merhaba :) yine ben ,dershanemin kursu bu hafta bitiyor . Artık 11.Sınıfı tekrar etsem cidden çok iyi olacak :D The Muppet'in filmi vizyona girmiş , biliyorsunuz Muppetları çok seviyorum , Ya da bilmiyordunuz her neyse canımm artık biliyorsunuz :D bilip ne yapacaksınız dimi ama olsun :D bilin :D Tamam çok saçmaladım .iyi okumalar :) yorum ve oy verirseniz sevinirim :) :**
Karnıma giren sancı hep olduğundan daha da kötüydü. Sadece bir hapşurma ile nasıl böyle bir sancı olabilmişti ki. Elimi iyice ağrıcan yere bastırıyordum. Belki hafifler diye ama hiç bir değişme yoktu. Yağmur yüzünden avluda kimse yoktu. Nathan'da göz açımdan çıkmıştı. Sancı,karnımdan sonra bacaklarıma inmişti. Bu da neydi böyle? Daha fazla kendimi zorlamadan yere çökmeye başladım. İki büklüm olmuştum. Islak zemine kendimi bırakınca acı biraz daha artmıştı.
Kulaklarıma dolan boğuk "Tamamdır" sesiyle etrafıma bakınmaya başladım. "Kim var orda" dedim ama etrafta hayvan bile yoktu. Hem zeminin üzerindeydim , bir titreşim olsa hissederdim. Başımı yukarı kaldırdım. Gökyüzünde de bir şey görememiştim. Korkum , sanıcımı daha da kesinleştirmişti. İstemsizce acıyla tısladım. Belim oturmama bile izin vermiyordu. Yavaşca arkaya doğru bıraktım kendimi. Islak zeminde dümdüz yatıyordum. Dudaklarımı araladım ve suyun ağzımda dolmasına izin verdim. Yağmurun şiddetinden gözlerimi açamıyordum .
Kafam karmakarışıktı. Yağmur aklıma John'u getiriyordu. Uzaylı istilası , yağmur alarmı .. Ellerimi toprağa geçirdim ,nefret , savaş , ceza , eziyet " tüm hislerim kanımda kendilerini o kadar belli etmişlerdi ki. Aklıma pek çok plan geliyordu. Ama bir tanesi vardı ki .. O belki de tek mantıklı olanıydı. Bu zamana kadar düşünememiş olmak yalnızca benim dikkatsizliğimden olabilirdi.
Takip ediliyordum. Bunu biliyordum. Artık haberim vardı. "Bağlanın ! Artık bir planım var ! Alın beni " diye bağırdım. Sesimi duymaları için farklı sinyaller bile kullanmıştım.
Kararlı bir şekilde durdum , sırtımı dikleştirip onları beklemeye başladım. Gözlerimi kısıp etraftaki her olaya dikkatimi verdim. Akıl okuyabilirler diye sürekli olarak aynı şeyleri geçirdim kafamdan. Bekleyecektim , beni duyacaklardı biliyordum. Bağlantıyı sağlayanlar beni yakından takip ediyorlardı. Ne zaman insansı özelliklerimi kullanmaya başlasam beni bağlıyorlardı. Nathan ile ilk yakınlaşmamızdan hemen sonra olduğu gibi. Onların da benim yardımıma ihtiyaçları vardı yalnızca ben kendi gezegenimin frekans dalgalarına o kadar uygun olup bağlanabilirdim.
"Bağlanıldı efendim "
Artık avluda değildim. Haklı çıkmıştım. Beni takip ediyorlardı. Karsımda Okdionluluları görünce çok şaşırmıştım. Onların böyle bir işe kalkışacakları aklıma gelemişti. Okdionlar en güçlü klanlardandır , pek savaşçıl değillerse de ellerindeki silahlar o kadar güçlü ki .. Bir klanı yok edebilir. Bu gibi bilgiler her zaman bilinir , aynı galakside olduğumuz için birbirimizden haberdarızdır.
"Kobay İ97 " dedi Okdionlu. Sesin sahibine doğru çevirdim kafamı. "Komutan Okalium sizinle görüşecek hemen sonra eğer isterseniz sizi tekrar dünyaya ışınlayacağız " dedi ve bunu dedikten sonra tuşların olduğu ekranım başından kalkıp beni odada yalnız bırakmak için çıktı. Basınçlı kapı ağır bir şekilde açılıp ardından kapandı. Komuta merkezinde olduğumu başka gezegenlerin frekanslarını görünce anladım. Ekranlarda isimleri yazan gezegenler arasında en altta kendi gezegenimi okudum. Derin bir nefes alıp gözlerimi sıkıca yumdum. Aklıma kaçırılma sahnesi geldikçe damarlarımdaki savaşçı hisler atağa geçiyordu.
"İ97 " arkama dönüp komutana baktım. Sert görünüşlü ,kahve tenli , iri yarı sayılabilecek bir Okdionluydu. Resmi selamımı verip , konuşmasını beklemeye başladım. Selamıma karşılık verdikten sonra oturmamı istedi. Eliyle gösterdiği koltuğa oturdum. Uzun dikdörten masanın başına o oturdu ve beni de hemen yanınadaki koltuğa oturttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başka Gezegenden
Paranormal16 yılınızı uzayda geçirdikten sonra kendinizi bir anda dünyada hiç bir şey bilmeden bulsanız ne yapardınız ? Başınıza neler gelirdi... Ya da kimlerle tanışırdınız. İ 97 adlı kobay kendini b...