9. Bölüm -İntihar edeceğim de ölmekten korkuyorum!-

25.5K 617 65
                                    

Bu ne sıcak böyle ya ? Ölmeden cehenneme geldim resmen ! Zaten cehenneme gideceğim. Ön gösterim falan mı yapıyoruz ya  ? Ramazan gelse de bari oruç tutup sevap işlesem. Aslında ben çok iyi, namuslu bir kızımdır .Nerede görülmüş benim kötülük yaptığım?! Şimdi saysam en az 10 sayfa çıkar belki ama . .. ne saçmalıyorum ben ya? Başıma bulaştırdığım öküzü aklımdan çıkarmak için neler yapıyorum .Hayvan herif.  Jane'miş. Sarışın, mavi gözlüymüş bide. Ahahahaha, benimde kahverengi gözlerim ve harika buklelerim var. Fiziğim belki o karı kadar güzel olmayabilir ama giderim yok mu şimdi? 

Belki Kerem'e istediğini veremem . Belki hiç veremem. Vermemim imkanı yok ! Ama . . ya ben ne diyordum? Hah. Aynen, şuan eve dönüyoruz. Ve karavanın içi öyle sıcak ki! Herkes elleriyle kendine yelpaze yapmış. Sedat hariç tabi. Onun için sıcaklık falan umrunda değil. Tek umrunda olan Merve. İstediğini bu kampta alamadı, yolda herkesin önünde almaya mı çalışıyor ? Canım sen hayırdır ? 

Franky'in beyaz tüylerini okşarken kulağıma Sedat'ın Merve'ye yalaklanma çabalarından diğeri geliyor.

"Mervee."

"Hı."

"Bence biz arkadaki tayfayı bırakıp geri dönelim. Böyle ormanlık alan falan bana iyi geldi."

"Doğal ortamın ne de olsa Sedat."

Arkadan 'Ooo'lama sesi gelirken hafifçe kıkırdıyorum. Sedat ve Merve , sanırım şu durumda beni güldürebilecek tek kişi ! Özellikle ben çok gülen birisyim ama üzüldüğüm bir zaman oldumu kimse beni güldüremez!

Mutsuz değilim aslında. Nört'üm ! Ne çekiyorum ve ne itiyorum. Hissiz. + kutbuyum ama - . . Allah'ım ben ne suç işledimde beynimde bana fen çalıştırıyorsun ?

Önüme gelen buklemle dudaklarımla üfleyerek buklemi geri gitmesini sağlıyorum fakat pek geçmeden tekrar önüme düşüyor.  Hemen üflüyorum. Kulağımın arkasına yerleşince arkama yaslanıyorum fakat tekrar önüme düşüyor. Bu bir savaş demektir !

"Üüüüf . .. üf !"

Sinirle buklemi üflemeye çalışırken sanki başımdan özgürce haraket ediyor. Yani şuan tüm saçlarım başımdan özgürce haraket ediyorum. Saçım is divergent. It can not be contrelled !

"Üff !"

Bu sefer bir tel gözümün içine girince daha çok sinirleniyorum. Sen? Saç? Bana ? Zeynep Yılmaz + Güzel'e ? Nasıl ? Olurda? Böyle bir şey? Yaparsın !

"Üüfff !"

Saçımla son derece heycanlı savaşa devam ederken Can buklemi alarak topuzumun arasına sıkıştırıyor ve bana bakıyor.

"Kızım sen gerizekalı mısın?" diye soruyor ciddi bir şekilde. 

"Ben değil, saçım gerizekalı . "

"Saç kime ait ?"

"Be-" diye lafa başlıyorum ama yediğim laftan sonra susuyorum. Can bilmişçe gülümserken ona kötü bir bakış atıyorum. 

"Kerem . .  gidiyor yani ha ?"

"Nerden bileyim ben ? Avukatı mıyım ben onun? Yaptığı her şeyi, her haraketi kontrol mu ediyorum sanki? Giderse gitsin ayrıca . Bana bak, gözlerime bak." derken Can'a daha çok yaklaşıyorum. Ayrıca gözlerimi de pörtletmeyi unutmuyorum. "O umrumda değil tamam mı? Gitsin ! İzmir ona dar geldi dimi. Ahahaha ! Gerizekalı herif. Defolsun gits-"

"Tamam Zeynep. Tamam, sakin."

Anca Can'ın omzsuna dokunup beni sakinleştirmesiyle susabiliyorum. Yoksa taramalıya bağlayıp gideceğim. 

Anlaştık?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin