Anlaştık?

Özel Bölüm -ZeyCan tanışması-

 Sürpriiz! Yeni bölüm değil ama özel bölüm. Aklıma gelen fikirle yazmadan edemedim. Yazınca da hemen paylaşmak istedim.  Bunu yazcağına YB yazaydın mal diyebilirsiniz. Kusura bakmayın :(

Bu arada Eheheh, bu arada final yok sakin. Zaman atlaması yapacağım. Ama önce GB' de göremediğimiz üniversite yıllarından birazcık katmak istiyorum. Zaman atlaması olunca zaten size bildiririm^^ Multi Can ve Zeynep'in küçüklüğü. Pek aramaya vaktim olmadı, aslında üşendim :DD Neyse dsfad Keyifli okumalar^^

Bu arada bölüm sonunda hikayeyle ilgili bir kaç bilgi var , okuyun bnc .D 

Haziran  16,2006.

İzmir’e taşınalı neredeyse 1 yıl oluyor. Sınıfımı burada bitiriyorum ve şimdi de yaz tatili. Kerem’le buraya taşındıktan 1 ay sonra baya konuşuyorduk fakat artık konuşmamaya başladık. Benden başka bir sürü arkadaşı vardı ama benim ondan başka yoktu. O da benim yokluğuma kolaylıkla alıştı. Ama ben yeni sınıfımda bile doğru düzgün arkadaş bulamamıştım.  Zaten kimse benimle arkadaş olmaz istemedi. Gelenleri de sinirle yollamıştım çünkü sinirliydim ve üzgündüm. Bundan sonrada okulumdan kimsenin benle arkadaş olacağını hiç düşünmüyorum..

“Tatlım. Kumdan kale yapmak ister misin diğer kızlarla?” derken  kenarda kale yapan kızları gösteriyor annem .

“Hayır istemiyorum.” Diyorum ve kumluk alanda bacaklarımı kendime sokarak denizi izliyorum.

“Kuzum ama böyle yapma . Yüz bari, eğlen işte hadi git Mine’nin yanına.” Diyor ve ilerde kendi kendine takılan benden bir yaş büyük kuzenim Mine’yi gösteriyor.

Annemi kırmak istemediğimden ayağa kalkıyorum.Popoma yapışan kumları temizliyorum ve denzie doğru yürümeye başlıyorum.

Anlamıyorum yani  sanki tüm İzmir bugün buraya toplanmış. Bikinisi giyen gelmiş arkadaşım! Hayvanlara da yazık. Burası o kadar kalabalık ki balıklara yer kaldığını sanmıyorum.

İçimden ‘İnşallah ben hariç tüm yüzenleri köpek balığı yer’ diye bed dua savurup denize giriyorum. Yavaşça Mine’nin yanına ilerlerken bana su atmaya başlıyor.

“Çok sıcak dimi!” diyor o cırtlak sesiyle.

“Hı-hıı!!”

“Hadi yüzelim” derken kendini suya atıyor. Gerizekalılarla kutsanmışım. Kız yüzmeyi bilmiyor gelmiş hadi yüzelim diyor. Boğulursa direk kaçarım umrumda olmaz.

Suya girip kendimi ıslattıktan sonra yüzmeyi küçük yaşta Kerem’le öğrendiğim için çok rahat yüzebiliyorum. Ya da Mine’ye hava atıyorum. Ehahioha.

Dakikalar sonra Mine ile beraber suda oyun oynamaya başlıyoruz. Zıplıyoruz , yüzüyoruz –yani ben- nefes tutma yarışı yapıyoruz.

Yine hava atma amacıyla Mine’den birkaç metre uzaklaştığımda biri kafamdan tutup kafamı aşağı doğru, denizin dibine ittiriyor. Hiç beklemediğimden bir sürü su boğazıma giriyor ve çırpınıyorum. Gözlerimi zar zor açtığımda küçük bir erkek çocuğun başımdan aşağı beni suya batırdığını görüyorum.

Beklemeden erkekliğine tekme attığım da inleyerek elini çekiyor. Kafamı kaldırıp öksürmeye başlarken karşımda çocukta malum bölgesini tutuyor.