Anlaştık?

7. Bölüm -Şişe Hangisi Oyunu-

Baştan belirteyim, hiiç komik bir bölüm olmadı gerçekten. Bunun için üzgünüm ama umarım beğenirsiniz :'(

Bu arada fotoğrafı görüp heyecan yapmayın öyle bir sahne var diye :DdD Fotoğraf multi boş kalmasın diye dfgdfghdf Neyse . . 

#BugünGünlerdenGüneşiBeklerken =)

Gözlerimi bir erkek çığlığı ile yavaş yavaş yavaş aralıyorum.  Bu sırada neredeyse öğlen olduğunu görüyorum. Gözlerim tamamen açıldığında ise kendimi Can'a sarılmış olarak buluyorum. Yağmur'la Melis en kenara kaymış, biz de diğer kenarda Can'la sevişir pozisyonda duruyoruz. Resmen dayamışım çocuğa ! Ben Can'a, Can'da baltasına sarılırken  çığlık son gaz devam ediyor. Daha ayılamamışken Can'da gözlerini açıyor.   Ama öylesine açıyor, uyanmıyor. Ben tam kolumu çekecekken Can tutuyor ve kolumu beline sarıyor.

"Gitme .. aşkım ." diye mırıldanıyor. Anlamakta zorluk çekiyorum.

"Ca-Can bıraksana kolumu !"  diyorum hafifçe.

"Gitme . ." 

"Lan oğlum bırak !" 

Ben dedikçe Can koluma daha çok sarılıyor. "Seni çok özledim.  ."

"Git özlediğin kişiye bırak lan kolumu !"

"Bu gece boş musun aşk? . . .Öpüşeliğm miiğ?"

Can dudaklarını büzüp garip sesler çıkartırken kaşlarımı çatıyorum. "Lan-"

"Ya bu ne kurtarın beni aaaaa!"

Dışarıdan gelen ses ve bağırışla sözüm kesiliyor. Bu sesin bizim mal Sedat'a ait olduğunu anlamam pek zaman almıyor.

Sinirle kolumu çekerken, kolum Can'ın çenesine geliyor ve  o da uyanıyor.  "Ne yapıyorsun Aksel ya uyuyoruz şurda !"

Gözlerimi deviriyorum ve çadırdan çıkıyorum. Sedat , ortada çığlık çığlığa garip haraketler yaparken Zeynep, Kerem ve Merve'de karavandan çıkıyor. Arkamdan Can ve Yağmur çıkarken hepimiz deli gözüyle Sedat'ı izliyoruz.

"Aiiiiy ! Alın şunu üzerimden alın aayy !"

Sedat'ın pantolonunun içinden beyaz bir şey fırlayınca istemsizce irkiliyorum. Fakat bu pofuduk şeyin iğrendiğim hamster Franky olduğunu anlamam dakikasını alıyor.

"Franky !"  diyor Zeynep ve hızla hamsterinin yanına gidiyor. Onu eline alıp okşamaya başlıyor.

"Sonunda almışsın." diyor Kerem Zeynep'in yanına geçerken. "Çok istiyordun."

"Evet. Hiç bir zaman vazgeçmedim ve 3 sene önce aldım." 

"Adını değiştirceğini sanıyordum. Franky'i 8 yaşında mı ne koymuştun."

"Hayır, sen öyle olsun demiştin."

"Bu yüzden değiştireceğini sanıyordum zaten."

"Franky'i sevdim."

Bu saçma ve mide bulandırıcı sohbeti bozarak araya giriyorum. "Tamam, hadi. " diyorum ve karavana doğru ilerliyorum.Karavanın kapısını açıp içinden bidonları alıyorum ve herkese teker teker vermeye başlıyorum.

"Herkes birer bidon alın ve hep beraber bir çeşme bulalım !" 

Son bidonu Kerem'in eline sertçe verdikten sonra ortaya geçiyorum.

"Aksel bu budonların içi su doluydu ." diyor Zeynep. Hemen ona dönüyorum

"Evet, doluydu. Sedat arkadaşımız gecenin bir saatinde banyo yapmak için tüm suyu kendinde kullanmasaydı hala dolu olacaktı . "