bolum 9

203 7 1
                                    

1 haftaya yakin yeni bolumu paylasamiyordum. diger hikayem icin fazlaca kaynak buldum da . kaynaklari unutmadan yazayim dedim . 20 kisi ve toplamda 272 kisi haa ? Vay be . gercekten cok sevindim . yaz tatilimiz resmen basladi . Harika ! Lise olanlar bilir ki oldukca agir egitim sartlarimiz var . her neyse okul bitmis . sevinin :D . benim yakin bir arkadasimin okulu daha bitmedi . Aslinda okul bitti de sinavlari bitmedi .. Ortalamasini yukseltmezse okuldan atilirmis. Allahim ya :D iyice uctum ben :) ne yapayim . okuyucu olunca ceneme vurdu . ya da klavyeme ha ?? 

   neyse okudugunuz ve kutuphanelerinize kitabimi eklediginiz icin cok tesekkur ederim . Umarim severek okumaya devam edersiniz . Optum .

"Hey nereye gidiyorsun " . Nathan yine ses çıkarmadan hatta bana seslenmeden ayağı kalkıp ilerlemeye başlamıştı. Daisy onun peşinden gitmeden önce dili dışarı sarkar bir vaziyette bana bakmış kuyruğunu yere vurmuştu. Çok güzel bir köpekti. Türünü bilmiyordum ama sonuçta bir köpekti. "O bir Golden " dedi Nathan bana dönmüştü. "Hmm " dedim. Daisy'nin yanına yaklaştım. Kuyruğunu sallayıp burnunu elime sürtmeye başladı. Dudağımı yukarı kıvırdım. Gülebilecek kadar uygun bir ortamda olduğumu sanmıyordum. Nathan'la ilk kez komik olmayan , hic kelime kullanıp açıklamadığı bir an yaşıyordum. Zaten 1 aya yakın zamandır onu göremiyordum ya... 

"Aria bana kalırsa yürümeye başlamalıyız " dedi. Köpek ağzını kapatmış mırıldanır gibi bir bana bir Nathan'a bakıyordu. Ne oluyor sana Nathan.. Bir cevap bekledim. Sonuçta aklımdan geçenleri anlayabiliyordu. Derin bir nefes alıp ilerlemeye başladım. Daisy havlayınca Nathan ardına dönüp "Tamam gel bakalım " dedi dudağının sadece sol tarafını kıvırarak. Hızla ayağı kalkıp benim yanımda sallanarak yürümeye başladı. Sağ elimle tüyleri değdikçe oynuyordum. "Demek bir Golden'sın " dedim Daisy okşarken. Konuştukca kafasını surekli kaldırıyordu. "Tüylerin çok yumuşak " ..

"Aria , aklında neler geçtiğini ve şuan ki şaşkınlığını anlayabiliyorum ama daha sessiz ve hızlı olmalıyız " dedi. Gözlerimi devirdim. Her karşıma çıkan insan bu kadar garip mi olmalı .. Cidden ? .. "Nathan sadece .. " Derken Daisy okşamaya devam ediyordum. "Ne .. Nathan sadece ne " dedi. Yürümeyi bırakmıştı. Ellerini iki yana açmış bana bakıyordu. Ağzım açık kalmıştı. Bakışlarımı Daisy'den kaldırıp onun gözlerine çevirdim. Neler oluyordu. Şimdi de bağırıyordu. Cevap vermeden önce bir nefes aldım. "Gergin " dedim ses tonumu değiştirmemeye çalışarak. Ağzını açmış bana tam cevap vermeye hazırlanırken etrafa bir ses hakim oldu. Okul zilinden farklı bir ritmi vardı ama çok benziyordu. Bakışlarımı Nathan'an ayırıp etrafta gezdírdim. Otlar Sadece meltem yüzünden hareket ediyordu. Herhangi başka bir hareketlilik yoktu. 

Zil sesi durunca Nathan'ın konuşmaya başladı. "Hayır .". "Asla geri geleceğimi sanmıyorum ". "Hayır Meredith " "Sana ne dediğimi anlamayacak kadar sarışın da değildin sen ya " "kapatıyorum ". Evet onu dinliyordum ve ona bakıyordum. ilk başta benimle konuştuğunu sanmıştım. Hatta yine aklımdan geçenleri anlayıp cevap vermeye başladığını düşünmüştüm. Ama Meredith demişti. Acaba iletişim aracı mı vardı ? Nathan kulak hizasında tuttuğu sol elini aşağı indirdi. Sonrada cebine soktu. Gözlerim elini cebine kadar takip etmiştim. "O neydi " dedim çekinerek. Çünkü tekrar bana bağırmasını istemiyordum. Sesim çatlak çıkmış mıydı acaba ?? "Cep telefonu Aria .. Az önce bir görüşme yapmıştım. Senle konuşmadım." Sessizlik. "Daha yakından bakmak ister misin " dedi sesi o tanıdığım Nathan'dı işte. "Tamam " dedim. Ona doğru yürümeye başladım. Cep telefonunun üzerinde 40 tane pütür vardı. Parmaklarımı üzerinde gezdirdim. Bir tanesine bastım. Beyaz ve mavi ışıklar parladı. Nathan'a baktım. "Bir sorun yok Aria " dedi dudağını yukarı kıvırmış beni izliyordu. "Bak az önce tuşlardan birine bastın. Parlayan yeri telefonun ekranıydı. Ayrıca şu şekilde basarsan. Telefonu kullanabilirsin. Çok kolay " dedi. Basmam gereken 2 tuşu gösterip telefonu elime tutuşturdu. "Gerek yok . Sen de kalabilir " dedim. Avcuna telefonu bırakıp "gitmemiz gerekiyordu değil mi " dedim. Yürümeye başladık. Daisy benim yanımdan gidiyordu. Nathan bağırınca korkmuş olmalıydı. Düşününce ; Nathan benim onun hakkında içimden konuştuğum herşeyi duyabiliyordu. Ve ben umursamadan her şeyi söylüyordum. 

Orman patikası oldukça taşlıydı. Çukurlar da vardı , tepeler de . Köpek bundan etkilenmeden yoluna devam etse de ben bazen sendeliyordum. Nathan hala konuşmuyordu. Daisy'e bakıp onu izlemek daha zevkliydi. Önüme geçtiğinde yürürken sallanan kuyruğu gerçekten komikti. Onu odamın penceresinde gördüğümde nasılda korkmuştum. 

Ayağım bir taşa takıldı.Nathan kolumu tam zamanında kavramıştı. Kendine çekti. Sanki tüm kaslarım işlevini yitirmişti. Boşta kalan elimi göğüsünün üzerine koyduğumu fark edince hemen çektim. "Teşekkür ederim " dedim. Sesim kısık çıkmıştı. "Daha dikkatli olmalısın. Seni daha yolun başında kaybetmek istemem. " Dedi. 

'Aria ! Aria ! " Kahkahayla karışık seslenirken küçük Aria koşmayı bırakmıştı. Adam ona yetişince sımsıkı sarılmışlardı. "Seni yakaladım küçük prenses " "ahahahah . Hayır ! Ahahha ". 

Kendime geldiğimde karşımda bana o adamın yerine Nathan duruyordu. "Neden gülümsüyorsun " dedi. "Az önce babamı gördüm. " Dedim sevinçle. Tek kaşını kaldırıp bana bakan Nathan'a bu durumu açıklamayı pek istemiyordum. "Ne dedin sen " dedi. "Yok bir şey " deyip taşlı yolda yürümeye devam ettim. "Aria . Hey " bana yetişmişti. "Sonra anlatırım. " Dedim. "Ahhh " dedi. 

Onu umursamadan gördüğüm kesiti tekrar canlandırdım gözümde. Adam yani babam olacağını düşünduğüm adam sarışındı. Hatırladığım kadarıyla annem de kahverengi saçlıydı. Adamın ya da kadının isimlerini bilmediğim ve gerçekten de onların anne ve babam olduğunu ispat edemediğım için şimdilik adam ve kadın kelimelerini kullanmak çok daha mantıklıydı. Mavi - yeşil karışık bir rengi vardı gözlerinin. Benim gözlerimde de biraz yeşil vardı ama azdı. Saçları kısaydı ama düz gibi duruyordu. Kadının saçı nasıldı. Immm hatırlamıyordum. aklimda olanlari ve gorduklerimi hatirlamaya calismam basimin agrimasina yol aciyordu . Dusunmemi durduran o sesi duydum . 

"Geldik Aria " 

Başka GezegendenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin