23.Bölüm -Koskoca yatak gel beraber uyuyak!-

22.6K 573 109
                                    

Herkese s.a ! :D Umarım bölümü beğenirsiniiz^^ Çok boş oldu ama.

Multi yine boş kaldı ne amk hizliresim i bozulmuş :Ddada

Yaklaşık 10 dakika sonra- ah hayır hiç abartmıyorum- sarılma mı, öpüşme mi, yiyişme mi her neyse faslı bitiyor! Jane arkadaşımız sonunda bizi farkedince bize gülümsüyor. Ben ona en yapmacık gülümsemelerinden birini atarken Can yanıma geliyor.

"Oha." diye fısıldıyor kulağıma. "Kadın çok ta---"

Sözünü bitirmesine izin vermeden kolunu cimdikliyorum. "Sana benden başka kıza iltifat etmek yasak!" 

"Ya-ya kınkcığım ... Ben zaten çok , talaşlı demek istediim."

"Talaşlı ne ?"

"Bilmem."

Gözlerimi devirerek Jane'e dönüyorum. Yapışmış Kerem'in kaslı koluna ahtopot gibi bu tarafa doğru geliyor. Sırt çantama dahada asılarak, kaşık kaşlarımı eski halime getiriyorum.Jane 32 diş sırıtıp duruyor. Özellikle de hep bana bakıp. Gamze mi lan o? Yok yok, belediye çukuru maşşşallah! Birazdan çamur atacaklar kapansın diye yemin ediyorum! Hazır o çukura çamur atçakken tüm yüzü kaplasanız? Olmaz mı? Hiç mi? Peki.

"Hii." derken bize el sallıyor. Salak lan bu. Yanındayız, seni gördük. El sallamak niye? Kerem'de bula bula Allah'ın gerizekalısını bulmuş. Ay bu hristiyandırda! Tı tı tı.Sarışınlar aptal derlerdi de inanmazdım.

"Melis." derken Melis'e sarılıyor Jane. Gözlerimi kısıyorum.Ardından Can'la tokalaşıyor. Can ağzı açık kızla tokalaşırken  derin bir nefes veriyorum. Ağzının içine düşecek kızın.

Sıra bana gelince gülümsemeye çalışıyorum. Jane'de gülümsüyor diyemeyeceğim çünkü geldiğinden beri ağzı 2 karış açık. Diş şov mu yapıyorsun anlamıyorum ki? Dişlerin o kadar güzelse git bi Iphana replamına başvur!

"Ah,you must be Zeynöp." diyor ve elini uzatıyor.

Ne dedi la bu şimdi? Dur dur. Bunu biliyorum ben! You, sen demek zaten. Sen dedin o zaman niye ismimi söylüyorsun? Neyse. .. Must? Küf mü demekti la? Yok o musti mi ne öyle bişeydi. Must ne o zaman lan?! Şimdi telefonu çıkartıp sözlüğe girsem garip mi kaçar? Neyse dur. Must must . .. Hah! -Şart mı ne gereklilik bilmiyordu! Malı-meli gibisinden bir şey ! Şimdi elimizde ne var? Sen +  malı. Sen malı be Zeynöp. Şimdi bu bana mal mı dedi?!!!!?!?!?! Dur Zeyno ! Kızın üstüne saldırmadan önce düşün. Öncelikle ingilizce de mal farklı bir şey demekti. Bu özneden sonra geldiğine göre ek olmalı. Hııımm. . . . Benim aklım bu kadar çalışır mıydı ya?

Neyse, şimdi. Sırada ne var? Be. Heh onu biliyorum. Olmak! İlk öğrendiğim kelimeydi yani unutmam! Sen+malı+olmak. Bu ne diyor ya? Tamam herşeyi geçtim, Zeynöp ne? Tamam. Önce cümleyi çözelim sonra geliriz Zeynöp'e. Sen, cepte. Onla oynanılmaz. Malı+olmak. Malı ek olduğuna göre fiilere ekleyeceğiz. Olmakmalı. Malıolmak. Olmalı. . .Olmalı ! Sen, olmalı , Zeynöp. . .Çözdüüm ! Çözdüüm!

Davincinin şifresini çözmüşüm gibi konuşmama kaç puan?

"Yane. ..Sen Zeynöp olmalisin?" diyor Jane. Başımı kaldırıp ona bakıyorum. Lan cümleyi çözeceğiz diye kaç dakka geçti! Tamda çözmüştüm ya bütün sırrı bozdun!

Şimdi, ingilizce mi cevap vercem türkçe mi? İsmimi bile söyleyemediğine göre bunun Türkçe kıt belli.

"Yes."

En iyi bildiğim kelimelerden biride yes no. Kullanmamak olur mu?Olmaz!

"Memnun oldum Zeynöp. Ben Jane. ."

Anlaştık?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin