Anlaştık?

35. Bölüm -Aaah Voldi!-

S.a. Söyleyecek bir şey yok dsgdgd Aslında çok var ama onu bölüm olarak açıklama yapıcam.. Sonraki bölümden sonra yada sonraki bölümden sonraki bölüm de. Ya da sonraki bölümden sonraki olan bölümün sonraki bölümünde sonra . :AdAS:s Multi Zeynep'in elbisesi^^ Keyifli okumalarr :D Şarkı yine öylesine. Şu sıralar öyle şarkılarla kafa bulmakla meşgulum, saygılar sevgiler dgsfghf

Kollarımı göğsümde birleştirmiş, somurtarak okulun bahçesinde kaşlarımı çatmakla meşgul oluyorum.  Sen. . Sen nasıl beni lanet sınav gününde yalnız bırakırsın? Bahtsız sevgili Zeynep Güzel Yılmaz Varol.  Neden ben yani neden ben? Ne yaptım ki bunları yaşayacak kadar. 

O kadar sinirliyim ki, dün gece sinirden uyuyamayıp yaptığım Kerem kuklasını ısırıyorum. Telefonlarımı da açmıyor! O gece zaten Melis ve Can bir şeyler zırvaladı. Sonra da dediler bir kaç günlük işi varmış gitti. Ama ben yer miyim bunu?! Yemem!  Köfte yerim, iskender yerim, bunu yemem ! Çok aç olduğum da yerim ama. . şimdi yemem!

O kadar çalıştırdı Kerem Bey ama artık benim ne kadar umutsuz vaka olduğumu anlayınca kaçtı. Ve geri dönmeyecek! Bitmiştir, ilişkimiz bit- Ah hayır. Bitirir miyim? Daha yeni buldum kaçırmam! Kaçıramam! Tamam kadınlık gururu diye bir şey de var ama. . önce açıklamasını dinleyelim Kerem Bey'in. Bakalım neymiş bu işi?!

Hani şu filmler de 'Açıklayabilirim' diyor, diğeri de 'Dinlemek istemiyorum' deyip gidiyor. Ne senin kuyruk soku acın arkadaşım? Dinle bi.  Geri zekalı geri zekalı gibi davranıyor. Sonra yanlış anladım diye 40 saat ağlıyor.  Ha birde mesajı görüp, okumadan silenler var. Tamam anladım gurur murur. Hiç mi merak etmiyorsun!

Derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalışıyorum. Sırf Kerem'i aramak için kontör yükledim ben telefonuma ! Can'da bir ara telefonumu almış kendime kontör atmaya çalışıyor . Tabi durur muyum? Hemen atladım üstüne bir kaplan misali! Sonra Aksel yine üzgün ifadesiyle geldi. Yine sevinçli ortamın içine sıçtı. Kaç gündür mutsuz ya.

Yanımda duran mutsuz Aksel'e bakıyorum.Bir de kendi halime.  Bahtsız üvey kardeşler !

Başımı Aksel'in omzuna yaslıyorum . "Üzülme be Aksel. Geçer. Bak bana.  Benim de senden farkım yok." Çok güzel teselli ederim.

Aksel cevap vermiyor. İnsafsız. Biz burada teselli etmeye çalışıyoruz o orda trip atıyor. Umursamayarak başımı kaldırıyorum ve Kerem'i arıyorum.

Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor.

Bir küfür savurduktan sonra  mesaj atıyorum .

 'Birazdan sınava gireceğim. Yanımda olmanı isterdim. Benden önemli işlerinde kolay gelsin.'

Kime: Kerem

İtinayla trip atılır.

Sinirle telefonu kapatıp anneme veriyorum. Bu sıradan ilerden el ele gelen Can ve Melis'i görünce istemsizce gülümsüyorum. En azından Can mutlu!

"Selam." diyor Melis bana sarılarak.

"Kerem'den hala haber yok mu?" diyorum Melis’in selamını umursamayarak.

"Açmıyor telefonları." diye cevaplıyor Can.

Bir kaç saniye öyle duruyorum. Ardından Kerem kuklasını alıp yere atıyorum ve üstünde tepiniyorum. "Aptal!" diye bağırıyorum. "Aptal aptal aptal! Geri zekalı! O gelsin buraya. Affetmicem. Bak görürsünüz. Onu affeden ne olsun. Eğer onun yüzünden sınavım kötü geçerse valla gebertirim onu!" Kuklasının üzerine zıplamaya devam ederken Can ve Melis beni şaşkınca izliyor. "Eğer telefonlarınızı açarsa, Zeynep çok sinirlendi, mümkünse İzmir'e gelmeyecekmişsin deyin! Tamam mı!"