Anlaştık?

6. Bölüm-Yaşıyoruz ama öldüük!-

3375 kelime ile en uzun bölüm yazma rekorumu kırmış bulunmaktayım ! Yokmu bana bir alkış :) Neyse, karneler nasıl gençler? Kötüyse boşverin valla ben umursamıyorum çünkü :D Gifin bölümle bir ilgisi yoktur boşuna o kısmı beklemeyin :D Bu blümde yine Açlık oyunları sevgimden kattım fdgdf

İyi ve keyifli okumalaar :*

Uzun, sıkıcı ve sapıklı bir yolculuktan sonra sonunda kamp yapacağımız ortama varıyoruz.  Fakat ormanın ta derinliklerinde bizim gibi kamp yapan iki malda orda oluyor. Acaba hangi mal bizim gibi böyle güzel günlerde kamp yapmaya gelir? Burada biz de mal oluyoruz. Ama onlar malın önce gideni. Ben her zaman az mal olan olmuşumdur. 

Can, kamp yapan iki kişiyi de görünce yüzüne kocaman bir gülümseme oluşuyor. Bu çocukta mal. Mallar malları sever. Ben Can'ı sevdiğime göre bende mi mal oluyorum? Ama böyle bir kural var mı? Olmasa bile Can'ı sevdiğime göre kesin malımdır zaten. Neyse, konumuz bu değil. Konumuz bu güzel havada bizim mal grup gibi kampa çıkan mallar. 

Tamam hadi benle , benim grubu boşverin.  En azından biz 5 kişiyiz. Ve ben zorunlu olarak buradayım. Ama o mallara ne demeli? 2 kişiler, hayvan gibi de çadır getirmişler. Balayına gelmişler sanki mübarak ! Oğlum siz mal mısınız demeyeceğim çünkü deminden beri burada mal sohbeti  yapıyorum. 

Güneş gökyüzünün en ortasına yerleşmiş. Hava sıcak, güzel. Neden denize girmek falan yerine ormanın ta dibinde kamp yapıyorsunuz benim mal arkadaşlarım? Anlatsanıza biraz. 

Yani eğer bir malsanız, böyle bir günde mal gibi dışarda mal bir ormanın içinde mal kampı yapabilirsiniz.

Şu mal konusu pek mi uzadı ne?

Can arabadan hızla inerken bana çarpıp düşürmeyi de ihmal etmiyor tabi. Aptal .  Sanane mal milletin kampından ?!

"Ayyyyyy ! Kereem, sizde mi burdaydınız ya !"

Kerem lafını duyunca hemen yerden kalkarak Can'ın olduğu tarafa dönüyorum. Hayır ya. Şaka bu, aptal bir kamera şakası !

Kerem ve Melis, orada, karşımda. Kocaman çadırının önlerinde duruyorlar maşallah ! Neyse, çadırın büyüklüğü umrumda değil. Umrumda olan şuan burada olmaları ! 

"Sizin burada ne işiniz var?" diye soruyor Kerem düz sesiyle. Bu sırada Aksel arkamdan çıkyor. Şimdi bittik, bu sefer kesin sıçtık.  Buradan Kerem'in ölü cesedi çıkarsa kesin katilin üvey kardeşi olarak gazatelere, televizyonlara da çıkarım ! Aboov . Yani aslında Aksel'in mi Kerem'in mi ölü cesedi çıkar bilemem. Aksel sıska bir şey de onun tüfeği var ! Yanına bile getirdi hatta ! Ama Kerem'de de maşallah hayvan gibi cüsse var. Tamam, buradan kimin ölü cesedinin çıkacağını bulabilmemiz için kavga etmeleri gerek ! Tamam , round 1 başlasın !

Aksel hemen  arabadadan tüfeği alıyor ve  Kerem'e doğrultuyor. Kerem hemen güçlü kollarını ortaya göstermek için yumruklarını sıkıyor ! Aksel'in çenesini kasılırken Kerem'in de çok korktuğu belli ! Aksel ilk atağı yaparak vuruyor. Ama Kerem metrix gibi eğilerek merminin ağaca gelip koca bir delik açılmasını sağlıyor. Aksel'in şaşkınlığı devam ederken Sayer hızla ona koşmaya başlıyor. Yüzüne sıkı bir yumruk geçiriyor. Aksel sinirden öylesine bir mermi daha atarken, mermi Kerem'in kasını hafif bir şekilde sıyırıyor. Aksel sinirlenirken Kerem'de kahkaha atıyor.  Aksel, tüfeğin diğer tarafıyla Kerem'in şeyine geçirdikten sonra Kerem acı çekermiş gibi bir ses çıkartıyor. Aksel, Kerem'i eliyle hafifçe ittiriyor ve Kerem sırt üstü yere düşüyor. Aksel çamurlu çizmelerini Kerem'in beyaz tişörtünü bastırırken tişört çamur oluyor ! Gitti . .Gitti gitti . . Fıstık gibi tişört gitti ! Neyse, ilk roundu kazanan Aksel Varol !