
Birbirlerini Mıknatıs Gibi Çekerken
Bir Masum Melekle, Günahkar Şeytanın
Aşkı Devrim Gibi Yazılırken
Ben Seni Güzelce Sevip, Ayaklarına Kapanırken
Neden Beni Sevmiyorsun Be Zalimin Kızı?
~ Doğan Soysal ~
🥀
Elif Demiray.
Sabaha karşı azıcık biraz şirkette kestirmiştim artık eve gidemezdik tadilat olacağı için, Doğan şirket işlerini hallettikten sonra çatışma anını duyan Mahir amca sürekli bizi aramıştı Doğan korumaları yanına çağırıp tetikte olmalarını aksaklık olmaması için sert dille söylemişti, uzaklaşmak için dayısına haber verdiğinde evlilik olayını sormuştu dayısı kızı fazla zorlamayalım henüz kimse birşey demedi deyip bilgi verince işimiz daha kolay olmuştu. Eve geldiğimizde gözlerime tabi ki inanamadım gerçekten de harabe değil, yıkılmıştı ev...Doğan hiç oyalanmadan valizleri hazırlamak için yukarı çıkınca bende peşinden gittim valizlerimizi hazırlayıp uçağa binmek için yola çıkmıştık Kaan hurdaya dönen evle ilgilenecekti.
Uçağa vardığımızda sabah altı - yedi civarı olmuştu gözlerim kapanıp duruyordu valizleri uçağa sokup yerlerine bırakınca koltuğa oturdum oda gelip yanıma oturmuştu gözlerim kapandı kapanıyordu. "Uykun mu geldi?"
"Hı Hı"
"Gel buraya" deyip sol kolunu kaldırınca itiraz etmedim gözlerim artık yeter kapat uyu diye emir veriyordu kollarımı beline sarıp başımı göğsüne yasladığımda derin bir iç çekişini duydum ama bu öyle sıradan iç çekiş değildi hem burukluk hemde hasret çekişiydi kaşlarımı çattım. "Sen bana böyle sıkıca sarılıyorsun ya...ben öyle çok çocuk gibi seviniyorum ki dilime varmıyor yetmiyor kelimeler...tarifi Yok Elif" deyip başımı öpünce gülümseyip mırıldandım çocuk gibi ve başımı daha yukarı kaldırıp çenesinin altına sokunca yanağımı okşamaya başladı tatlı bir ürperti tüylerimi diken diken yapmış bütün kafamdaki sıkıntıyı vücudumun yorgunluğu kalmamıştı dokunuşları öyle masum öyle karşılıksız ki...hissettiriyordu, sırtımı kollarımı saçlarımı okşadı ben uyuyana kadar, sonra zaten on dakika içinde kendimi bırakmıştım.
Doğan Soysal.
Kollarımın arasında kuş gibi yatıyordu masum, bir bebek gibiydi melek gibi düzülmüştü saçları beline gür kirpikleri hareket ediyordu özgürce, pilot geldiğimizi haber verip uçağı indirince uyandırmaya kıyamadım uçak yere inip durduğunda arkadaki korumalarım valizlerimizi alıp dışarıda bekleyen jipe koymak için harekete geçince bakışlarımı minik masuma çevirdim hareketsiz uyumaya devam ediyordu yüzüne bulaşan bir kaç tutamı yanağından çekip kucağıma aldığımda mırıldandı sağ kolunu boynuma atıp diğer elini kalbimin üzerine koydu hafif yumruk yaptı gülümseyip alnını öptüm ve ayağı kalkıp merdivene yaklaştım, arabaya geçtiğimizde arka koltuğa geçtim şöför yerinde duruyordu bir korumam yanıma geldi oturdu diğerleri arka arkaya arabaları dizince başımı salladım korumam da gidelim diye hareket edince araba çalıştı.
Yazlık eve geldiğimde hala bıraktığım gibiydi havuzu tertemizdi bahçedeki çiçekler rengarenk açmıştı artık yaz gelmişti, korumam anahtarla kapıyı açıp geri çekildi kapıdan geçmeden önce ciddi bir bakış attım. "Tetikte olun evime kim saldırdıysa belli ki büyük bir düşmanım buraya gelebilirler yerimizi bulabilirler bu yüzden her yere adam dikin Kasım'a söyle oda buraya gelsin"
"Emredersiniz" dediğinde başımı sallayıp içeri girdim kapı arkamdan kapanınca etrafı süzdüm, minik salon ve amerikan mutfağıma baktım ikisi birleşikti ve tertemizdi gülümseyerek yürümeye devam edip mutfağın bitişiğinde dönen merdivenlere ilerledim çıkmaya başladım, koridorda ilerleyip sağ döndüm ve odama girdim siyahlar ve beyazlar içinde ferah olan odamı süzdüm Elif kımıldayıp başını yukarı kaldırdı saçları çenemi gıdıklıyordu gözlerim şişmişti kapanıyordu o kadar yorgun ve uykusuzdum ki beynim doğru dürüst bile çalışmıyordu şuan biri arayıp telefondan birşey dese salak gibi beklerdim o derece aptala dönmüştüm, iç çekerek yarı uykulu bir şekilde yatağa yaklaşıp Elif'i yatırdım valizden bir eşofman altı alıp hemen üzerimdeki takım elbiseyi çıkardım sonra bir duşa girdim ardından eşofmanı geçirip yatağa uzandım, kollarımı beline sarıp kendime çektim ve gözlerimi kapattım.
Elif Demiray.
Uyandığımda öyle rahat öyle uykumu almıştım ki asırlardır uyudum sanki, anca enerjimi toplamış gibi hissediyordum yanağıma çarpan nefes sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim o kadar yorgundu ki ağzı açık yatıyordu ilk defa onu böyle görmüştüm iç çekip ona biraz daha yaklaştım oda mırıldanıp kolunu belime attı ve çekti yüzünü incelediğimde bir kez daha yakışıklı ve dayanılmaz bir erkek olduğunu anladım kalbim boğazımın tam ortasında atıyordu sanki, titrekçe bir nefes bırakıp çıplak göğsüne baktım kalbim daha hızlı atmaya başladı sonra kendi kafama vurdum neler düşünüyordum böyle? Bana ne oluyordu bilmiyordum, gözlerimle onu hala süzmeye devam ederken kımıldamaya başladı sonra gözlerini açıp gülümseyerek bana baktı ardından esneyip bana doğru döndü ve elini yanağıma koyup beni süzdü. "Erkencisin...ben uyurken beni izlemek için erken mi kalktın?"
"Saçmalama" dedim kaşlarımı çatıp geri çekilerek ama elini belime atıp tekrar çekince inilti çıktı ağzımdan burnumuz birbirine değince nefesimi tuttum kalbim boğazımın tam ortasında gümbür gümbür atıyordu.
"Kendimi tutamıyorum artık seni öpmek, sana doya doya...dokunmak istiyorum buna engel olamıyorum istemediğin birşeyi yapmamam için mücadele ediyorum ama olmuyor beni deli ediyorsun"
"O zaman bırak gideyim başka birini sev onunla evlen akrabalarına gerçekleri söyle"
"Bunu asla yapmam...yalanım çıksa bile"
"O zaman gözlerinin önünde olacağım için daha çok acı çekeceksin"
"Nefesini hissedeyim azıcık sarılayım o beni biraz olsun dizginler" dediğinde elimi göğüsüne koyup hafifçe ittim oda hemen elini elimin üzerine koyup sıktı. "Elif...öpmeme izin ver lütfen"
"Hayır" deyip geri çekildim yataktan kalktım oda hemen yataktan kalkmıştı üzerime doğru gelince tedirgince ona bakıp geri çekildim. "İstemediğim birşeyi yapmak üzeresin...lütfen" dediğimde durdu dişlerini sıkarak yanımdan uzaklaşınca iç çekerek ve üzülerek gidişini izledim. Kahvaltı yapmanın ardından o güneşli havanın tadını çıkarmak için havuza girmişti bende şenzloga oturmuş onu izliyordum sudan çıkıp takla atarak girince dudaklarımı büzüp iç çektim, telefonum çaldı kaşlarımı çatarak ekrana baktığımda Deniz'in aradığını gördüm gülümseyerek açıp konuştum. "Söyle kardeşim?"
"Abla uzun zaman oldu? Eve uğramadın nerelerdesin?"
"Ben başka şehirdeyim şuan...ani bir karar oldu bu uzun hikaye"
"O adam kimdi? O olaydan sonra hiç konuşamadık senin için sevgilim demişti"
"Deniz sonra konuşsak olur mu?" Doğan bana bakarak yaklaşıyordu kaşlarını çatmıştı.
"Tamam abla görüşürüz" deyip kapattığında Doğan yanıma oturup havluyla kurulandı sonra dönüp bana baktı.
"Kimdi o?"
"Deniz"
"Şu eski evindeki komşu mu?"
"Evet"
"Ne diye arıyor seni?"
"Merak etmiş"
"Söyle ona fazla merak iyi değildir" deyip sertçe konuşunca iç çekip dönüp ona baktım, bana sinirle bakıyordu.
"Bana kızgınlığının sebebi...sana öpmene izin vermediğim için mi?" cevap yoktu yüzü hala sinirle ve üzgündü dudaklarımı büzüp onu izlemeye devam ettiğimde iç çekti.
"Bunca zamana kadar beraberiz evin içindeyiz kaç kez yakınlaştık kaç kere göz göze geldik...hiç mi bana karşı birşey hissetmedin? Hiç mi heyecan yaşamadın?" diye sorunca gerçeklerden bahsetmek istemedim yalan değil onu şimdi ki şu haliyle görmem bile heyecanlanmama neden oluyordu gözlerimi ondan alamıyordum ama bunu söylemek istemiyordum, başımı iki yana salladığımda dişlerini sıktı. "Beni sevmeyi denemeyi düşündün mü? Dur tahmin edeyim...hayır" dediğinde başımla onayladım, oda başını sallayıp sinirle güldü. "Öyle olsun...beni bu gece bekleme seven kızlarla birlikte olurum" deyip öfkeyle ayağı kalkınca üzgünce gidişini izledim, elimi alnıma koyup ofladım.
Başka kızlarla birlikte olması elbette - ki nedensiz aslında - kıskanma belirtisi oluşturmuştu bende neden bilmiyordum ama o bunu söyleyince kıskanmama engel olamamıştım evin içinde gezinirken ani bir kararla elime telefonu alıp onu aradım beş çalışta cevap vermişti. "Söyle?"
"Neredesin?"
"Karıdayım"
"Doğan beni sevdiğini söylüyorsun ama kızlarla geziyorsun senin sevgini anlamadım" kapı tıklanınca gidip açtım onu karşımda görünce şaşkına girdim, gülümseyerek içer girip kapıyı kapatınca telefonu kapatıp ellerimi belime koydum.
"Şaka yapıyordum"
"Neredeydin?"
"Yemin ederim dolaşmaya çıktım, Kaan uğradı şirketle ilgili mafya işleriyle ilgili konuştuk takıldık biraz geldik"
"Neden yalan söyledin?"
"Tepkini ölçtüm" deyip yanıma geldi ve yanağımı öpüp bana sıkıca sarıldıktan sonra gülümsememe engel olamadım çocuk gibi bende ona sarılıp dişlerimi göstererek gülümsedim nedense mutlu hissediyordum o gelince mutlu olmuştum ve kızlarla takılmaması beni daha çok sevindirmişti, yoksa gerçekten bende mi onu sevmeye başlıyordum? Bu düşünceyle kaşlarımı çatıp geri çekildim iç çektiğimde kaşlarını çattı. "Bir şey mi oldu güzelim?"
"Hayır...birşey olmadı iyiyim" deyip ondan uzaklaştım ve yukarı çıktım odaya girdim akşam erken olmasına rağmen uykum gelmişti kendimi yorgun hissediyordum esneyerek yatağı açtığımda oda yanıma gelmişti ceketini çıkarıp bana doğru geldi ve çaprazca gülümsedi.
"Yatacak mısın?"
"Kendimi biraz yorgun hissediyorum"
"Tamam yat uyu"
"Sen?"
"Birazdan yanına gelirim" dediğinde başımı salladım ve yatağın içine girip gözlerimi kapattım.
Doğan Soysal.
Bir viski içip soğuk duşa girdim malum, onu her görmem onu her öpmek istemem beni daha çok tahrik diyordu soğuk su bile artık durdurmuyordu bir gün gerçekten yoldan çıkıp onun istemediği bir anda istemediği bir zaman da istemediği birşeyi yapmak istemiyordum ama engel olabilir miydim onu hiç bilmiyordum, bir türlü kendimi sevdiremedim ne yaptıysam olmuyordu güvenini, kalbini kazanamıyor sevdiremiyordum kendimi ve bu beni yoruyordu umudumu her defasında çöküşlere gömülmesini artık kaldıramıyordum onu deli gibi sevip isterken o beni sevmiyordu bir gün sevecek diyordum yanımda dura dura alışır beni sever diyordum belki utancından itiraf edemiyordur diyordum günü geldiğinde söyler diye günlerce bekledim ama olmadı, olmuyordu ve beklemek sabretmek sadece olmayacağı şeyin başlangıcı ve bitişiydi sabretmek ve beklemek boşaydı ne yaptıysam olmuyordu, bu beni öldürüyordu her defasında olmayacağını bile bile sevmek umudu yitirmemek yaşayan ölüye çeviriyordu sevdiğin seni sevmiyor bir düşünün? Sevdiğin seni sevmiyor ve sen inatla bekliyorsun bir gün diyorsun ama o bir gün olmadı olmuyor olmayacakta...iç çekerek duştan çıkıp kurulandım telefonuma mesaj gelince saçlarımı kurulayıp gelen mesaja baktım eski kız arkadaşlarımdan biri özledim diye mesaj atmış...belki ihtiyacım olanı ondan alır yol veririm diye düşünsem de onun günahına da girmek de istemiyordum, cevap vermedim tekrar iç çekerek dışarı çıktığımda yutkundum sırt üstü yatmış askılı giydiği tişörtün ipi omzundan aşağı kaymıştı dolgunlukların bir kısmı görünüyordu bir kıvılcım hissettim vücudumda hareketlenmeler oldu başımı iki yana sallayıp dişlerimi sıktım tahrik oluyordum ergenler gibi, yanına gidip uzandığımda onu kendime çektim dolgunlukları göğsüme değdiğinde yine kendime engel olamıyordum ben onu istiyordum sevdiğim kızla istiyordum başkasıyla değil, iç çekip elimi yanağına koydum ve sessizce fısıldadım. "Bir gönlü güzelle gönlü çirkin birbirlerini mıknatıs gibi çekerken, bir masum melekle günahkar şeytanın aşkı devrim gibi yazılırken, ben seni güzelce sevip ayaklarına kapanırken neden beni sevmiyorsun be zalimin kızı? Millet arasa bulamaz beni gibi seveni...sense itiyorsun acımadan be gülüm? Söyle bana senin gözünde gerçekten kötü müyüm? Bu kadar mı çok sevmiyorsun beni? Bu kadar mı çok istemiyorsun beni? Bir kere olsun ufacık bile sevemedim mi beni?" dediğimde mırıldanıp arkasını döndü ve kendisini bana yaslayıp elimi tuttu sıktı, hareketsiz gülümseyerek hareketlerini izledim kolumu çekip elimi kendi göğsüne bastırdı kendisini daha çok bana yaslayıp tatlı bir mırıltı çıkarınca dişlerimi göstererek gülümsedim bu bile beni mutlu etmişti ama yine de sevmediğini değiştirmiyordu, saçlarını tutup yastığa güzelce serdim ve burnumu ensesine koyup tenini içime çektim mis gibi parfüm kokuyordu gözlerimi kapatıp sağ kolumu beline geçirdim...vücudumuz bir bütün olana kadar onu kendime çekip güzel gülleri olan ama dikenleriyle can yakan ve bile bile etimi kanatarak uykuya dalmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🥀 MAFYA : Acem Kızı 🥀
RomantizmSen Ne Güzel Bir Hasretsin Her Sana Bakışımda Doymam Sen Ne Güzel Bir Dertsin Her Bakışında Beni Yakıp Kavuran, Her İçime Çekişimde İçimde Fırtınalar Koparan Sen Ne Güzel Bir İnsansın Her Dokunduğunda, Her Öptüğünde Hiç Yaşamamışım Gibi Tekrar Yaşam...