5. Bölüm -Kıro Aksel-

30.3K 793 105
                                    

Herkese merhaba ! Daha gün yeni bölüm paylaşmıştım , voteleri de düşüktü ama bugün çok mutlu olduğumdan yazmadan ve paylaşmadan edemedim ! Emeğimin karşılığını bir tuşa basarak karşılarsanız çok çok çok sevinirim ^_^ Umarım bölümü seversiniz, gülümsemeniz ve kahkahanız bölümü okurken hiç eksik olmasın ! :D 

Kafama yediğim bilmem kaçıncı yastıkla gözlerimi sinirle açıyorum. Neredeyse yarım saattir Can bulduğu bir yastıkla kafamı vurup uyanmamı sağlamaya çalışıyor.  Ama ben neyim? İnatçıyım ! Kalkar mıyım? Kalkmam ! Kafam da düzenli olarak inen bir yastık olsa da kalmam !  Depresyondayım ben şuan. Sevdiğim çocuk beni sevmiyor. Depresyon topuzum kafamda ve çok pis kokuyorum. Yabancılar gibi bilinmedik uçurumlara gidip efkarlanmıyorum ama olsun. 

"Zeynep hadi kalk!" diyor bir yandan. Sıktı artık !

Ani bir haraketle yataktan doğrulup Can'ın elindenki yastığı sertçe aldıktan sonra ona bakıyorum. Olduğu yere çakılıyor. Ağır çekimde haraket ederken, ellerini yukarıya masummuş gibi kaldırıyor. Gözlerimi kısıyorum. Dar pantolonumun arkasından silahımı yavaşça çıkarıyorum ve . . BOM !

Son kısım olmadı. Öyle olsaydı daha güzel olabilirdi ama . . Ağır çekimde haraket ederken, ellerini masummuş gibi yukarıya kaldırıyor. Gözlerimi kısıyorum.  Baya bol pijamamı düzeltip, elimde tuttuğum yastığı sertçe ona fırlatıyorum ve.. BOM !

Tabiki de ıskalıyor ve arkadaki çerçeveyi yere düşürüyor. Çerçeveyle birkaç aksesuar da düşerken gözlerimi kapatıyorum. Düşen eşyaların sesleri kulağıma gelirken onları nasıl toparlayacağımı düşünüyorum. Neden ben? Neden benim eşyalarım ?

Saniyeler sonra dökülme sesleri bitince Can elini indiriyor. "Hah ! "

"Sen ." diye başlıyorum ve ona doğru yürüyorum. "Öldün !"

Koşmaya başlıyorum. Adeta bir Açlık Oyunları arenasında gibiyim ! Arkamda koca bir yangın var ve ateş topları beni tanıyormuş gibi beni öldürmeye çalışıyor. Ordan buradan gelen oyun kurucuları bir şeyler yaratıp beni öldürtmeye çalışıyor. Yaratmak Allah'a mahsustur beyim. 

Can benim kadar hızlı koşamadığından yarısında onun üzerine atlıyorum. Can'la beraber yere düşerken hemen onu altıma alıyorum. "  Aptal !" Yastık vurma arası. "Pislik!" Yastık vurma arası. "Hayvan harif!"

Nasıl olduğunu anlamadan Can bileğimi adeta Peeta'nın o adını bilmediğim hayvanı tuttuğu gibi tutuyor. Tamam, tamam. Ben açlık oyunları izlemeyeceğim. Acayip etki yaratıyor üzerimde. 

"Bırak lan kolumu !"Can kolumu bırakınca üzerinden kalkıyorum. "Hem konuşmuyorum ben senle! Sen bana yalan söyledin !"

"Sen sanki hiç söylemiyorsun."

"Ne söylemişim ver banayım bir tane örnek?"

Ups ..  Bunu söyledikten sonra tüm yalanlarım gözümün önünden geçiyor. Eline laf verdik iyi mi?

"Mesela . ."

"Tamam sus . Git şimdi burdan. Uyuyacağım ben."

Bunu söylerken yatağıma doğru ilerliyorum. Uyumak yaşlanmayı geciktiriyormuş. Hem okul yüzünden yaşlı kalacağım ?! Bu mu adalet ?! Bu mu  yaşlanmama özgürlüğü?!

Kendimi yatağa atarken gözlerimi kapatıyorum. Yine Can malı bir şeylerle uğraşıyor, sesler geliyor ama gözlerimi açmamakta kararlıyım.  . 

Bom ! Güm ! Çat !

Neler yaptığı hakkında hiç bir fikrim yok. Merakta etmiyorum. Umrumda değil. Tamam belki birazcık. Ama hayır. Yok banane. Hayıır !

Anlaştık?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin